Korona sonrası dünya nasıl olacak-1

Bir yandan insanlık bu virüs müsibetini defetmeye çalışırken öte tarafta “Korona sonrası nasıl bir dünya bizi bekliyor?” sorusunu soruyor.

Her büyük olaydan sonra yeni arayışların ve değişimlerin olması hem kaçınılmaz hem de doğal.

Ancak unutmamak gerekir ki, bir değişim ancak onu isteyenlerin gücü oranında gerçekleşebilir. Burda asıl soru şudur: Bu değişimi dünya üzerindeki halklar ve topluluklar mı istiyor yoksa dünyayı kendilerine göre yönetmek isteyen güçler mi?
Dünya düzeyinde değişim beklentisi ilk değil. Geçmişte bazı örnekler yaşadık:

Mesela küreselleşme dediğimiz yeni dünya düzeni dünyaya nasıl dayatıldı ve yayıldı?

1970’lerde Çok Uluslu Şirketler ortaya çıktı

1980’lerde uzayda iletişim devrimi gerçekleşti ve 1990’larda SSCB’nın dağılmasıyla dünya tek kutuplu olmaya zorlandı ve bu kutbun başı da benim dedi ABD.

Ki bu süreci organize edip, krize giren kapitalizm ve aşılması gereken ya da isim değiştirmesi gereken emperyalizm yerine yeni bir neo liberal düzenin gerektiğinin öncülüğünü de bu güç yapmıştı. Ve ondan sonra dünyada askeri, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel bir çok değişiklik yaşandı.

İkinci önemli örnek de 11 Eylül Saldırısı sonrası yaşanan, günümüze ve coğrafyamıza etkileri sirayet eden ve hala devam eden gelişmelerdir.

ABD’deki dönemin yönetenleri olan Petrolcu, silahçı Ne Conlar dünyaya yeni bir nizamet vermek için bu saldırıyı bir fırsat ya da bahane olarak kullanarak, önce Afganistan’a saldırdı ardından Irak’ı işgal etti; sonra Turuncu Devrimler ve Arap Baharı ile devam etti iş gelip Suriye ve İrana dayandı ve bu süreç hala da tamamlanmış değil.

Yalnız evdeki hesap her zaman çarşıya uymayabiliyor. Tek kutup senaryosu işlemedi, Çin ve Rusya, Hindistan gibi küresel veya bölgesel kutuplar oluştu.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

 

Bakmadan Geçme