Sanat Sokağı'nda bir araya gelen ve aralarında kadınların da
bulunduğu platform üyeleri, burada bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması
metnini okuyan Mazlum-Der Van Şube Başkanı Fuat Değer, Milli Eğitim Bakanı Ömer
Dinçer'in kılık kıyafeti uygulaması ile ilgili açıklamalarına Nur Suresi 31'nci
ayetini okuyarak cevap verdi. Bakan Dinçer'in, Kur'an-ı Kerim'i okumuş olması
halinde bu yönetmeliğin bir tuğyan hali olduğunu bilebileceğini ifade eden
Değer, "Bu hatırlatmayı laik-Kemalist sistemin savunucusu olan bir Bakan'a
yapmazdık. Şimdiki Milli Eğitim Bakanı muhafazakar bir partiden vekil olduğu
için hatırlatma gereği duyduk. Ama Sayın Bakan herhalde bu uygulama ile
kendince doğru olanı yapmış. Yanlış anlayan bizmişiz. Muhafazakarlık, meğerse
12 Eylül cuntasının uygulamalarını muhafaza etmekmiş. Bizden demesi, bu
yönetmelikle ne o muhafaza ettiğin cuntayı ne de Allah'ı müminleri memnun
edersin. Sen ahrette vereceğin hesabı düşüne dur" dedi.
Bir köşe yazarının yazılarından örneklerde veren Fuat Değer
sözlerini şöyle sürdürdü; "Başörtüsünü tayt, şort, yırtmaç, mini, gibi şeylerle
kıyaslama yoluyla başörtüsünü çirkinleştirmenin, kısıtlamanın ve bunu
resmileştirmenin bürokratik oligarşinin ruhuna hizmet etmekten başkaca bir
anlamı yok. İlaveten beden eğitimi dersi için eşofmana, meslek dersleri için
önlük ve tuluma yapılan muameleyi İmam Hatipler, Kur'an ve siyer dersleriyle
sınırlama yoluyla, başörtüsüne karşı da yaparak nerelere kapı aralandığın
farkındalar mı acaba. Başörtülü öğrencilere ruhban muamelesi yaparken diğer
bütün öğrencilerse 'seküler' formu içselleştirmeye yani 'dini hayat-kamusal
hayat' ayrımı yapmaya teşvik ediliyor. Laiklik demek ki zannedildiğinden daha
ileri boyutlarda benimsenmiş. Her ne olursa olsun bu yönetmelik yanlış ve zarar
verici bir adım olmuştur. Esas olan öğrenci, öğretmen, idaresi, çalışan ayrımı
yapmaksızın başörtüsünün bütün alanlarda serbest bırakılmasıdır. Hatırlatmakta
fayda var şimdiye kadar hakka rağmen, halka rağmen hiçbir yönetmelik geçerlilik
ve meşruiyet kazanamadı bundan sonra da kazanamaz. Bu kılık kıyafet yönetmeliği
köhnemiş bürokratik oligarşiye taze kan, resmi ideoloji dayatmasının
muhafazakar bir tezahürü olmaktan öteye bir değer taşımamaktadır" Yapılan basın açıklaması esnasında sloganlar atarak
tepkilerini dile getiren grup daha sonra Milli Eğitim Müdürlüğü'ne giderek,
kurum önüne siyah çelenk bıraktıktan sonra ayrıldılar.
kıyafet, tepki, basın açıklaması, slogan, meb
Bakmadan Geçme



