Kar beyaz günler

Memleket haberleri ışıktan hızlıydı bugün.

Van Edremit Deprem konutları yerleşkesinin sırtlarındaki kuş yuvasındaki anamı telefonla aradığımda ilk haberi ondan aldım:

"Dışarıda kar var. Göz gözü görmüyor."Dedi.

Gözümün önüne getirdim bir an bulunduğu yeri.

Sonra:

-Van Gölü görünüyor mu? Bugün feribot geçti mi açıklardan, gördün mü anacığım? Diye sordum.

"Oğlum değil deniz, karşı apartmanlar bile görünmüyor." Yanıtını verdi. Anam göle göl demez. Tekmil hemşerilerimiz gibi deniz der. Ve devam etti:

"Sabah evden çıkanlar inşallah akşam kazasız belasız dönerler oğul." Dedi.

Karın ilk yağdığı günlere romantizm egemendir. Beyaza bürünen doğa, kartopu oynayan ya da kardan adam yapan çocuklar. Gelin gibi beyaz duvak takan ağaçlar. Telaşla bir oraya bir buraya kanat çırpan kuşlar kış manzaralarının değişmeyen görüntüsü olup düşer hayatın objektifine.

Sonra beyaz ve soğuk bir ürperti gibi sorular dizilir belleklere.

"Greyderler yolları kardan temizleyebilecek mi?"

"Sabahleyin evden işe gidenler, okullarına koşan çocuklar yol iz bulup dönebilecekler mi?"

"Sürücüler kar lastiklerini, zincirleri takmışlar mıydı araçlarına?"

Eğer tedbirsiz yakalanmışsanız kar beyaza artık o üç "K" ya; yani kar, kış, kıyamete işiniz zordur. Ya doğayı mücadeleyle yeneceksiniz ya da doğa sizi yenecektir.

Havalar soğuyunca, meteoroloji haberleri kar kapıda raporlarını peş peşe sunduğunda 1995 model emektar otomobilimizin yaz güneşinde gevreyen sileceklerini değiştirirken söyleştiğimiz kadim komşum Ali Başköylü'ye:

-Ali'cim İsviçre'de dağ yollarının altında ısıtmalı ızgaralar varmış. Onca yağan kara eyvallah etmezmiş o yollar. Böylece ulaşımda da ölümcül kazalar olmazmış değil mi? Diye sorduğumda bıyık altından gülmüştü:

"Eh hocam oralar öyle."Yanıtını vermişti.

Edremit'in Artos dağları uzantısı sırtlarına deprem konutları yapılırken acaba bizim mühendisler:

"Yav memleketimiz kış memleketi. Bu konutları da en çok kar yağan bir noktaya yapıyoruz. Siteler arasında merkezi ısıtma sistemleri konulacak. Hazır bu sistemi yaparken bu dik ve yokuşlu yolların altına sıcak su borularının geçeceği ızgaralar döşeyerek karlanma ve buzlanmayı önleyebiliriz." Diye hiç düşündüler mi acaba?

Düşünselerdi karayollarının buzlanma için yapacağı tuzlamalara ve onlarca ekipmanının alarma geçmesine gerek kalır mıydı?

Bugün yoğun kar yağışı romantizmi dalga dalga yaydı yüreklere. Cep telefonlarına sayısız görüntüler kayıt edildi. Ve sosyal medyada o muhteşem görüntülerin altına beğenilerimizi sunduk.

Ya yarın?

Dinen karın ardından titreten ayaz, donan yollar romantizmin üzerinden buzdan bir silindir olup geçecek. Araçlarının bakımını yapmayanlar sabah kontak anahtarını çevirdiklerinde sorunlarla karşı karşıya kalacak. Kim bilir olası trafik kazaları ve mahsur kalma riskini düşünen mülkü amirler ansızın çöken kış koşulları nedeniyle okulları tatil yapmak zorunda kalacaklar.

Doğanın dilini iyi bilmeyenler için romantizm bir günlüktür. Ertesi gün ve ardından gelecek diğer günler zorun yüzünün gerçekleridir.

Dedim ki:

-Ali kardeş kış memleketi Alplerde yollar hiç kapanmaz, insanlar kardan dolayı mahsur kalmazlarmış.

Dedi ki:

"Tabiat ananın bilinmezliğini bilinir kılanlar için kış kıyamet sözcüğü yoktur. Onlar için her mevsim bahardır."

Bakmadan Geçme