KAİNAT KİTABINI (KİTAB'I MANZUR) İYİ OKUMALIYIZ

Allah’u Teala Habibi Hazreti Muhammed’e Cebrail vasıtasıyla indirdiği Alak Suresi’nin ilk beş ayetinde iki defa okumayı emretmektedir. Birinci emirde Allahu’u Teala tarafından yoktan yaratılan beş duyu organlarımızla, gözle gördüğümüz, kulaklarımızla işittiğimiz, dokunduğumuzda hissettiğimiz, tattığımızda tadını algıladığımız, kokusunu aldığımız maddeleri okumamızı emretmektedir. Buna Kitab’ı Manzur denir. İkinci emir de ise Alem’i Emrde olan ve Hazreti Cebrail vasıtasıyla Peygamberimize vahy edilen Peygamber Efendimizin bildirdiği açıkladığı ve bizzat tatbik ettiği Allah’u Teala’nın ezeli kelamı olan Kuran’ı Kerim’dir. (Bu kitaba Kitab’ı Mastur denir.) Peygamber Efendimize verilen ve Peygamberliğinin en büyük delili-kanıtı olan en büyük mucize budur. Yüce Rabbimiz bu iki kitabı okumamızı emretmektedir.

Kuran’ı Kerim kâinatta bulunan her şeye dikkatimizi çekmektedir. Özellikle güneşe, aya, yıldızlara, yeryüzüne, dağlara, deniz ve nehirlere, canlı cansız varlıklara dikkatimizi çekmektedir. Güneş ve ay tutulması olduğu bilinen bir gerçektir. Güneş ve ay tutulmalarında Peygamber Efendimizin dua ettiği hatta namaz kıldıkları bilinmektedir. Yani Allah’u Teala’nın belli ölçüler içerisinde yarattığı kainat yaratıldığı günden bu güne ve kıyamete kadar belli bir ölçü ile hareket etmektedir.  Zaman zaman bu ölçülerin dışında meydana gelen hareketlerin insanlar için bir ders ibret olduğu da Kuran’ı Kerim’de bildirilmektedir. Yeryüzü üzerinde yaşadığımız birçok nimetleri bizlere sunan yerküremizde ay ve güneş gibi dünyamızda Allah’u Teala’nın varlığının birer delilleridirler. Ay ve güneş tutulmasına Küsûf ve husûf denildiği gibi yeryüzündeki sarsıntıya da zelzele denilmiştir. Zelzele kelimesi bizatihi Kuran’ı Kerim’in zelzeleden(deprem) bahseden müstakil bir sure mevcuttur. Yüce Allah Zilzal Suresi’de, Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, "Ona ne oluyor?" dediği zaman, İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır.O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir.

Bu surekıyametin kopma anındaki zelzeleden bahsetmektedir. Kıyametin büyük alametlerindendir. Kıyamet kopmadan önceki zelzeleler kıyametin küçük alametlerindendir. Ebu Hüreyre’den radiyallahu anhurivayetle Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur. Fitneler çıkmadan, çok zelzeleler olmadan, karışıklık yani öldürmeler çoğalmadan kıyamet kopmaz buyurmuştur. Kuran’ı Kerim’in bildirilmesiyle iki türlü zelzele vardır. Bunların bir tanesi biraz önce yukarıda surede verdiğimiz kıyametin alameti olan zelzele. İkincisi kalplerde meydana gelen zelzele. Bu tür zelzele çok daha korkutucu ve dehşettir. Ahzap Suresi dokuz-on birinci ayeti kerimelerinde,  Ey iman edenler! Allah’ın size şu lütfunu hatırlayın: Üzerinize düşman ordusu gelmişti de onların üzerine şiddetli bir fırtına ve göremediğiniz bir ordu göndermiştik. Allah bütün yaptıklarınızı görmekte idi.

Yukarınızdan ve sizden aşağıda bulunan bölgeden üzerinize gelmişlerdi; korkudan gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti; bu esnada Allah hakkında olmadık zanlara kapılmakta idiniz.

İşte o zaman müminler büyük bir imtihan geçirdiler ve adamakıllı sarsıldılar.

DERSLER VE İBRETLER

6 Şubat tarihinde saat 04:17’de ülkemizin on ilinde meydana gelen şiddetli deprem yüzölçümü ve nüfus itibariyle bazı devletlerden büyük olduğu bilinmektedir. Bu depremde binlerce insanımız hayatını kaybetti ve şehadet mertebesine kavuştular. (İnna lillahi ve inna ileyhi raciun)

Araştırmalara göre yapılan yapıların çürük ve eksik malzeme kullanıldığı, bilimin tavsiyelerine uyulmadığı gelişi güzel yerlerde ziraata elverişli arazilerde yapıların inşa edildiği ve bunun gibi bir çok kusurun bulunduğu tespit edildiği anlaşılmıştır. Sebep olanların hakkında gerekli adli ve idari işlemlerin yapıldığı önem arzetmektedir.

Depremin meydana gelmesinden hemen sonra Devletimiz alarma geçti ve deprem bölgelerine hareket ettiler. Ülkemizin her tarafından mülki idare amirlerimiz bölgede vaziyet alarak çalışmaya başladılar. Devlet büyüğümüz Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere baba şefkati ile diğer devlet büyüklerimiz ile birlikte bölgede insani olarak yapılması gereken ne ise yapmaya çalıştılar. Bu çalışmalar halen devam etmektedir. Bu yaraların sarılması Allah’ın izniyle en kısa zamanda neticesini verecektir. Bizatihi şahsen yabancı ajanslardan aldığım bilgiler ve edindiğim intiba dünya devletleri Türkiye’nin çok saygın bir devlet olduğu idrakiyle övücü ifadeler kullandıklarına şahit olduk. Bu da devletimizin ne kadar itibarlı olduğunun göstergesidir.

Enkaz altında yapılan çalışmalar neticesinde bir çok ibretli, olağanüstü durumlara şahit olduk. Mesela uzun süre enkaz altında kaldıktan sonra çıkarılanların ifadelerinden manevi bir gücün kendilerine yardım ettiklerinden bahsetmişlerdir.

Devletimizin bütün birimleri bütün imkanlarla canla başla ilk günden itibaren aş dağıtmaları, vatandaşlarımızın aç kalmaması için çaba sarfettikleri herkesçe bilinmektedir. Gün geçtikte barınma, yaşam ihtiyaçlarını giderme noktasında çalışmalar ciddi bir şekilde devam etmekte ve büyük bir kısmı bitmiş durumdadır. Ülke çapında ve ülke dışında ciddi yardım, ilgi ve alaka sürmektedir. Bütün bu çalışmalara rağmen algı operasyonlarıyla çalışmaları manipüle ederek hizmetleri karartmaya çalışanları da gerek depremzedeler ve gerekse milletimiz hayretle takip etmektedir.

Yapmamız gereken hususlar

Çokça dua edip Allah’a yönelmeliyiz.

İnancımızı sarsacak hareketlerden kaçınmalıyız.

Her şeyi yoktan yaratan Allah’u Teala’dır. Bizleri de o yarattı onun kuluyuz.

Bize maddi ve manevi yardımda bulunanlara karşı teşekkür etmeli ve onlara dua etmeliyiz. Sebeplere yapışmak ibadettir. Sebeplere yapıştıktan sonra da meydana gelecek musibetlere karşıda sabırlı olmalıyız. Bir depremzede kardeşiniz olarak bunları unutmamalıyız.

Hayır mevsimindeyiz. Pazartesiyi Salı’ya bağlayan gece Berat Kandili’dir. Gafletle geçirmemeliyiz. Şimdiden Berat Kandiliniz mübarek olsun. Milletimizin başı sağolsun. Birlik, beraberlik ve dirliğimiz daim olsun. Cenabı Allah bizi sevdiklerimizle birlikte cennette buluştursun. Amin.