Kaymakam Öztürk çalışmalarını anlattı
İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Cemil Öztürk, şehirde huzur ve güven ortamının sağlanmasının önemli olduğunu belirterek, 'Güven ortamı yoksa ev dahi yapmıyor. Bırakın yatırım yapmayı, bu şehir bir yıl içerisinde inanılmayacak şekilde turist gördü. Ortam bu şekilde olursa yatırım ve turist sayısı 3 kat artar' dedi.
Belediye bünyesindeki Engelsiz Yaşam Akademisinde gazetecilerle bir araya gelen Cemil Öztürk, yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Engelsiz Yaşam Akademisinin tanıtımının ardından konuşan Öztürk, İpekyolu’nda çok şeyin değiştiğini ve değişeceğini söyledi. Kültür Sanat Sokağı için yürütülen çalışmalara da değinen Öztürk, “Cumhuriyet ve Maraş caddesi dışında gelişmemiş olan ara sokaklarda yaptığımız çalışmalarla alternatif sokaklarla Van’ın buluşturup hem esnafımız için gelir attırıcı bir faaliyet hem de insanımız için alternatif ve nezih mekanlar oluşturuyoruz. 2018 Eylül ayında da Sanat Sokağını ismine layık bir şekilde Van’a kazandıracağız” dedi.
“Bu akademiyle Tuşba ve Edremit’e de hizmet vermeye talibiz”
Açılışa Bakan Sayan bekleniliyor
“Yaptığımız hizmetler için algı oluşturmamıza gerek yok”
“20-30 yıl içinde hiç girilmeyen sokaklara girdik”
“300 bin insanın bize ulaşabileceği kanalları açık tuttuk”
Engelsiz Yaşam Akademisinin Doğu ve Güneydoğu’da tek olduğunu kaydeden Öztürk, “Göreve başlayalı 9-10 aylık bir süreç oldu. Arsa Büyükşehir Belediyesi, yapı İpekyolu Belediyesine aitti. Önceki Valimiz İbrahim Taşyapan’dan buranın tahsisini aldık. Yaptığımız şeyler, gelişmiş devletin dezavantajlı gruplara sahip çıkan bir devlet olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki engelli oranı yüzde 12 civarındadır. Bu oranı esas alsak dahi Van’da 120-130 bin civarında engelli çıkıyor. Tuşba, Edremit ve İpekyolu ilçelerinde 60 bin engelli nüfus karşımıza çıkıyor. Bu merkezimiz Temmuz 2017’den itibaren özel gereksinimli öğrencilerimizden 300 kişiye hizmet veriyor. Kurstan faydalananların yanında akademinin imkanlarından faydalanan yaklaşık 500 kişi hizmet alıyor. Yaklaşık 1 milyon liraya yakın harcama yapıldı. Engelliler ile ilgili uzmanların eğitim ve seminer verildiği akademik çalışmaların yapıldığı bir merkez. Ücretsiz servisler yapıyoruz. Bu akademiyle Tuşba ve Edremit’e de hizmet vermeye talibiz. Valimizin Büyükşehir Belediyesinden tahsis ettiği servis aracı ile Tuşba ve Edremit ilçelerimizden de gelen özel bireylerimize hizmet veriyoruz” diye konuştu.
Açılışına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan’ın da gelmesini beklediklerini dile getiren Öztürk, “Dezavantajlı olan insanımızın dezavantajlarını azaltmak ve rahatlatmak devlete ve belediyelere düşen bir hizmet. Engellilerin dönemsel kursları var. Engellileri gruplara ayırdık. Hepsini yeteneğine ve durumuna göre gruplara ayırdık. Tüm engel gruplarına hitap ediyoruz. Yoğunluk olarak cumartesi ve pazar olarak hizmet veriyoruz. Yaş sınırımız yok, 5 yaştan 50 yaşa kadar tüm engellilere hizmet ediyoruz. Bizim kısıtlarımız yok, bu sayı bin veya 2 bin olur. Engelli bir birey tamamen eve kapanmış, haftada bir gün buraya gelmesi ve hayata tutunması, sosyalleşmesi ve özgüven kazanması anlamında çok büyük katkı sağlar” ifadelerini kullandı.
İpekyolu Belediyesi olarak 10 aylık sürede çok başarılı çalışmalar yaptıklarını kaydeden Cemil Öztürk, Konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yaptığımız hizmetlerden kaynaklı ‘yaparsa İpekyolu Belediyesi yapar’ algısı var. Türkiye’de her kesimden meslektaşlarımız var, Ankara’da bu algı var. Ben bunun mutluluğunu yaşıyorum. Bir araya geldiğimizde, fikirlerden ve kurumsallaşmadan bahsediyoruz. Bitirdiğimiz ve uygulama sonuçlarını gördüğümüz projelerden ve imajdan bahsediyoruz. İpekyolu ancak halkın bu yönde aldığı hizmet ve imajı açısından çok önemli bir yere geldiğini görüyoruz. Birçok çalışmamız var. İpekyolu’nda oturmayanların da çalıştığı bir ilçeyiz. Belediye ile ilgili yaptığımız hizmetler için algı oluşturmamıza gerek yok, çünkü insanlar hizmetleri görüp yaşıyorsa, belediye ile ilgili sorunların çözüldüğünü görüyorsa yeterli. Bir birimlik iş yaparsanız 10 birime göstermek için algı oluşturmaya ihtiyaç vardır, oysa biz 50 mahallede çalışıyoruz ve mahalleliler bunları yaşıyor. Yolları altyapısı ile birlikte yapıyoruz. Asfaltı dökeyim sevindireyim şeklinde değil; yolu, kaldırımı, altyapı, kilit taşı ve asfaltı ile yapalım diyoruz.”
100 kilometrelik asfalt hedefleri olduğunu söyleyen Öztürk, bunu Van geleneği ile yapmadıklarını kaydetti. Öztürk, “Önce yolu yapıyoruz, genişletiyoruz. VASKİ ve diğer kurumlar da yatırımlarını yapıyor ve bu şekilde 80 kilometre asfalt yaptık. Kasım sonunda 100 kilometrelik yolu tamamlamış olacağız. Yama ekipleri kıştan kalan veya doğalgazdan kalan yol bozuklarını ikinci kez dolaşıyoruz. 50 mahallemizin 30’u eski köyler. Ya kilit taşı ya da asfalt ile hizmetimizle buluşturacağız. Bu yıl 200 bin metrekare iş yaptık, hedefimiz 250 bin. Sadece Bostaniçi’nde 30 bin metrekare kilit taşı yaptık, 20-30 yıl içinde hiç girilmeyen sokaklara girdik. Kevenli 5 kilometre mesafede, jeep ile dahi çıkamazdınız. 20 bin metrekare taş döşedik. Şu anda kilit taşlarımız tüm mahallelerimizde var. Okul, cami, taziye evi ve köylerin ortak kullandığı yollara öncelikli olarak kilit taşı döşüyoruz” dedi.
“Ruhsatsız iş yeri kimliksiz insan gibidir”
Erçek Mahallesi’nde örnek bir yaşam merkezi yaptıklarını belirten Öztürk, “Devam ettirdiğimiz park projelerimiz var. Sosyal belediyecilik bir diğer yönümüz. Etkinlikler, Ramazan iftarları, geziler düzenledik. Şehirde en önemlisi huzur ve güven ortamının sağlanmasıdır. Güven ortamı yoksa ev dahi yapmıyor. Bırakın yatırım yapmayı, bu şehir bir yıl içerisinde inanılmayacak şekilde turist gördü. Ortam bu şekilde olursa yatırım ve turist sayısı 3 kat artar. Van’daki esnaf, turist artışı nedeniyle yaşanan krizlerden etkilenmedi. Geri kalmamız veya kalkınmamız toplum ve güvenle alakalı bir gelişmedir. Güven ortamı yoksa böyle bir ortamı nasıl sağlayacak ve yapacaksınız? Güven ortamı yoksa ne kaldırım yapabilirsiniz, ne hizmet üretebilirsiniz. İpekyolu Belediyesi olarak 250 inşaat ruhsatı verdik. Sadece İpekyolu ilçesinde 600-700 civarında inşaat yapılıyor. Van’ın rantının en yüksek olduğu ilçede 250 inşaat ruhsatı vermişiz, ancak parasal bir dedikodu duydunuz mu? Mevzuatın çizdiği çerçevede bunları kolaylaştıracağız. İnşaat yapacak olan insanlar, devletin belirlediği bedel dışında hiçbir bedel ödemeden ve aracıya gerek kalmadan ruhsatlarını gelip alıp gittiler. İpekyolu Belediyesi; Ankara ve İstanbul’da dahi uygulanmayan güvenlik bariyeri uygulamasını yaptı. OSGB uygulaması yaptırıyoruz. Biz kolaylaştırıyoruz, siz de kurala uyacaksınız. İş yeri ruhsatları 5 yıllık veriliyordu. 3 aydır bir kampanya yaptık ve ruhsatları süresiz vermeye başladık. Olması gereken kanuni budur. Özel işletmede, özel şartlara bağlıdır. Onun dışındaki genel işletmeler ruhsatı hak etmişse süresizdir. Metrekaresi 1 lira, 100 metrekarelik bir iş yerine 30 lira dosya, 100 lira da ruhsat bedelidir. Biz insanları hukuki süreçler içinde işletmelerini çalıştırmaları için böyle bir şeyi yapıyoruz. Süresiz ruhsat esnafı özgürleştirir, yoksa ben ruhsat almaya gideceğim iyi geçineyim kaygısı ile baskı uygulanabiliyor. Ruhsatsız iş yeri kimliksiz insan gibidir. Vergi veremiyor, kontrol denetim yapamıyorsun. Ruhsatlı iş yeri hesap verilebilir. Mevzuata uyun olarak ruhsat alabilecek herkese süresiz ruhsat veriyoruz” şeklinde konuştu.
“Ulaşılabilirlik bizim için önemlidir” diyen Öztürk, şunları söyledi: “2017 yılında İpekyolu Belediyesi olarak toplam 2,5 milyon liralık harcama yaparak okullarımızın bahçelerine spor salonları, semt sahaları, parklar, asfalt ve kütüphaneler, bakım ve onarım yapıyoruz. Ulaşılabilirlik bizim için önemli, okul müdürleri, muhtarlar, imamlar ile gruplar oluşturduk. Çünkü bu gruplarda sorunların iletilmesi önemli. Whatsap hattı çağrı merkezi ınstagram ve facebook üzerinden ulaşılabilirlik sonucunda günü birlik çözülecek sorunları anında, diğerleri de programımıza aldık ve planlamamızı yaptık. 300 bin insanın bize ulaşabileceği kanalları açık tuttuk. Mobil İpek Masada mühendis, hemşire, SYDV’den sosyal incelemeci, belediyeci ve tarımcı bir arkadaş var. Köylerde ve sahalarda çalışma yapılıyor.”