İşveren klima giderini ödemek zorunda mı?
Pandemi ile birlikte çalışma hayatında uygulanmaya başlayan uzaktan çalışması sistemi hem çalışan hem de işveren açısından avantajlı olması sebebi ile yaygınlaştı.
Evden çalışma sürecinde ortaya çıkan hangi giderlerin işveren tarafından ödeneceği çalışanlar tarafından merak ediliyor. Özellikle klima giderini işverenin ödeyip ödemeyeceği son günlerde havalardaki aşırı sıcaklık nedeni ile uzaktan çalışanlar tarafından araştırılıyor.
Aşırı sıcaklar Türkiye’de yaşamın her alanını etkiliyor. Sıcak havalardan çalışma hayatı direkt olarak etkilendiği için işçi ve işveren hakları da gündemin üst sıralarında. Milliyet gazetesinden Cem Kılıç çalışanların en çok merak ettiği soruların yanıtını verdi.
1-) Çalışanlar ‘aşırı sıcak’ gerekçesiyle çalışma saatinin azaltılmasını isteyebilir mi?
Çeşitli mevsimlerde gerçekleşebilecek doğa olayları kural olarak mücbir sebep sayılmayacaktır. Fakat bu tür olayların normalin dışında gerçekleşmesi halinde doğal afet olarak kabul edilmesi mümkündür. Örneğin aşırı sıcaklara karşı alınabilecek bütün iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alındıktan sonra, hala işin yapılması işçiden makul ölçüde beklenemez bir durumsa zorlayıcı neden kapsamında değerlendirilebilecektir.
İş sağlığı ve güvenliği önlemleri gerekli koruyucu sistemin kurulmasından, çalışma sürelerinin değiştirilmesine kadar geniş bir alana yayılmıştır. İşveren aşırı sıcak olan saatlerde işi tatil edip daha sonra bu sürelere karşılık telafi çalışması isteyebilir. Çalışma süresi aynı kalsa da gün içindeki çalışma saatlerini geçici olarak yeniden düzenleyebilir. Ancak durum tüm önlemlere karşı zorlayıcı neden kapsamına ulaşırsa iş sözleşmesi askıya alınabilecektir.
2-) Sıcaklardan dolayı çalışmayı ret eden çalışan olursa işveren ne yapar?
Öncelikle gerekli olan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığına bakılacaktır. Örneğin gerekli koruyucu donanım verilmemişse işçi çalışmaktan kaçınabilecektir. İşverenin bu durumda yapacağı herhangi bir fesih haksız veya geçersiz fesih sayılacaktır.
Bütün önlemler alınmasına rağmen, işçiden çalışması beklenemez bir durum söz konusu ise iş o sürelerde tatil edilmiş sayılacak, işveren ancak bu sürelerin telafisini talep edebilecektir. Fakat işçiler bu değerlendirmede dikkatli davranmalıdır. Sübjektif değerlendirmeleri sonucu çalışmamaları, iş görme borcunun ihlali anlamına gelebilecek, işverene fesih hakkı doğurabilecektir. Bu nedenle işverenden veya işyerinde yetkili kişilerden talepte bulunulması önemlidir.
3-) Sıcaklardan dolayı çalışma saatleri ve iş koşullarında değişiklik yapılabilir mi?
İşveren iş sağlığı ve güvenliği önlemi olarak günlük çalışma saatlerini değiştirebilir. Haftalık çalışma süresini geçici olarak düşürüp takip eden dört ay içerisinde bu sürelere karşılık telafi çalışması isteyebilir. Aynı şekilde belirli bir yerde işin yapılması aşırı güçleşmişse işin yapıldığı yeri değiştirme hakkına sahiptir.
4-) Sıcaklarda işverenler çalışma ortamının serinliğini, uygun sıcaklığı sağlamak zorunda mı, sağlamaz ise ne olur?
Durum iş sağlığı ve güvenliği kapsamında değerlendirilmelidir. Sıcaklık değerleri insan yaşamını veya sağlığını tehlikeye sokacak boyutlara ulaştıysa işveren ortam sıcaklığına karşı koruyucu önlemleri almakla, gerekli koruyucu donanımı sağlamakla yükümlüdür. Bunun yapılmaması halinde işveren iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamış sayılacak, işçi bu nedenle iş sözleşmesini derhal feshedebilecektir. Koşulları varsa kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Fakat bu durum tıbbi ve teknik bir uzmanlık gerektirdiğinden işçilerin bu hakkı kullanırken dikkatli olmaları gerekmektedir.
5-) Evden, uzaktan çalışma pandemiyle birlikte yaygınlaştı. Evde klimayı açtığında, elektrik faturası kabaran bir çalışan, aradaki farkı talep edebilir mi?
İşverenin iş için yapılan giderleri karşılama yükümlülüğü bulunmaktadır. Aynen kışın ısınma bedelinde olduğu gibi yazın da soğutma bedeli devreye girebilecektir. Fakat bunun için soğutmanın işin yapılması için zorunluluk olup olmadığı yani işçinin sağlığının korunması için zorunlu olup olmadığı değerlendirilecektir. Keyfi taleplerde işverenin klimaya bağlı harcamaları karşılama yükümlülüğü bulunmayacaktır.
6-) Örneğin Avrupa’da birçok ülke ‘siesta’yı gündeme aldı. Türkiye de bu uygulanabilir mi?
İşverenlerin günlük çalışma sürelerini düzenleme hakkı bulunmaktadır. Sıcaklıkların aşırı yüksek olduğu zaman diliminde işi tatil edip, bu çalışma süresini gün içinde farklı zaman dilimlerine yayabileceklerdir. Fakat burada işçinin kesintisiz 11 saat dinlenmeden tekrar işbaşı yapamayacağına ilişkin kurala dikkat etmek gerekmektedir.
İşverenler ara dinlenmesini uzatırken, işçinin gece dinlenme sürelerine dikkat etmeleri zorunludur. Bu süre ihlal ediliyorsa, uzayan ara dinlenmesi günlük çalışmaya eklenemeyecek, ancak ileride telafi çalışmasına konu olabilecektir.
7-) Yine Avrupa’nın birçok bölgesinde aşırı sıcaklar etkili olurken İtalya’da belirli işlerde çalışanlar sıcaklığın 35 derecenin üstüne çıkması halinde işe gitmeme hakkına sahip olacak. Bu Türkiye’de uygulanabilir mi?
Bu tür bir hak için yasal düzenleme gereklidir. Yasal düzenleme mevcut olmadığında, yukarıda bahsedildiği gibi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığına, alındıysa bile işçinin sağlığının gerçek anlamda riske girip girmediğine bakılacaktır. İşçilerin bu konuda değerlendirmeleri risk oluşturacağından, işyerindeki yetkili kurullara başvurmaları veya doktor raporu ile durumu belgelemeleri gerekecektir.
8-) Başta tarım işçisi olmak üzere dışarıda çalışanların hakları neler?
Açık havada çalışanlara gerekli koruyucu donanımın sağlanması zorunludur. Eğer gerekli koruyucu donanıma rağmen sağlık tehlikesi doğuracak bir sıcaklık varsa iş geçici süre ile tatil edilmelidir. Bu koşullara aykırılık halinde işçi çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabileceği gibi, olası bir rahatsızlıkta işveren kusurlu sayılacak, başta tazminat olmak üzere hukuki, idari ve cezai yaptırımlara maruz kalabilecektir.
9-) Sıcaklık nedeniyle iş kazası olursa ne yapılmalı?
Öncelikle bunun yaşanmasını engellemek için alınabilecek her tür önlem alınmalıdır. Yaşanması halinde işçi derhal korumaya alınmalı, gerekli tıbbi müdahalenin yapılması sağlanmalıdır. İşverenin başta gerekli sağlık müdahalesini yaptırma yükümlülüğü bulunmaktadır. Akabinde gerekli bildirimleri gecikmeksizin başta SGK olmak üzere kamu otoritelerine yapmalıdır. Çalışanların bu şekilde uğradıkları zararları işverenin karşılama yükümlülüğü bulunmaktadır.
10-) Sürekli sıcaklarla boğuşan iş sınıfındaki çalışanların hakları, yıpranma payı vs nedir?
Onlara özel uygulamalar var mı? 5510 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılan işyerlerinde ve işlerde çalışanlara Kanunda belirlenen ilave hizmet süresi (en fazla 5 yıl) verilmekte, verilen bu ilave sürenin en fazla 3 yıla kadar olmak üzere yarısı emeklilik için tabi olunan yaştan indirilmektedir.
Örneğin cam fabrikalarında, atölyelerinde eritme, ateşleme, üfleme işinde çalışanlar, kok fabrikalarıyla termik santrallerde çalışanlar, demir ve çelik fabrikasında çalışanlar fiili hizmet zammı denilen bu uygulamadan yararlanmaktadır.