KENTSEL DÖNÜŞÜM UYARISI

Jeoloi Mühendisleri Odası (JMO) Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen ve 845 kişinin hayatını kaybettiği Düzce depreminin 13. yıldönümü dolayısıyla Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi'nde basın toplantısı düzenledi. Er, Bursa'nın Türkiye'deki en aktif deprem kuşağı üzerine yer aldığını belirterek, Yenişehir, İnegöl, Gürsu, Kestel, İznik, Orhangazi, Mudanya, Osmangazi, Nilüfer, M.K.Paşa, Karacabey ilçelerinin zemin bakımından hassas olduğuna işaret etti.
Bursa'da zemininin gevşek olduğuna dikkat çeken Başkan Er, "Bütün buna rağmen halen ilimizde 1/100.000'lik planlama anayasası olarak adlandırılan planlarda deprem gerçeği yoktur. Halen uygulamada bulunan bu plan 1999 depreminden önce yapıldığından bunun alt ölçekte olan planlarında da deprem gerçeği göz önüne alınmamıştır. Bu şu demektir; 1999'dan sonra yapılan yapılaşmalarda planlama açısından deprem hala yok sayılmaktadır. Şu anda devam eden ve 2040 yılını hedefleyen 1/100.000'lik olarak hazırlanan planlarda deprem gerçeği planlara yansıtılmaya çalışılmaktadır" dedi.
Türkiye'de 17 Ağustos 1999 Kocaeli ve 12 Kasım Düzce depremlerinin büyük değişime sebep olduğunu belirten Er, "Her ne kadar bir çalışma içine girildi ise de bir müddet sonra depremsellik gene ikinci plana atılmıştır. Konut alımında ve yapımında deprem riski yine göz ardı edilmeye başlanmıştır" şeklinde konuştu.
Son olarak Van depreminin tekrar deprem gerçeğini Türkiye gündemine taşıdığını anlatan Er, şöyle konuştu:
"Bu depremden sonra 'kentsel dönüşüm' diye bilinen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu TBMM'de kabul edildi ve yürürlüğe girdi. Buradan da açıkça görüldüğü gibi kentsel dönüşümün sebebi afetlerdir. İlimizdeki yapılaşmanın yüzde 65'i kaçak yapılardan oluşuyor. Tektonik fay tarlası olarak görülen yerler, sıvılaşma alanları, gerekli tedbirler alınmadan yapılan binalar, jeolojik alt temelli planlarla kentsel dönüşümü şart kılıyor".
Bursa'da estetiğe, görünüme verilen önem kadar deprem gerçeğine önem verilmediğini vurgulayan Er, "Bu gerçeği anlayamayan, jeolojik ve jeoteknik çalışmaları birer yük olarak gören çok sayıda mahalli idare bulunmaktadır. Bu idareleri bıkmadan, usanmadan yerlerinde ziyaret ederek deprem riskini anlatmaya çalışıyoruz. Yenişehir, İnegöl, Gürsu, Kestel, İznik, Orhangazi, Mudanya, Osmangazi, Nilüfer, Mustafakemalpaşa, Karacabey ilçelerimiz gerek bulundukları yerlerin tektonik yapısı, gerekse yerleşim yerlerindeki zemin özellikleri bakımından hassas ilçelerdir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 25 Nisan 2012 tarihli genelgesinin 4. maddesi, zemin çalışmalarının idarece onaylanmasını ön görerek belediyeleri bu konuda sorumlu tutmaktadır. Bunun gereğini yapmaya davet ediyoruz. Yoksa muhtemel bir depremde sadece kanun önünde değil, tarih ve insanlık önünde de sorumlu olacaklarını hatırlatmak isteriz" diye konuştu.

Bakmadan Geçme