Komşumuzu tanımıyoruz!

Esnaf bu yoğun dönemde neden indirim yapsın ki ! Ayrıca sözde yapılan indirimlere de kimse inanmıyor. İndirim var diye İranlı kentimize gelmiyor, indirim nedeniyle ekonomi falan canlanmıyor. Zira İranlı turist zaten geliyor, zaten yüklü alış veriş yapıyor.

İnsan komşusunu tanıdıkça yakınlaşır, yakınlaştıkça anlaşır ve kaynaşır.

Ülkeler arasındaki komşuluk ilişkileri de böyledir.

 

Komşu ülkenin kurallarını, toplumsal yapısını, kültürel değerlerini, dini, etnik yapısını, sosyal yaşamını, ekonomik durumunu bildiğiniz ölçüde sosyal ve ekonomik ilişkileriniz güçlenerek gelişir.

 

1639 yılında imzalanan Kasr-ı Şirin Anlaşması ile belirlenen ve  380 yıldır değişmeyen, Türk-İran sınırı iki ülkenin coğrafi kaderidir. Çizilen bu  sınır aynı zamanda günümüzün Ortadoğu coğrafyasında sömürgeci devletlerin belirlemediği nadir sınırlardan biridir. Böylesi  bir sınır komşuluğumuz varken ne Türkiye İran'ı yok sayabilir ne de İran Türkiye'yi.  Dolaysıyla birlikte yaşamaya mecburuz.

 

Türkiye'nin İran'la kapı komşusu olan kentlerinden biri Van'dır. Komşuluk ilişkilerimiz  Türkülere, manilere, anılara konu olmuştur.

 

Mesela,  16 Ocak 1979 günü, Tahran'daki Niavaran Sarayı'ndan ailece İran dışına çıkan son Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin güzelliğiyle ünlü eşi, Kraliçe Farah Diba'ya hayranlık duyan Vanlılar kızlarına, mağazalara, sitelere adını vererek sevgilerini göstermişlerdir. Farah Diba'nın resimlerinin yer aldığı porselen çay tabakları, porselen çay demlikleri evlerin vitrinlerinde  hala hatıra olarak  saklanır.

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme