Kadastro çalışmaları, arazi cinayetleri...

Haber acı, korkunç... Korkunç olduğu kadar da düşündürücü... Bir kişi nasıl bir ruh halinde olur ki, annesini ve üç kardeşini aynı anda tüfekle vurarak öldürür?

Haber;  acı, korkunç... Korkunç olduğu kadar da düşündürücü... Bir kişi nasıl bir ruh halinde olur ki, annesini ve üç kardeşini aynı anda tüfekle vurarak öldürür?

Tabii ki, acı ve korkunç...

Mantık  ölçüleri içinde insan havsalasının/aklının almayacağı bir kontrolsüz davranış türü...

Sürmene'deki cinayette zanlının eylemi  sonrası pişman olduğunu ifade etmesinin ne yararı olabilir ki şimdi?

Anne ve üç kardeşini öldüren zanlının  -diyelim ki- bir anlık cinneti sırasında işlediği cinayet; elbette bu durumu geçtikten, aklı başına geldikten sonra pişmanlıkla değerlendirse ne olur, değerlendirmese ne olur?

İş işten geçmiş, kendisini dokuz ay karnında barındırdığı anne ve birlikte ağlayıp, birlikte üzüldüğü kardeşler artık bu dünyada yoklar.

Pişmanlık,  insan ruhiyatına/benliğine sinen acınma duygusundandır çoğunlukla...

"Ben ne yapayım?" şaşkınlığının, pişmanlık duygusunun makul/geçerli/tutarlı hiçbir yanı/yoktur toplum katında...

Ortada bir cinayet ve ölüler var çünkü...

xxx

Cinayet, kişinin beyninde nice zaman içinde oluşan olumsuzlukların gün yüzüne çıkıp; ölümle biten adli bir olay olması; taraflar için telafisi mümkün olmayan durumdur  maktül ve katil için...

Ama olan olmuştur bir kere...

Cinayetlerin hiç bir makul nedeni/sebebi olamaz. Sonuçta insan karşılıklı oturup sorunlara çözüm bulmak için Yüce Rabb/Allah akıl denen bir hazineyi vermiş insana...

İnsan bu hazineyi kullanmayıp şeytana uyarsa, işte sonuç böyle acı, korkunç ve üzücü olur.

xxx

Karadeniz'de arazi anlaşmazlığından kaynaklanan cinayetler nedense sık sık işleniyor. Bu cinayetlerin çoğunluğunun kadastro çalışmalarından kaynaklandığını adli merciler, mahkemeler biliyor kuşkusuz.

Sonuç itibariyle adli bir olayın değerlendirilmesi sadece ceza yönünden ele alınıp sonuçlandırılırken, tapu/kadastro alanında ki anlaşmazlık çözümsüz kalıyor.

Bir de, kadastro çalışmalarının aceleye getirilip bir an önce bitirilmek istenmesi ve bu çalışmalar yapılırken araziyi bilmeyen bilirkişilerin çağrılması da olayın bir başka yanı tabii ki...

Bir başka yanlış da; "Biz yanlış yaparsak mahkemeye gider, düzeltir" anlayışı...

Örneğin, bir ilçede kadastro çalışmaları bitmiştir, ama Tapu Dairesinde işlem görmeyen, yani kadastro görmeyen tapuların varlığı olayın sırıtan bir başka yönüdür bizce.

xxx

Sürmene'deki olayın arazi anlaşmazlığında kaynaklanmış olması üzücü ve yukarıda belirtmeye çalıştığım nedenlerden ötürü de düşündürücüdür ayrıca...

Bu bakımdan Karadeniz'deki arazilerin kadastro çalışmalarından doğan dava ve anlaşmazlıklar ile kadastro görmeyen tapuların yetkililerce bir an önce gündeme getirilip sonuçlandırılmasını son derece yararlı görüyoruz.

İşin sonu cinayete varıyor çünkü...

Bakmadan Geçme