Kadınlar darbelere karşı Kadıköy’de buluştu

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ile Özgür Kadın Kongresi (Kongreya Jinên Azad – KJA) öncülüğünde Kadıköy İskele Meydan’ında “Darbelere karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz” sloganıyla düzenlenen kadın buluşmasında binlerce kadın bir araya geldi.

Buluşmaya, HDP İstanbul milletvekilleri Hüda Kaya, Filiz Kerestecioğlu, Pervin Buldan, HDP Eşgenel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de katıldı.

Kadınlar buluşma alanına iki noktada kurulan arama noktalarından geçerek girdi.

Koçyiğit: Özgürlük için alanlardayız

Buluşmada konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit, kadınların her zaman darbelerin karşısında olduğunu söyledi, 12 Eylül askeri darbesinde de kadınların sokaklarda, zindanlarla direndiğini belirtti.

Darbenin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) ile tüm anti demokratik uygulamaların hayata geçirildiğini söyleyen Koçyiğit, kadınların hem askeri hem de sivil darbeye karşı mücadeleyi yükselteceğini söyledi.

Koçyiğit, “Bu ülkede özgürlük, demokrasi, kadın hakları eksik, yok. Kürtleri, kadınları, Alevileri, LGBTİ’leri yok sayarak devlet düzeni kuramazsınız. Darbe olsun istemiyorsanız bunu yapacaksınız. Özgürlük için alanlardayız. Özgürlük iktidarın bahşedebileceği bir lütuf değil hakkımız, ve söke söke alacağız” dedi.

Barışın değerini en çok Barış Anneleri’nin bildiğini de belirten Koçyiğit, şöyle devam etti:

“Evlatlarını toprağa verdikten sonra barış diyenlerin önünde eğiliyorum. Bu ülkede barışın kapısı çok rahat açılır, barış ayrımcılık yapmadığınız da gelecek. Bu ülkede barış İmralı’da Sayın Öcalan’la sağlanabilir. Barış kapısı aralanırsa, çatışmadan geri döneceksiniz. Kürt sorunu çözmek istiyorsanız bunun yeri neredeyse oraya gideceksiniz. Buna hazır bir irade kendisini barışa adamış bir irade orada bekliyor bunu hepimiz biliyoruz.”

Yüksekdağ: Demokratik siyasetin önünü kadınlar açacak

Koçyiğit’in ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise her zaman darbelere karşı durduklarını ve duracaklarını söyledi.

Yüksekdağ’ın konuşmasından satır başları da şöyle:

“Her darbe, zulüm ve ayrımcılık karşısında bizlere dayatılan eşitsizlik karşısında omuz omuza durup güç olacağız.

“Darbe kadına şiddet uygulayan erkek egemen zihniyetinde geldi. Yaşamın her alanında kadına karşı ayrımcılık dayatılanlardan geldi bu darbe. Kadınlar kendi hayatlarını güvenli sürdüremiyorsa kadına karşı darbe her gün kesintisiz olarak sürüyorsa siyasi ve askeri darbe de savaş da yaşanır.

“Faşist zihniyetin karşısında demokratik bir zihniyetin durması gerek. Artık öldürmek ve yok etmek dışında yaşam seçeneğin ortaya çıkması gerekiyor. Darbeciler de siyasi iktidar da öldürerek iktidar olabileceklerini düşündüler. Farklı bir seçenek var; yaşam ve demokrasi! Darbe ve OHAL zihniyetini taşıyan siyasetçiler bunu düşünmüyor.Kadınların gücü ve iradesi burada devreye giriyor. Onların sahip olmadığı iradeyi biz sergileyeceğiz. Demokratik siyasetin önünü kadınlar açacak.

“Demokrasi, adalet ve eşitlik için geniş bir özgürlük alanında yan yana gelelim. Kadınlar el ele verdiğinde, nice dağları, yolları aşar, mevziye ulaşır. Bizim mevzimiz de kadının kurtuluşu, halkların geleceğidir.

“Darbenin nereden geldiğini çözmeye çalışanlar kadınların sesine kulak verseydi tanklar sokaklara inmeyecekti. Böyle bir OHAL rejimi olmayacaktı. Tankların Kürdistan’a girmesini onaylarsanız o tanklar sizin karşınıza çıkar dedik. Darbe kimden gelirse gelsin kötüdür, darbenin karşısında durmamız gerekiyor. Darbeye karşıysanız herkes için demokrat olacaksınız.

‘Tanklar Kürt kentlerindeyken sorgulamadılar’

“Kadınları eve hapsederseniz, tüm darbe mekanizmasını serbest bırakırsanız. Biz bütün yaşam alanlardaki mevzilerimizi hiçbir darbe zihniyetine teslim etmeyeceğiz. Siyasi iktidar kutuplaştırıcılık üzerinden kendi iktidarını pekiştirdiğini sanıyor. Bu zihniyet darbenin yollarını döşedi, ama darbeden sonra hala AKP- saray bir şey öğrenemedi.

“Demokrasi olmayan yerde darbe tehlikesi her zaman olacaktır. Başbakan darbeci zihniyetin anlayışıyla tankların sokaklarda ne işi var diyor. Tanklar daha önce Kürt kentlerindeydi. Tanklar Kürt kentlerinde olduğu zaman onlar açısından bir sıkıntı yok ama aynı tanklar kendi yaşam alanlarına gelenler o tankları sorguladı.

“Eşit bir biçimde, farklılıklarımıza saygı gösterilerek beraber yaşayabiliriz. Bunu yapamazsak savaştan kurtulamayız.

“Nerede olursak olalım erkek egemen iktidarların koyduğu sınırları tanımayacağız. Sınırsız bir özgürlük için direnen kadınlar kazanacak, bizler kazanacağız

3 Ağustos çağrısı

Yüksekdağ’ın konuşmasının ardından kadınlara “3 Ağustos Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslar arası Eylem Günü”nde beyazlar giyerek alanlarda olma çağrısı yapıldı.