KENTİMİZDE VANLILIK RUHU EKSİK

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünün 'Van Kent Söyleşileri' etkinliği kapsamında düzenlenen 'Yerel Basında Şehir: 81 Yıllık Vansesi Gazetesi'nin Gözüyle Van' konulu söyleşide konuşan gazetemizin yazı işleri müdürü ve köşe yazarı İkram Kali, yakın tarihimizdeki Van kentini ve Vansesi gazetesinin 81 yıllık öyküsünü anlattı. Van'ın hızla kent kimliğinden uzaklaştığını, toplumda Vanlılık ruhunun eksik olduğuna işaret eden Kali, Vansesi Gazetesinin Van'ın markası ve hafızası olduğunu söyledi.

Burhan Ergin

 

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Selahaddin Eyyubi Toplantı Salonu’nda düzenlenen “Yerel Basında Şehir: 81 Yıllık Vansesi Gazetesi’nin Gözüyle Van" konulu söyleşiye Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Suvat Parin, akademisyenler, meslek odası temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Sözlerine Doç. Dr. Suvat Parin’e teşekkür ederek başlayan İkram Kali, Suvat Hoca’nın öğrencileriyle birlikte Van’da çok önemli sosyolojik çalışmalar yaptığını kaydederek, Van’ın hafızasına katkı sağlayan bu çalışmaların yetiştirdiği öğrenciler tarafından gelecek yıllarda devam ettirileceğine inandığını söyledi.

1915’te muhacir olmuş Vanlı bir ailenin çocuğu olarak Van’da doğan, ilk orta ve lise eğitimini Van’da tamamlayan, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji ve İşletme bölümünü bitiren, 1984 yılında Güney Ekspres daha sonra Sabah, Günaydın, Fotospor gibi gazetelerin muhabirliği yapan, 1990 yılında Van Valiliği’nde basın ve hakla ilişkiler danışmanlığı birimini kurarak, bu görevi uzun yıllar yöneten, görevi sırasında yerel gazetelerin gelişmesine katkılar sağlayan, Basın İlan Kurumu Kontrol Kurulu Başkanlığı yapan, Vanspor’un 1. Lig’e yükseldiği 1993-94 sezonundan itibaren Fenerbahçe ve Trabzonspor’u destansı galibiyetle yendiği dönemler 3 sezon Vanspor Basın Sözcülüğü ve Genel Sekreterliği yapan, Türkiye Spor Yazarları Temsilciliği görevini yürüten, Dünyada Van Dergisi, Cumhuriyetin 75 Yılında Van İl Yıllığı, Doğu Anadolu’da Van Örneği, Vanlı şair Abbas Güven’in şiirlerinden oluşan “Van’dan Esintiler” adlı kitabını çıkaran, Medeniyetler Beşiği Van adlı kitabı, Van dışında sergi ve geceler düzenleyen, Vanlılar ile birlikte Van'da Ermeni Çetelerinin Katliamına Uğramış Vanlılar Derneği kurarak dernek başkanlığını yapan, 500’ü aşkın makalesi bulunan, Batman Üniversitesi kurucu Basın Danışmanı ve Güzel Sanatlar Fakültesi Sekreteri görevinde bulunan, sempozyumlarda Van ile ilgili bildiriler sunan 2011 yılı depremi nedeniyle emekli olan, Van Kent Müzesi’nin kuruluşunun öncülüğünü yapan, gazetemizin yazı işleri müdürü ve köşe yazarı İkram Kali’nin biyografisi Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Zeynep Caner tarafından okundu.

“Van’ın zengin bir yerel basın geçmişi  var”

Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Suvat Parin, kent söyleyişleriyle ilgili konuşma yaptı. Doç. Dr. Parin konuşmasında, “19. Yüzyılda Van’ın kent fotoğrafı son 100 yılda Van’da ekonomik olarak nasıl bir gelişim var gibi konuları masaya yatırdık. Akabinde yanı başımızda Allah’ın bir güzelliği olarak bize verilen Van Gölü’yle şehrin nasıl bir diyalogu var onu araştırdık. Bugün de 81 yıllık Vansesi Gazetesinin gözüyle Van’ı Yazı İşleri Müdürü İkram Kali beyden dinleyeceğiz. Yerel basından söz ederken, genel olarak Van’ın zengin bir yerel basın geçmişi var. 1863’te Osmanlı’da eyalet sisteminin kaldırılıp yerine vilayet sisteminin getirilmesiyle birlikte yerel basın oluşuyor. Van’ın tarihine baktığımızda 1855 yılında Ermenice basılan bir gazeteyle karşılaşıyoruz. 1892 yılına baktığımız zaman dönemin valisi tarafından Van Vilayet Gazetesi bastırılıyor. Sonraki dönemde Gevaş ve Çatak’ta gazeteler açıldığını görüyoruz. Cumhuriyet dönemine geldiğimizde Van’da ilk olarak 1937 yılında Yeni Yurt Van Gazetesiyle karşılaşıyoruz. Gazete 1943 yılında ismini Van, 1948 yılında Vansesi olarak değiştiriyor. 81 yıllık süreçte Van’ın kent hafızasına, kültürel hafızasına, kent tarihine katkı sunacak çok önemli işlere imza atıyor. Yerel basın bu anlamda çok önemlidir” dedi.

“Van kimliğini kaybetti”

Van ve Vansesi Gazetesi ile ilgili eski ve yeni fotoğraf, gazete arşivleriyle hazırladığı slayt sunumu eşliğinde söyleyişsine başlayan İkram Kali, tarihiyle, doğasıyla ve kültürel zenginliğiyle çok güzel bir şehirde doğup yaşadığını belirterek “Vali Mithatbey Mahallesi (Tepebaşı Mahallesi) Çavuşbaşı Sokağında kerpiç bahçeli evimizde komşularımızla çok mutluyduk. Evimize bitişik tepede kışın kızak kaydık, yaz günlerinde âşık atıp bilya yuvarladık, fırfıra çevirip melikan, fanti, birdirbir, güvercin taklası oynadık, maç gazozlarımızı buz gibi akan kehriz suyunda soğuttuk, damlarda güvercin uçurduk, çember çevirip kuşatandan (sapan) taş attık. Sonbaharda çalı çırpısını yazın, meyvelerini topladığımız bahçemizin köşesindeki asma ağacı ile iğde ağacının birlikte gölgelediği çardak altında kahvaltılar yaptık. Sevgiden lezzet, gönül zenginliğinden bereket kazanan yemek sofralarında bira araya geldik. Uzun yaz gecelerinde akraba, konu komşu, arkadaş ve dostlarla göz kapaklarımız düşünceye kadar şaka şenlik içinde sohbet ettik. Kış geceleri yanan soba etrafında toplandık. Bahçelerimizdeki meyve ve sebzeleri komşularımızla paylaştık. Kültür, sanat, edebiyat ile içli dışlı olan komşularımız vardı. Komşular birbirinin etnik kökeniyle hiçbir zaman ilgilenmedi ve merak etmedi. Sevinçlerde acılarda ortaktı. Saygı, sevgi önemliydi. Yeşiliklerle bezeli kehriz sularıyla ferah, temiz ve  bakımlı yaşanılabilir bir kentti Van. Cumhuriyet sonrası yapılan mimari estetiği olan Hükümet Binası, İskele Caddesi Halk Evi, Gümrük Müdürlüğü binası, Şehri Parkı, Tekel binası, huzur ve mutluluk saçan kerpiç evleri, örnek esnaflıkları, kadim dostluklarıyla yaşama sevinci veren kadim bir kentti. Bugün Van’dan eser yok maalesef. Ne eski Van’ın kimlikli, kişilikli yapısı nede kente değer, zenginlik katan kadirşinas güzel insanları var artık. Kimliğini, hafızasını kaybeden Van, Anadolu kentlerinden sıradan bir kente dönüştü. Modernleşme adı altında plansız yapılaşmalarla Van kimliğini, ruhunu kaybetti” dedi.

 “Van dünyanın en eski kentlerinden biridir”

Van’ın tarihine değinerek konuşmasına devam eden Kali, Van’ın dünyanın en eski kentlerinden biri olduğunu, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını, Urartular döneminde Tuşba adıyla 300 yıl başkent, 1548 tarihinde Osmanlı idaresine dahil edilerek, "Eyalet" statüsü kazanarak 1568-1574 yıllarında livâ tabir edilen 12 sancağı olan önemli bir merkez konumuna ulaştığını söyledi. Van’ın 18. ve 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı politikasından büyük ölçüde etkilendiğini Nisan 1915’te Avrupa devletlerinin teşvik ve destekleriyle Ermeni çetelerinin isyan ederek Van’ı yakıp yıktığını kaydeden Kali, Ermenilerin destekleriyle Ruslar tarafından 20 Mayıs 1915’te Van’ın işgal edildiğini, birlikte yaşayan insanların acılar yaşayarak mağdur edildiğini, ölümden kurtulan Vanlıların Van dışına muhacir olarak göç ettiğini, 2 Nisan 1918’de yeninden istiklaline kavuştuğunu, 1923’de Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte yeniden İl statüsü aldığını belirtti.

“Vansesi Van’ın ilk ve tek gazetesi olarak yayın hayatına başlar”

Gazeteci-Yazar Kali, “Büyük acılar gören travmalar yaşayan Van’ın şehirleşmesi 1930’larda devlet kurumlarının kurulması, yol açılması, bazı belediye hizmetleriyle yoğunlaşır. İskele Caddesi bu dönemde açılır. 1937 yılında Ankara’dan Van’a gelen bir heyet yeni Van şehrinin Edremit Elmalık bölgesinde kurulmasını rapor eder ama bu gerçekleşmez. Yeni kentin Van Ovası/Bağlar Mevki olarak tanımlanan bugünkü yerinde kurulmasına karar verilir. Yokluk, imkânsızlık içinde yeni Van kurulmaya başlanır. Van’da yol, elektrik şebekesi, içme suyu şebekesi,  sanayi, lise, havaalanı, fabrika, havayolu, tren, demiryolu,  sinema, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Sanatkârlar Odası, Üniversite ve daha birçok kurum kuruluşun, okuryazar sayısının kısıtlı olduğu, nüfusun 20 bin olduğu 1937’de Yeni Yurt Van adlı gazetemiz Van’ın ilk ve tek gazetesi olarak yayın hayatına başlar. Van’ın su, yol gibi temel sorunları, ihtiyaçlarını haberleriyle gündeme getirir. Merhum İlyas Kitapçı ve Remzi Perihan öncülüğünde basın hayatına devam eden gazetemiz 1943 yılında Van’ın gelişmesine paralel olarak Van, 1948 yılında Vansesi adını alır. Van’ın fikir, düşünce kulübü gibi büyük ilgi gören, kentin eli kalem tutan şahsiyetlerinin buluşma adresi olan Vansesi haber ve köşe yazılarıyla birçok sorunun çözülmesinde rol oynar. İçme suyu, yol, elektrik gibi sorunların yanı sıra eğitime büyük önem veren gazetemiz haber ve köşe yazılarıyla gündemden düşürmediği Lise açılması mücadelesini başarıyla sonuçlandırır. Ve 1948 yılında Van’da Lise açılır. TRT Van Radyosu kurulmasında da etkili olur, Üniversite kurulması için mücadelesini sürdürür. Van’ın gözü kulağı, sesi olan Vansesi o yıllarda Van’da spor yarışmaları düzenler, Vansesi ülkemizdeki gelişmelere olaylara da bugünkü gibi duyarlı olur. 1950 yılında Eskişehir’de meydana gelen sel felaketi nedeniyle gazetemiz öncülüğünde yardım kampanyası açılır ve ilk bağışı gazete çalışanları yapar. Kentimizde o yıllarda düzenlenen at, kayak, atletizm, yüzme yarışlarına ve futbol müsabakalarına geniş yer veren gazetemiz yılbaşında mizah ilavesi verirken Van’ın kurtuluş günü olan 2 Nisan’da özel ek çıkarır. Önceleri elle dizilerek insan gücüyle çalışan makinede basılan gazetemiz sonraki yıllarda elektrikle çalışan matbaa makinesine geçer. Vansesi, 2000 yıllarından itibaren kendi ofset matbaasında renkli 10 sayfa basılmaktadır. 81 yıl önce kerpiç toprak damlı yerinde gazeteciliğe başlayan Vansesi bugün aynı adreste ve aynı yerde bulunan 5 katlı binanın 1. Katında 11 personeliyle Van’a bulmaca, spor, kültür, sayfalarıyla gazetecilik hizmeti vermeye devam etmektedir” dedi.

“Vansesi  Van’ın ortak değeridir”

Vansesi’nin Van’ın arşivi hafızası olduğuna dikkat çeken İkram Kali, “Türkiye’nin nüfusu 1937’de 13 milyonken, Hürriyet, Milliyet, Sabah gibi gazeteler yokken Vansesi Gazetesi vardı. Vansesi aynı zamanda Türkiye’nin de değeridir. Yayın hayatında 81 yaşına ulaşan Vansesi’nin hiçbir kurum, kuruluş, grup, sermaye gücüne bağlı olmadan bugünlere geldi. Gazetemizin 1937’deki yayın ilkeleri, misyonu neyse bugünde aynı şekilde devam etmektedir. Vansesi bağımsız, tarafsız özgür basın ahlak ilkelerine  özen gösteren okurlarından güç alan gazetedir. Türkiye birincilik ödülleri alan Vansesi değerlerinden dünde bugünde  taviz vermemiş yarında vermeyecektir. Vansesi gibi 81 yıllık bir ticari marka da Van’da yoktur. Vansesi’nin sayfalarında Van ve Van da yaşayanların sorunları, sevinçleri yer alır. Biz kimseyi ötekileştirmeden,  gazeteciliği araç ve arka bahçe haline getirmeden bugünlere geldik. Vansesi bu anlamda Van’ın ortak değerdir. Bir yerde bir yerel gazete yaşamıyorsa o yerin hafızası, vicdanıdır” diye konuştu.

“Vansesi susarsa Van susar”

Vansesi gazetesinin derdinin Van ve Van’da yaşayanlar olduğunu  belirten Kali, “Biz Van ve Vanlıların daha güzel daha huzurlu, daha güvenli yaşanılır bir yere gelmesi için gazetecilik yapıyoruz. Türkiye’nin ve Van’ın derdi bizim derdimizdir. Kentimizde maalesef Vanlılık ruhu eksiktir. Biz olmayı beceremiyoruz. Çok kolay kamplara bölünüyoruz. Ortak değerler, ortak hedefler etrafından buluşmaya ihtiyacımız var. Çok güzel bir kentimiz var ama bu kentte toplumsal heyecan ve motivasyon yaratılması lazım. Vanspor geçmişte bu şekilde 1 Lige yükselebildi. Van canavarı bu şekilde ilgi gördü. Vansesi olarak üzerimize düşenleri yapmaya çalışıyoruz. Yılmadan, bıkmadan da devam edeceğiz. Ancak yerel basının çok zor günler geçirdiğini de buradan ilan ediyorum. Van’da yaşayanlar olarak yerel gazetelerimize lütfen sahip çıkın. Vansesi susarsa Van susar” dedi.

Söyleşi katılımcılardan gelen soruların İkram Kali tarafından yanıtlanması, Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Suvat Parin'in İkram Kali'ye plaket taktimi ve  kokteyl ile son buldu.

Bakmadan Geçme