Geçenlerde usta yazar Doğan Hızlan'ın Hürriyet'te Atilla Bir, Şinasi Acar, Mustafa Kaçar tarafından kaleme alınan 'Anadolu Değirmenleri' kitabını değerlendiren 'Anadolu'nun en yalnız varlıkları" başlıklı yazısını okudum. Yazı sonrası 42 km mesafedeki Başbulak (Mejingir) suyundan Van'a yeni içme suyu getirilmesi de aynı günlere denk geldi. Böyle olunca bende Gürpınar ilçemizin Değirmendüzü mahallesinde bulunan, yöremizde (Çılaş) olarak adlandırılan ancak susuzluktan, ilgisizlikten, sahipsizlikten, duyarsızlıktan tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan, bir eşi benzeri bulunmayan kültür mirasımız 40 değirmenleri anımsadım.
1990'lı yıllarda ve sonrasında "40 Değirmenler" üzerine TRT ve çeşitli televizyon ekipleri tarafından hazırlanan belgesellere danışmanlık yapmış, değirmenleri bu vesileyle daha yakından incelerken değirmenciler ile keyifli sohbetlerde bulunmuştum. O dönemler 40 değirmenden anımsadığım kadarıyla yaklaşık 17'si çalışır haldeydi.
Peki, 40 değirmenler ismi nerden geliyor?
Sayılar dillerin milli özelliklerini yansıtan kelimelerdir. Örneğin üç, beş, yedi, dokuz ve 40 sayısı hazırlanma ve tamamlanma sayısı olarak karşımıza çıkar. Bu sayılar aynı zamanda çokluk bildirme ifadesi olarak da kullanılmıştır.
40 tabiri dini inançlarda da sıkça kullanılır. Kutsal metinlerde 40 gün veya 40 yıl arınma bekleme veya hazırlanma süresidir. Katolik Kilisesine göre 40 insanın Kanonik çağıdır. Yani zeka bu yaşta bütünüyle gelişmiş olur. İslam Mistisizmine göre Sufinin 40 günlük inzivaya katlanması şarttır. Bektaşilikte 40'lar vardır. 40 sayısı Tevrat'ta da insanın yaş dönemlerini belirtir. Şaman inanışına göre ruh fizikî bedeni 40 gün sonra terk etmektedir. Ayrıca, insanlar tarafından Nuh tufanının 40 gün süren yağmurlardan sonra oluştuğuna, Tanrının Hz. Adem'in çamurunu 40 gün yoğurduğuna, Dünyanın sonu yaklaştığında Mehdi'nin kıyametten önce 40 yaşında ortaya çıkacağına ve kırk yıl yeryüzünde kalacağına inanılır. Beden susuzluğa ancak 40 gün dayanabilir. Hristiyanlar paskalyaya 40 gün oruç tutarak hazırlanır. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırının olması... 40 hadis. Bir yastıkta tam kırk yıl kocama.
Ayrıca; Kırkı çıkmak, Kırk gün kırk gece, Kırk kere söylersen olur, Kırkından sonra azanı, Kırk parçaya bölünmek, Kırk haramiler, Kırk dereden su getirmek, Kırklara karışmak, Kırk tarakta bezi bulunmak, Kırk çarşamba bir arada, Kırk gün düşünsem aklıma gelmez, Kılı kırk yarmak…
Gürpınar 40 değirmenlerin ismi de muhtemelen bu gerçeğe dayanmaktadır.
40 değirmenler hayvancılık, tarih ve kültür diyarı Gürpınar ilçemizin merkezine 2 km uzaklıkta Değirmendüzü mahallesinde bulunmakta, Osmanlı döneminde yapıldığı ve yaklaşık iki asrı aşkın bir geçmişinin olduğu da bilinmektedir. Gürpınar ilçemizin Yukarı Kaymaz Mahallesi Başbulak (Mejingir) mevkiinde çıkan, geçmişte 3 km uzunluğundaki arklar (toprak kanal) , daha sonra DSİ teşkilatı tarafından yapılan beton kanallardan getirilen billur gibi suyun gücü ile çalışmıştır.
40 değirmenler yakın zamana kadar Gürpınar, Gevaş bölgesinin önemli buğday öğütme merkezi halindeydi. 40 değirmenler zamanında adeta kırk büyük un fabrikasını andırmaktaydı. 40 değirmenler iki asır öncesi kullanılan su tribünleri ile çalışır, su tribünleri ve çarkları değişime uğramadan, yapıldığı günden beri kullanılagelmiştir. Değirmenlerinin faal olarak çalıştırıldığı dönemlerde gerekli onarımları değirmenciler kendi imkanlarıyla yapmıştır.
Komşu olarak yaşayan Müslüman ve Ermeniler bu değirmenlerde birlikte yıllarca buğdayı una dönüştürmüş, sonrada ekmek edip aynı sofralarda paylaşmışlardır.
Değirmenlerin büyük bir bölümünün ilgisizlikten, geride kalanlar ise Başbulaktan çıkan kaynak suyun 1986 yılından Van'a içme suyu olarak verilmesinden sonra gelen suyun yeterli olmaması nedeniyle işlevlerini sürdürememiştir.
Oysa Başbulaktan çıkan kaynak su içme, sulama yanında 40 değirmene yetecek miktardadır.
Değirmenlerin özet tarihçesi, durumu böyle.
40 değirmenler maalesef şimdi garip, yıkık, kaderine terkedilmiş durumdalar. Çalışır durumda olan sadece bir değirmen var.
Aynı Van insanı gibi.
40 değirmenler Van tarihi, ekonomisi, kültürü için önemsenmesi, değerlendirilmesi gereken ortak mirasımızdır. Değirmenciler emeğin ekmeğe dönüştüğü değirmenlerin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını istiyorlar.
İlimizde faaliyet gösteren kurum kuruluşların, meslek odalarının 40 değirmenlere ilgisiz kalması, duyarsız davranması üzücü aynı zamanda düşündürücüdür.
40 değirmenlere; Valilik, Gürpınar Kaymakamlığı, Tarım İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, DSİ, YYÜ, Ziraat Fakültesi, Ziraat Odası, VATSO, VATBO ve daha birçok kurum ve kuruluşun ortak bir projeyle sahip çıkması gerekirdi!
Neyse,
Kültür mirasımız 40 değirmenler öncelikle Van Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescillenerek koruma altına alınmalı, sağlıklı kepekli un üretimine yeniden başlamalı.
Çavuştepe ve Hoşap kaleleri güzergahında bulunan değirmenler aslına uygun şekilde restore edilerek ve on binlerce yerli yabancı turistin uğrak yeri haline getirilerek ilimizin kültür ve turizmine kazandırılmalıdır.
Şimdi, 40 değirmenleri aşağıdaki görünümüyle bir an hayal edin ve düşünün…
Ana girişte küçük bir ücret ödeyerek Arnavut taşları döşeli, peyzajı yapılmış yeşilliklerle bezeli 40 değirmenler sokağını görmek, gezmek üzere adım atıyorsunuz. Atların, eşeklerin, at arabalarının, traktörlerin bulunduğu sokak ve sol tarafında dizilmiş yeni kimliğine kavuşmuş 40 su değirmeni sizi karşılıyor. Değirmenlerden çıkan su sesine bir an kulak veriyor, un olmayı bekleyen buğday dolu torbaları inceliyor rehberinizin eşliğinde huzur, mutluluk veren doğal ortamda 40 değirmenini tek tek geziyor, inceleyerek yakından tanıyorsunuz. 40 değirmende, 40 değirmenci, 40 köylü ile 40 yıllık sohbetlere dalıyor ilginç dakikalar yaşıyorsunuz. Sonra değirmenlerin sağ tarafında yer alan çevreyle uyumlu, sağlıklı kepekli, yöre unundan yapılmış çeşit çeşit ekmek, kavut ve unlu mamullerin satıldığı "40 Değirmenler" marketinden, kendiniz ve sevdikleriniz için bir şeyler satın alıyorsunuz. Finalde ise "40 Değirmenler" kafeteryalarının birinde ayran, çay veya başka bir şeyler içerek soluklanıyor, gezinizin keyfine varıyorsunuz.
"40 Değirmenler"
Değerlerimize, kültür mirasımıza sahip çıkacak, fark yaratacak sahibini bekliyor.