Kabak taşa değse de vay kabağın başına…
Tarihçi arkadaşım Okutman Hüseyin Demirbağ'la Erciş'ten Van'a gelirken bölgemizin tarihi ile ilgili konularda konuşuyorduk.
Tarihçi arkadaşım Okutman Hüseyin Demirbağ'la Erciş'ten Van'a gelirken bölgemizin tarihi ile ilgili konularda konuşuyorduk.
Bir ara o güne kadar işitmediğim bir söz çıktı ağzından.
"Taş kabağa değse de vay kabağın başına; kabak taşa değse de vay kabağın başına!" dedi.
Söz bana ilginç gelmişti hemen tekrarlayıp öğrenmek istedim. Ancak konular öyle sıcak ve birbirine bağlıydı ki konuşmasını kesmeye kıyamadım, mevzular birbirine bağlandı uzadı gitti.
Ne zaman ki artık ineceğim yere yaklaştık; kendisine tekrar sordum. "Hocam, neydi o taş ve kabakla ilgili söz?" dedim. Bu kez unutmamak için birkaç kez tekrar ettim.
Hem şiirsel bir yanı vardı sözün, hem de pek çok konuya ışık tutacak derin bir anlamı.
Yaşadığımız dünya farklı konularda pek çok zayıf ile güçlünün güreş alanı gibi. Hepimiz, her an güçlülerin galip, zayıfların mağlup olacağı önceden belli sayısız çekişmenin tarafları ya da tanıkları durumundayız.