Kredi kartında taksit tehlikesi
Kredi kartının Türkiye'de bize has bir özelliği bulunuyor. Bankalar, dünyada olmayan bir avantajla alışverişlerde taksit imkanı sunuyor. Ancak bunu doğru kullanmazsanız, borç sarmalına girebilirsiniz.
Kredi kartının Türkiye'de bize has bir özelliği bulunuyor. Dünyanın hiçbir yerinde görmediğimiz bu özellik sayesinde kredi kartıyla taksitli alışveriş yapabiliyoruz. Kartı adeta bir senet gibi kullanıyoruz ve kefile gerek olmadan alışveriş yapabiliyoruz. Cebimizde toplu para olmadan da büyük eşyaları alabiliyor, tatile çıkabiliyoruz. Örneğin; cebinde 5 bin liralık beyaz eşyayı alabilecek parası olmayan bir tüketici, 10 taksite böldürerek kredi kartından 500 liralık taksitlerle kolayca alışverişini gerçekleştirebiliyor. İşverenler açısından da müşteri peşinde koşmak, senet tahsil etmek gibi dertler olmuyor.
PEKİ TEHLİKE NEREDE?
NE YAPMALI?
HAKLI FESİH İMKANI VAR
SGK'YA DİLEKÇE VERİN
PRİM YATIRILMASI FAYDALI OLUR
EMEKLİLİK HESABI
1973 doğumluyum. 19 ay askerlik yaptım, prim günüm 800, SGK'ya ilk girişim 1996. Mehmet GÜRBÜZ
Yukarıda anlattıklarımız herkesin mutlu olduğu bir sistem. "O zaman tehlike nerede?" diye aklınıza gelebilir. Hemen anlatalım... Buradaki tehlike geri ödemelerde ortaya çıkıyor. Çünkü geri öderken tuzaklara kolayca düşebiliyoruz. Yani yukarıda örneğini verdiğimiz beyaz eşyayı aldığımızda her ay 500 lirayı gidip kartımıza ödeyeceksek hiçbir sorun yok. 10 taksitle eşyamızı almış ve kolay taksitlerle ödemiş oluruz. Ama kredi kartı sisteminde 'asgari ödeme tutarı' diye bir yöntem var ki birçok tüketiciyi batağa sürüklüyor. Taksitle alışveriş yaptığınızda aldığınız ürünün toplam karşılığı kart limitinden düşülüyor. Sonra her ay taksitler halinde ekstrenize yansıtılıyor. Taksit miktarının tamamını ödemez, 'asgari tutar'ı tercih edip borcu kredilendirirseniz, faiz sarmalına giriyorsunuz. Yani beyaz eşyayı 5 bin liraya alıp 10 taksite böldüren vatandaş, ay sonunda 500 lira yerine 150 liralık asgari tutarı öderse geri kalan 350 lira için faiz tuzağına düşmüş oluyor. Günlük faiz işlemeye başlıyor, vergiler de ekleniyor. Üstelik bir dahaki ay 500 liralık taksit daha bu faizli borcun üzerine ekleniyor. Yani kalan 350 liralık borç faizle 400 lira oluyor, yeni taksit de gelince borcunuz bir anda 900 liraya çıkıyor. Bu şekilde sadece asgari tutarı ödeyerek, bir de küçük harcamalara devam ederseniz borcunuz hiç bitmiyor. Sonunda 5 bin liraya aldığınız buzdolabı, belki de size 7 bin 500 liraya mal oluyor.
FAİZ tuzağına düşmemek için yapılacak şey çok basit. O ay ne kadar harcama yapmışsanız ya da ne kadar taksit ödemeniz varsa bunun tamamını ödemek. Böylece bir aylık faizsiz kredi kullanmış olacak, taksitlerinizi de vade farksız ya da faizsiz ödeyeceksiniz. Böylece kredi kartında borç sarmalına girmezsiniz, bütçeniz de rahat eder.
Özel bir şirkette çalışıyoruz. İşveren maaşlarımızı ödeyemiyor, geciktiriyor. 2 aylık maaşımız içerde. İşten ayrılırsak tazminat alabilir miyiz? İsmi saklı
İş Kanunu'na göre; işçiye ücreti kanun hükümleri veya sözleşme hükümlerine uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, işçinin iş sözleşmesini bildirimsiz olarak fesh etme ve tazminatını alma hakkı vardır. İşçinin bu nedenle iş sözleşmesini fesh ettiğini noterden göndereceği ihtarname ile işverenliğe bildirerek tazminatını talep etmesi gerekir. İşveren bu ihtarnameye rağmen tazminatı ödemez ise ya iş mahkemesinde dava açacaksınız ya da Çalışma Bakanlığı'na konuyla ilgili şikayet dilekçesi vereceksiniz.
İşyerimizde çalışmaya devam eden bir sigortalı için yanlışlıkla işten ayrılış bildirgesi verilmiş ancak hizmetleri 30 gün üzerinden bildirilmiş. Bu durumu yaklaşık 3 ay sonra fark ettim. Acaba ben söz konusu hatayı, idari para cezası yemeden nasıl düzeltebilirim? İsmi saklı
Öncelikle şunu belirtelim ki, bildirgenin yanlışlıkla verildiğini, sigortalının işten ayrılış tarihi itibariyle 10 günlük süre içinde fark etmiş olsaydınız, bu bildirgeyi e-sigorta sistemi üzerinden kendiniz iptal edebilirdiniz. Ancak burada hata 10 günlük süreden sonra fark edildiği için, artık
Yüzde 50 vergi indiriminden dolayı 2.5 yıldır emekli maaşı almaktayım. Tekrar aktif olarak çalışmaya başlarsam bu maaşım kesilir mi? Adıma sigorta primi kesilmesinin faydası ya da zararı bulunuyor mu? 5...308235 Nolu SMS
Vergi indiriminden faydalanıp engelli aylığından yararlananların emekli olduktan sonra çalışmalarında herhangi bir sakınca yok. Bu şekilde çalışmaya başlarsanız emekli aylığınız kesilmez. Emekli olduktan sonra çalışırken adınıza aktif çalışan primi değil de sosyal güvenlik destek primi ödenir. Ödenecek olan primin zararı değil faydası olur. Şöyle ki; Allah göstermesin ama çalışırken meslek hastalığına yakalanır veya iş kazası geçirirseniz iş kazası-meslek hastalığı sonrasında kalıcı araz kalırsa da ikinci bir emeklilik geliri bağlanabilir. Bu durumda hem emekli aylığını hem de gelirini almaya devam ederler. Hatta bu durumda iken vefat ederlerse de geride kalan hak sahiplerine her iki aylık/ gelir paylaştırılır.
SGK başlangıcım e-Devlet'te 1996 olarak görünüyor ama prim ödeme başlangıcı Ekim 1988. 1996'daki başlangıç hesaplamada dikkate alınmıyor mu? Halit EKŞİOĞLU
Sigorta başlangıcı olmasında bir sakınca yok. Gerçekten o tarihte sigortalı oldunuz ve sizin için sağlık primleri yatırıldı. Ancak bu primlerin emeklilikle ilgisi olmadığı için de emeklilik hesaplamasında başlangıç olarak kabul edilmiyor.
1996'daki girişinize göre 5825 gün gerekiyor. Bu durumda 56 yaşında emekli olursunuz. Onun dışında 3600 günü tamamlarsanız 60 yaşında emekli olursunuz.
TAKVİM