Kişmiri Gül Şehri…
Gelin, bizim yetmişlerdeki çocukluk yıllarımıza gidelim. Bir pencerenin buğulanmış camlarından geçmişi izleyelim!
Gelin, bizim yetmişlerdeki çocukluk yıllarımıza gidelim.
Bir pencerenin buğulanmış camlarından geçmişi izleyelim!
Kişmiri güllerden bahsedelim, onu yâd edelim, nerde olduğunu birilerine soralım.
Sonrada rüzgârlara söyleyelim, bize onun kokusunu getirsin…
Anlatacaklarıma; Nostalji mi, hatıralar mı, yoksa bir yudum mutluluk mu dersiniz? Kararını siz verin!
Kadim Van şehrinin sokakları, bir zamanlar kişmiri güllerin o bulunmaz kokularına bürünürdü!
Bu şehrin; Gecesinde, gününde, Salı'sında, Perşembe'sinde, suyunda ve ekmeğinde kişmiri gülün kokusu olurdu.
O koku; Leylakları kıskandırır, akasyaları imrendirir, zambakları ise dile getirirdi!
Ey Van! Bir zamanlar kişmiri güllerin şehriydin! Şimdi betonlar içinde mutlu musun?
Mayıs sabahlarında açan kişmiri gülün renklerini, ressamlar boyalarının içine katıp Vangölü'nün üstüne resimler çizsinler, biz temaşa edelim.
Şairler, kalemlerindeki mürekkepler bitirinceye kadar onu yazsınlar, biz okuyalım…
Ozanlar, onu anlatabilirlerse anlatsınlar, biz dinleyelim!
Fotoğrafçılar, bir kuşluk vaktinde onun resmini çeksinler, biz duvara asalım...