BDP Erciş İlçe Örgütü tarafından düzenlenen toplantıda, DTK Eş Başkanı Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ün Kürtçe konuşmasının ardından söz alan Milletvekili Aysel Tuğluk, Kürt halkı olarak artık kendi kendilerini yönetmek istediklerini söyledi. Çözüm sürecinde önlerinde birtakım engeller, birtakım zorluklar çıkacağını ifade eden Tuğluk, artık hiç kimsenin Öcalan'ın ortaya koyduğu projeye karşı çıkmadığını kaydetti. Tuğluk, "Geçmişte 'terörist' diyenler bugün onu diyemez hale geldi. Sayın Öcalan çok kararlı bir şekilde bu süreci götürüyor. Bizlerden, halkımızdan beklentisi de bu sürece katılımı göstermek, bu süreci sahiplenmek, bu sürecin bizzat muhatabı haline gelmemizdir. Bu süreci kararlı bir şekilde yürütmemizdir. Elbette ki halkımızın iradesi olarak İmralı'da müzakere masasında Sayın Öcalan var. Biz bunu istedik. Biz irademiz dedik. Eğer çözümü konuşacaksanız İmralı'ya konuşacaksınız ve halkımızın mücadelesinde İmralı'ya müzakere amaçlı devlet gitti. Bu çok önemli bir aşamaydı fakat masadaki çözümün gerçekten bir çözüme dönüşmesi için bizim buradan İmralı'ya, Sayın Öcalan'a güç vermemiz gerekiyor. Yani bu sorunun çözümünü sadece Sayın Öcalan'ın omuzlarına yükleyemeyiz. Biz de, haklı ve meşru taleplerimizi demokratik eylem ve mücadele yöntemleriyle bu devletin önüne koymalıyız. Sayın Öcalan arkasındaki bu güçle müzakere sürecini devam ettirmeli. O nedenle elbette ki barışa inanıyoruz. Elbette ki, demokratik çözüme inanıyoruz. Demokratik ve barışçıl çözümün en yararlı, en doğru ve Türkiye gerçekliğine en uygun çözüm olduğuna inanıyoruz. Sayın Öcalan bir kez daha yapıcı rolünü oynadı. Bir kez daha barışçıl rolünü oynadı. 'Bu savaş bitsin, bu ölümler dursun' dedi. 'Demokratik siyasetle bu meseleyi halledebiliriz' dedi. Biz Sayın Öcalan tarafından başlatılan bu süreci destekliyoruz, sonuna kadar da destekleyeceğiz. Bu sürecin içinde olacağız, katkı sunacağız, sabırla ve özveriyle bu süreci götüreceğiz" dedi.
Çözüm ve barışın kolay olmayacağını ifade eden Tuğluk, "Gerçekten çok kolay olmayacak. Önümüzde birtakım engeller, birtakım zor yollar çıkacak ama bu süreci sabırla inançla yürütmek durumundayız çünkü değerli halkımız bir barış ve çözüm şansı yakaladı. Eğer bu kez de barışı, çözümü gerçekleştiremezsek gerçekten her şey çok daha kötü olacak. Biz bir kez daha acıların yaşandığı bir sürecin başlamasını istemiyoruz. O nedenle başarmak zorundayız. O nedenle bu süreci adil, eşitlikçi bir süreçle taçlandırmak zorundayız" diye konuştu.
"BİZ KENDİ KENDİMİZİ YÖNETMEK İSTİYORUZ, YANİ STATÜMÜZÜ İSTİYORUZ"
DTP Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Kürt halkı olarak kendi kendilerini yönetmek ve statü istediklerine de vurgu yaparak, "Biz fazla bir şey istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Kürt olarak yaşamak istiyoruz. Kimliğimizle yaşamak istiyoruz. Dilimizle yaşamak istiyoruz. Biz kendi kendimizi yönetmek istiyoruz, yani statümüzü istiyoruz. İşte bu içinde bulunduğumuz süreç bizim statümüzün nasıl belirleneceği bir süreçtir. Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti devletiyle Kürt halkının ilişkisi eşitlik ve adalet üzerine kurulu bir ilişki değildi. Yok sayma, inkar üzerinedir. Zulüm üzerine kurulan bir sistemdir. Biz bunu reddediyoruz. Diyoruz olacaksa bir yaşam, onurlu ve özlük temelinde olacak. Bütün mücadelemiz bunun için verildi. Bütün bedenler, bütün acılar, canlar, cananlar bunun için hayatlarını ödediler. Dolayısıyla biz taleplerimizden vazgeçmiş değiliz. Sayın Öcalan görüşmeleri bu talepler üzerinden yürütüyor. Çok önemli kararlar alındı, biliyorsunuz. Bugün gerillanın geri çekilme sürecinin başladığı gün aynı zamanda. Bu süreci çok dikkatli bir şekilde izlemek durumundayız. Gerilla bir fedakarlık yapıyor. Gerilla barışa bir şans tanıma adına sınırların dışına çekilme kararı verdi, Sayın Öcalan'ın çağrısıyla" ifadelerini kullandı.
Öcalan böyle bir çağrıda bulunmasaydı PKK'nın bu toprakları asla terk etmeyeceğini dile getiren Tuğluk, "Eğer bugün demokratik çözüm adına, demokratik birlik adına bir şeyler konuşuluyorsa yaşadığımız bu kadar zulme rağmen bu Sayın Öcalan'ın sayesindedir. Bunun kıymetinin de bilinmesi gerekiyor. Devletin de buna adil ve olumlu bir çözümle karşılık vermesi gerekiyor. Biz örgütlü bir halkız, güçlüyüz. Emin olun ki AK Parti bizim örgütlenme sistemimizi örnek alarak bugünlere geldi. Biz barışla da demokratik siyasetle de kazanabiliriz. Buna gücümüz var. Kendimize inanmalıyız, kendimize güvenmeliyiz. Hiçbir zaman egemenler, sistem bize hakları kendi isteğiyle vermeyecektir. Nasıl bugüne direnerek ve mücadele ederek geldik, nasıl inkarı direnerek kaldırdık, nasıl bugün müzakere masasının kurulmasını mücadele ile oluşturduysak, demokratik çözümü de onurlu yaşamı da demokratik kurtuluşu ve özgür yaşamı da yine direnerek ve mücadele ederek oluşturacağız. Başaracağımıza inanıyoruz, halkımıza inanıyoruz, kendimize güveniyoruz. Kürt hareketine güveniyoruz ve Sayın Öcalan'a güveniyoruz. Gerçekten bizi büyük sorumlulukla ve görevler bekliyor. Bu süreçte işte İmralı'da görüşmeler yapılıyor. Artık çözüm geliyor gibi bir düşünceye kapılmamamız gerekiyor. Rehavete kapılmamamız gerekiyor. Başarı ve çözüm bizim ellerimizde ve artık yeter diyoruz. Mevcut statüyü kabul etmiyoruz. Kürt, Türk kardeşliğinin demokratik ilkeler çerçevesinde yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Bu bizim hakkımız. Barış bizim hakkımız. Demokrasi halkımızın hakkı. Fazla bir şey istemiyoruz. Gasp edilen haklarımızı istiyoruz. Adalet ve insanlık istiyoruz ve bunun bedenini de ödedik" şeklinde konuştu.
Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşma zamanının geldiğini de iddia eden Aysel Tuğluk, "Artık bunun zamanının geldiğini düşünüyoruz. Artık Sayın Öcalan'ın da özgürlüğünün zamanının geldiğini düşünüyoruz. Son 30 yıllık direniş ve mücadele sürecini oluşturan, bu halka kimlik ve benlik kazandırarak mücadeleyi yürüten, bu mücadeleyi toplumsallaştıran bir hareketin lideri Sayın Öcalan tutsakken barıştan bahsedebilir miyiz? Bizi barışa kim ikna edebilir? Bu halk kendi liderine, kendi değerlerine sahip çıkarak barış istiyor. Dolayısıyla bu talebimizi her koşul ve şartta dile getireceğiz. Öncelikle Sayın Öcalan'ın müzakere koşulları düzeltilmeli. Çıksın Türk halkına hitap etsin. Çıksın Kürt halkına hitap etsin. Barış karşılıklı adımlarla olur tek taraflı adımlarla olmaz. Türkiye Cumhuriyeti devletini de hükümetinin de artık bazı konularda radikal adımlar atması gerekiyor. Yani İmralı'da 13 metrekarelik bir alanda, 'Gel bu meseleyi çöz' demekle olmaz. Sayın Öcalan sırf sürecin önünü açmak için o zor koşullara rağmen süreci başlattı ama bundan sonra böyle devam etmemeli. Herkesle görüşebilecek koşullar oluşturulması, öncelikli olarak müzakere ve iletişim koşulları oluşturulmalı ve giderek özgürlüğüne gidecek sürecin önü açılmalı. Bu bizim en vazgeçilmez taleplerimizden biri olacaktır" ifadelerini kullandı.
"GERİLLAYA KÜRT HALKI HER ZAMAN SAHİP ÇIKACAKTIR"
PKK'nın ülke dışına çekilmesiyle ilgili de koşan Milletvekili Aysel Tuğluk, "Gerillanın çekilmesi konusunda da bir cümle söylemek istiyorum. Tabii ki bu ülkedeki zulüm sistemi, inkar, faşizm uygulaması, bu halka dayatılan insanlık dışı uygulamalar o gerillayı ortaya çıkardı. Dağlara bunun için çıktılar. Şimdi barışa şans tanımak adına geri çekiliyorlar ama herkesin bilmesi gerekiyor ki, Kürt halkı buradan gitseler de o gerillaya her zaman sahip çıkacaktır çünkü onlar bu halkın çocukları. Canlarını bu işe koydular, bu meseleye adadılar. Onları bu halk unutmayacaktır. Umut ediyoruz ki bu çekilme esnasında hiçbirinin burnu dahi kanamaz. Biz bu süreci hassasiyetle takip edeceğiz. Bu açıdan tedbirlerin alınması gerekiyor. Bazı provokatif güçler bu süreci sabote etmek adına birtakım girişimlerde bulunabilirler. Bunların engellenmesi gerekiyor. Bu çerçevede halkımızın süreci dikkatle izlemesi gerekiyor. Olası gelişmelere karşı tutum alması gerekiyor. Bu önemli noktayı da ifade ettikten sonra ben bir kez daha başaracağımıza ve halkımızın hak ettiği onurlu çözümü hep birlikte yürüyerek gerçekleştireceğimize olan inancım tamdır" ifadelerini kullandı.
Yapılan toplantının ardından Türk ve Tuğluk, beraberindekilerle Çaldıran ve Muradiye ilçelerine geçti.