Yorgunum, üzerime üzerime geliyor günler. Topluluklar,kalabalıklar içinde yine yalnız. Kalabalıklar benden daha yalnız. Hem toplumun içindeyim,hem dışında. Sıyrılmak istiyorum bütün kalabalıklardan ancak onların içinde yaşama zorunluluğu alıkoyuyor.Tam içinde olmak istiyorsun bu kez onlar izin vermiyor.
Çimenler çiyden uyanıp ürperiyor her sabah. İğde ağaçlarının kokusu ciğerlerimin içinde.Rüzgar hafiften hafiften şarkı söylüyor ıslık çalarak.Kekik kokuları buram buram.Arılar renk renk polen taşıyor.Tıpkı ülkemin renktaşları gibi.Kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyor. Damarlarım da hız dinmiyor. Yorgunum üzerime üzerime geliyor günler…
Çok uzaklardan en uzak noktadan Van Gölü'nün ahenkle dansını hayal ediyorum.Ahtamara'ya bakan yüzümle.Tamara! ne vefasızdın. İpini çektin bekleyen ışığını. Üşüyen sevgilinin yanında olamadın. Dalgalara emanetini verdin. Kumlar soğuk,gece mahzun.Sahilde bekledin umutsuzca.Yorgundu umudun. Bende öyle. Yorgunum üzerime geliyorsunuz günler…
Gökyüzünden, en uzak yerlerden seyrediyorum, kıpırdayan kavakları. Bulutlar yanı başımda başıma üşüşmüş. Haber salıyorlar. Berrak akan sulara bakıyorum. Çiçekler her daim umut içinde, rüzgara eşlik ediyor. Bak! İnci Kefalleri sevinçten uçuyor. Yorgunum,üzerime geliyorsunuz günler…
En derin vadilerdeyim. Geniş ovalarda. Dört nala koşan beyaz atların sesini duyuyorum. Çatık kaşlı gelincik tarlaları seyrediyorum. Irmakların kaçışındaki ahenkli sesi dinliyorum. Yastık arıyorum iyice girmek için rüyaya.Siyahi renk çağrı yapıyor kulaklarımın içinde. Yorgunum, üzerime geliyorsunuz günler…
Düşen bir yaprağa bağlar gibi bağladım umutlarımı.Acıyan bir yaram var. Buradan çok uzaklardan. Kendimi arıyorum, ülkemi arıyorum sürekli meşgul çalıyor.Ayağını kaldırıyor dünya. Kör ebe oynayan bulutları görüyorum. Toprak kazıyan çiftçileri görüyorum. Her şey yolunda görünüyor hayatın. Sadece görünüyor. Bende öyle. Yoruluyorum, üzerime geliyorsunuz günler…
Güzel ülkemde hayat gündemde değil. Ölüm kol geziyor, öbek öbek. Oysa söylenecek çok daha türkülerimiz var bu diyarlarda. Zaman üşüyor, zaman çıplak.Zaman bizi bekliyor.Tepeden seyrediyorum hayatı. Yorgunum üzerime geliyorsunuz günler…
Seyrek gülüşler görüyorum.Ağıtlar yükseliyor anaların yüreğinden. Reyhanlı' da nazlanıyor gülücükler. Yenişehir suskun. Kuşlardan ses yok. Yaralı serçe hain ellere beddua ediyor. Kırılasıca elleri. Anaların ağıtı bütün ilçeyi susturmuş. Cemil MERİÇ'in gözleri görüyor, ölümü görüyor. Reyhanlı'da pamuk tarlaları kefen olmuş sırada bekliyor. Yorgunum üzerime geliyorsunuz günler…
Kendimi arıyorum, ülkemi arıyorum, meşgul çalıyor.Hain eller devriye geziyor. Aradan çıkmıyor. Nazlanan gülücükleri çağırıyor bahar. Buram buram kekik kokuları sabırsızlık içinde bekliyor. Hançer saplanıyor yüreğine, kanatsız atın. Göğe yükseliyor.Bir ananın sesi daha arşı inletiyor. Burak'ın sesi kesiliyor. Benimde öyle.Yoruluyorum, üzerime geliyorsunuz günler…
Göğüs kafesimde ne idüğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum, umut ediyorum. Hain ellerin aradan çıkmasını bekliyorum. Yaralı kuştan medet umuyorum. Yükselişin, şahlanışın. Yakar top oynayan melekler görüyorum. Umudu görüyorum, görmek istiyorum. Herkese yetecek kadar çiçekler görüyorum.Hayatı gündeme almak istiyorum. Ölümü değil. Sevgi ile kalın…