İz bırakmak

Bütün dünya öngörüleri on yıllar geçse de hayatla buluşan Mustafa Kemal Atatürk’ün deha liderliğini alkışlamaya devam ediyor.

Sayısız liderlerin yaşadığı dünyada hiçbir lider onun kadar saygı görmemiş, sevilmemiş, takdir edilmemiştir.

Bugün hangi ülkeye giderseniz gidin Atatürk’ün adının verildiği bir sokak, cadde, anıt mutlaka vardır.

Çünkü O’nun hayata bakış açısı içinde ırkçılık, mezhepçilik, dinsel temalar bir kenara bırakılmış, barışın insanlık için tek yol olduğu çağdaş bir dünya çizgisi ve kurtuluş yolu olarak gösterilmişti.

Dilese halifeliği, istese padişah olmayı elde etmek yerine, halkının yüreğinde sevilen bir lider olmayı yeğlemiş; sarayların ve saltanatların önemsizliğini vurgulamıştı.

Hayatı anlamlaştıracak değerlerin; bilimsel çalışmalar, üretim ilişkilerinin dengelenmesi olduğunu yaşamı boyunca savunmuştu. Bu özelliğiyle Bolşevik İhtilalini gerçekleştiren Lenin ve arkadaşlarının dikkatini çekmiş, antiemperyalist tavrıyla emekte yana olduğunun mesajını vermiş, Kurtuluş Savaşında en önemli engellerden biri olan Çarlık Rusya’sının ordularının geri çevrilmesini sağlayarak, Batılı ülkelerin donanımlı işgalci güçlerini alaşağı edecek yardımı almayı başarmış, tam bağımsız Türkiye’nin yaratılmasını sağlamıştı.

Kurtuluş Savaşı sonrası da kayıp Osmanlı topraklarının yeniden geri alınması yerine Anadolu’da güçlü bir Cumhuriyet Türkiye’si yaratılmasının daha akılcı olduğunu silah arkadaşlarına kabul ettirmişti.

Doğrudur… Turgut Özal’ın da dediği gibi o bir Süpermen değildir. Ama halkının hürriyet mücadelesine ve gücün halkının iradesinde olduğuna inanan ve de yenilmez güç olmanın tek yönteminin de birlik ve beraberlik olduğu bilincini kavramış bir liderdi.

Fiziksel anlamdaki ölümünün ardından onun düşünceleri ve ilkeleri yerine mavi gözlerini, sarı saçlarını öne çıkaranların; şekilci, fetiş yaklaşımları, düşüncelerinin tam manasıyla kitlelere erişiminde engelleyici öğeler olmuştur. Oysa o çok önemli söylevlerinden birinde:”Benim naçiz vücudum elbette bir gün toprak olacak ama düşüncelerim sonsuza kadar yaşayacak.” Sözü bir vasiyet niteliğindeydi.

Atatürk’ü tüm yönleriyle tanımanın tek yolu O’nun düşünceleri ve hayat felsefesidir.

Saygı ve rahmetle anıyorum.