KENTİMİZİN YÜZÜ YENİLENDİ

Van’ın öncelikli sorunlarının başında ulaşım, imarın geldiğini kaydeden Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Hatice Çoban, Van’da olmanın başlı başına bir bağımlılık olduğunu belirti. Çoban, Van’da yaşayan vatandaşlar olarak büyükşehir kültürüne girmek 7 den- 70 e hepimizin sorunu olduğunu söyledi. Çoban, Kentimiz yaralarını çok hızlı ve ortak çabayla hızlı bir şekilde sardı. Kentimizin yüzü yenilendi. Açıkçası kentimize yeni fırsatlar çıktı.

Bedia Barak/Vansesi Gazetesi İstanbul Temsilcisi

Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Hatice Çoban, 6 aylık çalışma süresince kenti yakından gözlemlediklerini, kısa zaman içerisinde bu çalışma ve projelerini hayata geçirme çabasında olacaklarını söyledi.

Çoban,  Eş Başkanlık sistemiyle akıl ve güçlerini birleştirdiklerini, Eş Başkan Bekir Kaya ile birlikte Van’ı büyükşehir kültürüne alıştırarak gelişmekte olan Van’ın hak ettiği yerlere kısa zamanda geleceğini kaydetti.

Eş Başkan Hatice Çoban ile belediyecilik, Van’ın sorunları, Van’a olan ilgisi ve kadın gözüyle kadının yaşam alanı hakkında kadınca röportaj yaptık.

-Van’da Büyükşehir Belediye Başkanı olmak nasıl bir duygu?

-1996 yılında ilk Van’a geldiğimde enteresan bir Van izlenimim oldu. Bir gazetede köşe yazarlığı yapıyordum Mezar yerimi değiştirmek istediğimi, Van’da gömülmek istediğimi söylemiştim. Daha sonra Van Eş Başkanlığı teklifi alınca, hem çok heyecanlandım hem de çok duygusallaştım. Acaba neler oluyor? Diye düşündüm. Bende Belediye başkanı olmanın yarattığı ilk duygular bunlar.

-Dualarınız kabul oldu diyebilir miyiz?

-Kesinlikle dualarım kabul oldu. Dilerim Allah bundan sonrasını da nasip eder.

- Van bağımlılık yapıyor mu?

-Van’da olmak başlı başına bir bağımlılık. Her kentin bir kimliği var. Ama bazı kentler bağımlılık yaratır. İstanbul gibi Van’da bağımlılık yaratan bir kent. Van’a bir kere gitmişseniz, uzaktır, coğrafyası çok büyüktür ama kesinlikle bağımlılık yaratır sizde. Çünkü deniziyle, dağıyla, kilisesiyle, farklı kültürüyle sizde iz bırakır. Ve sizde bir Vanlı olursunuz. Vanlılar size kucak açar. Benim hissiyatımda böyle. Ben cidden çok bağlıyım.

-Van’a olan sevginiz bütün etnik kökenliklerin bir arada olmasından kaynaklanıyor olabilir mi?

-Tabi ülkemizin bir etnik kimliği değil, neredeyse ülkemizin bir küçük proto tipi ve bütün kültürleri yansıtan bir kent Van. Şükrediyorum ki ülkemizin bütün dil, kültür, sınıf bileşenlerinin olduğu bir kentte hizmet etme şansına sahibim. Tabi Vanlılara da teşekkür ediyorum böyle bir teveccüh ve takdir gösterdikleri için.

-Van’ın en önemli döneminde başkanlık görevine geldiniz. Van tanınmaya, gelişmeye ve yatırım yapmaya başladığı bu dönemde başkanlık yapmak sizin için daha mı zor yoksa daha mı kolay olacak?

- İşimiz çok zor. Ama buna destek çok büyük. Van çok ciddi depremler yaşadı. Kentimiz her anlamda sarsıldı. Bu doğal bir felaketti hiç birimizin yapacağı bir şey yoktu ama şöyle de bir şey oldu.

- Peki, Kentin en önemli sorunları nelerdir?

- Öncelikli sorunlarımızın başında ulaşım geliyor. İmar en ciddi sorunlarımızdan. Kent kültürünü yaratmak, bunun için ortak çaba ve halkımızla ortaklaşmak en ciddi sorunlarımızdan. Çünkü büyükşehir tanımı aldığınız an itibariyle, büyükşehir kültürüne girmiş olmuyorsunuz. Ama Van’da yaşayan vatandaşlar olarak büyükşehir kültürüne girmek 7 den- 70’e hepimizin sorunu.

- Belediye olarak büyükşehir statüsünde olmak mı zor, hizmet götürmek mi?

-Bu açıdan işimiz zor ama hem çabamız var hem de destek alıyoruz. Böyle olunca kolaylaşan yönleri çok fazla çünkü kentimizin % 75 e yakın kısmını Belediye Başkanımız Bekir Kaya alt yapısını yenilemiş ve bitirmiş.  Bugün Eş başkanlık sistemi ile Bekir Kaya ile birlikte çalışmalarımızı yapıyoruz. Gücümüzü ve aklımızı ikiye katladık. Görevlerimizi paylaşarak daha çok hizmet verebiliyoruz. Böylece inanıyorum ki kentimize daha güçlü hizmetler yapacağız. Enerjimizi daha katlayarak çalışacağız.

- Şuan ki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

- Asfalt çalışmalarımız büyük oranda tamamlandı. Alt yapı çalışmalarımız da büyük oranda tamamlandı. Kentimiz her gün büyüdüğü için ihtiyacı doğrultusun hizmetimiz de çoğalıyor. İlçe belediyelerimizle birlikte kolektif bir şekilde güzel işler yapacağımıza inanıyorum. Bu anlamda çok ciddi bir heyecan ve güce sahibiz. Halkımızın da desteğine sahibiz.

- Van için şanslı bir il diyebilir miyiz?

-Bütün kentlerimiz şanslı olabilir ama Van’ın hepsinden daha şanslı olduğuna inanıyorum. Çünkü uluslararası kamuoyunda da Van’a çok ciddi pozitif bir yaklaşım var. Biz gittiğimiz her yerde Van ismini zikrettiğimiz de hemen bir kredinin açıldığına tanıklık ediyoruz. Van bu anlamda çok şanslı diye düşünüyorum. 6 aydır bunun tanıklığını yapıyorum. Van başlı başına marka bir şehir.

- Kadın olarak Belediyeciliğe nasıl bakıyorsunuz?

- Geniş bir taassupta cümle kullanıp sonra bunu yerine getirememek en büyük korkum. Ama kent için çok ciddi gözlemler edindim son 6 ay içerisinde. Şimdi bunları yaşama geçirmeye çalışacağız. Eş başkanım ile birlikte kent için projeler sunduk. Bu projelerin uygulayıcısı ve takipçisi olacağız. Şimdiden bir vaatte bulunmanın doğru olmayacağını düşünüyorum.

- Kadınlara yönelik bir projeniz var mı?

- Elbette ki var. Bir denizimiz var ve dünyanın en güzel denizlerinden biri. Rengi ile ve çok şükür bozulmayan doğası ve temizliği ile ama risklere karşı bunun korunması gerekiyor. Deniz ile kentin buluşması gerekiyor. Bu buluşturmayı yapmak için biz bir plaj ve sahil yolunu açacağız. Ve kadınlar için burada denizle kadınlarımızı buluşturan bir yaşam alanı kurarak, onlar için yaptığımız projeler var ama onların denize de yakınlaşması sağlamaya çalışacağız. Kadınlara nefes alacaklar. Hem çocuklarıyla birlikte dinlenebilecekler.

- Van genelini ele alırsak kadınların çalışma oranı nedir ve bunun için projeleriniz var mı?

- Diğer illere göre oran düşük. Ama bunu hızlandırmak biraz da bizim çabamızda ve beynimizde. Biliyoruz ki uluslararası kurum ve kuruluşlar bu alana çok açık. Bunlardan faydalanabileceğimiz projelerimiz olacak.

- Kadına şiddette,  İş istihdamı olmayan ve eğitimsiz kadınlarımız daha çok maruz kalıyor diyebilir miyiz? Buna yönelik düşünceleriniz nelerdir?

- Türkiye’de ki kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet sizin gibi benimde dikkatimi çekiyor. Bir kadın olarak ayrıca beni çok yaralayan bir durum her gün kentlerimizde kadınlarımız ölüyor ya da öldürülüyor. İnanıyorum ki kadınlar maddi olarak ayakta durabilirlerse, maneviyatı güçlenip kendi yaşamlarına daha güçlü sahip çıkabileceklerdir. Ama ekonomik olarak bağımlılık olduğunda, maalesef kadınlar gördükleri zulüme de işkenceye de tahammül etmek zorunda kalıyorlar. Bunların sonucu bazıları için ölümle bitiyor. Belediye olarak destek kurumlarından biri olacağız.

- Erkeği bir anne yetiştirdiği için, bununla ilgili annelere yönelik bir eğitim vermeyi düşünüyor musunuz?

-  Elbette ki eğitim tartışılmaz bir ayağı olmazsa olmazı. Biz esnafımızın sokakta, parkta, yaşamın her alanında kadınlara nasıl davranacaklarını nasıl örgütleyebiliriz diye birimlerimizle tartışıyoruz. Kadın psikologlarımızla bu seminerleri vermeyi düşünüyoruz. Ayrıca oda oda dolaşarak,  hijyen konusunda ve kentimizin yaşam konusunda, kadınlarımıza davranış birimi konusunda eğitim ve seminerler vererek önümüzde ki günlerde bu konu üzerine yoğun bir çalışma başlatacağız. Büyükşehir kültürünü kentimize getirecek projeler üretmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. 

Bakmadan Geçme