KANSER KONUSUNDA 10 YANLIŞ İNANIŞ
Kanser, günümüzde en çok korkulan ve tedavisi en zor hastalık grubu olarak görülmektedir. Dünyada ve Türkiyedebilinen ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan kanserin görülme sıklığı, çevresel etkenler ve yanlış yaşam tarzı nedeniyle giderek artmaktadır. Kanseri önlemenin en önemli yolu ise hastalığı tanımak ve bu konuda bilinçlenmekten geçmektedir.
Memorial Ataşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Kandemir 1-7 Nisan Kanser Haftası’nda kanser hastalığı hakkında toplumsal bilinci artırmak amacıyla yanlış bilinenler hakkında bilgi verdi.
“Kanser bulaşıcıdır”
Yanlış! Kanser bulaşıcı bir hastalık değildir. Dokunma, birlikte yaşama ve oturma ile kişi kanser hastalığını başka birine bulaştıramaz. Rahim ağzı (serviks) kanseri, karaciğer kanseri gibi bazı kanserlerin nedenleri arasında virüsler vardır. Bu virüsler insandan insana bulaşmaktadır.
“Kanser her zaman ağrıya yol açar”
Yanlış! Hastalığı ilerlemiş kanser hastalarında ağrı daha çok görülmekle birlikte bazı kanserler hiçbir zaman ağrıya yol açmaz. Kanser, ağrı demek değildir. Ağrısı olan kanser hastalarında ilaçlar ile ağrı kontrolü çok başarılı bir şekilde sağlanabilmektedir.
“Şekerli gıdalar kanserin büyümesine yol açar”
Yanlış! Vücuttaki tüm hücreler enerji için şeker tüketirler. Kanser hücrelerinin normal hücrelerden daha fazla şeker tükettikleri gerçektir. Bununla birlikte şeker yemenin kanseri büyüttüğünü, hastalığın kötüleşmesine yol açtığına dair bir kanıt yoktur. Şekersiz beslenmenin de kanserin iyileşmesine bir katkısı yoktur. Fazla şekerli beslenme kilo almaya yol açar. Obezitenin de bazı kanser türleri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Sebzelerde, meyvelerde, tahıllarda doğal olarak bulunan şekerler vücudumuz için gereklidir. Kaçınılması gereken kekler, kurabiyeler, tatlılar ve bazı içeceklerde bulunan işlenmiş şekerlerdir.
“Kanser saç kaybına yol açar”
Yanlış! Kanserin kendisi saç kaybına yol açmamaktadır. İleri evre durumlarda bile bu durum görülmez ancak tedavide kullanılan bazı ilaçlar saç dökülmesine sebep olmaktadır. Ayrıca beyin ışınlaması gereken durumlarda radyoterapi nedeniyle görülebilmektedir. Ancak son yıllarda kanser tedavisinde giderek daha fazla kullanılan akıllı ilaçlar ile artık saç kaybı oluşmamaktadır.
“Ailemde kanser var ben de kanser olacağım”
Yanlış! Tüm kanserlerin sadece %5-10’u kalıtsaldır; yani ebeveynlerden alınan genler nedeni ile olabilmektedir. Buna “kanser genleri” denilmektedir. Bu durumda genellikle aile üyelerinin çoğunda aynı tip kanser gelişebilmektedir. Meme, yumurtalık (over), kalın bağırsak kanserleri kalıtsal olabilen kanser türlerindendir. Bu genleri taşımakkanserin kesinlikle gelişeceği anlamına gelmemektedir, sadece gelişme riski daha fazladır.
“Ailemde kanser yok, bende kanser olmaz”
Yanlış! Ailede kanser hikâyesi görülmemesi o kişide de kanser gelişmeyeceği anlamına gelmemektedir. Kanser gelişme riskini belirleyen en önemli faktörler yaşam tarzı ve çevresel faktörlerdir. Tüm kanserlerin %90-95’i bu faktörler nedeni ile gelişmektedir.
“Saç boyatmak, koltukaltı ter ve koku gidericiler (antiperspirant ve deodorantlar) kansere yol açar”
Yanlış! Yapılan çalışmalarda şimdiye kadar koltukaltı ter ve koku gidericileri kullanan ve saçını boyatan kişilerde kanser riskinin arttığı gösterilmemiştir.
“Biyopsi, ameliyat kanserin yayılmasına yol açar”
Yanlış! Kanserin kesin tanısı çoğunlukla biyopsi ile konulmaktadır. Biyopsi ile tümörden doku parçasının patolojik incelenmesi ile kanserin varlığı ve tipi saptanır.Ayrıca uygulanacak tedavi belirlenmektedir. Biyopsi yapılması ya da ameliyatgibi doğru prensiplere göre yapılan bu cerrahi işlemler hastalığın yayılmasına, kötüleşmesine yol açmamaktadır.
“Kanser hastalığında tedavi hep aynıdır”
Yanlış! Kanser tek bir hastalık değildir. Farklı sebepleri olan farklı hastalıklar grubudur. Her kanser farklı özelliklere sahiptir. Tümör dokusunun bu özelliklerine göre tedavi belirlenir. Hastanın yaşına; diğer hastalıkların olup olmamasına; kanserin nerede olduğuna, yayılıp yayılmadığına, ne kadar yayıldığına göre de uygulanacak tedavi değişmektedir. Kısacası kanser tedavisi, “kişiye özel tedavi”dir.
“Kanser ölümcüldür, tedaviler sadece ölümü geciktirmek içindir”
Yanlış! Günümüzde kanserden korunma, erken teşhis ve tedavi yöntemlerindeki ilerlemeler ile kanser etkili bir şekilde tedavi edilmekte, sağ kalım oranları %60’ı geçmektedir. Bu oran giderek artmaktadır. Tedavilerdeki başarı teşhis zamanında hastalığın yaygınlığına, kanserin türüne göre değişmektedir. Meme, kalın bağırsak, prostat kanserlerinde erken evrelerde tedavi mümkündür. Ayrıca testis kanseri, lenfomalar gibi bazı kanser türlerinde ileri evrelerde bile iyileşme sağlanabilmektedir.