Küskün yazarların tutsak kitapları
Bir önceki Serzeniş başlıklı yazımda memlekete gönderdiğim öykü kitaplarımdan ve ilgisizlikten söz etmiştim. Hayli sitemkâr ve duygusal yazım müthiş ses getirdi. Tam da yalnızlığın o keskin yüzlü usturası yüreğimi ve belleğimi doğrarken bir de baktım ki hiç de yalnız değilmişim.
Çok önceleri yazmak ve kitaplaşmak yürek işiydi. Hele ki yazdıklarınızda ülkenizin acımasız gerçeklerine dikkat çekmişseniz; kırk satır mı, kırk katır mı öcüleri harekete geçmiş demektir. Mahkemeler ve peşi sıra yaşanan mahpusluklar silinmeyen alın yazınız olurdu. Ancak buna rağmen kitapların dostları, okuru çok daha fazlaydı. Yasaklar, işkenceler gün olup Erdal Öz gibi yiğit yazarlara Kanayan ve Yaralısın gibi romanlar yazdırsa da kimse kelepçeyi de, gözaltındaki işkenceleri de, mahpus damlarındaki tutsaklığı da iplemezdi.
Zamanın çarkı döndü. Daha özgürce düşünme günlerine kat edilen onca meşakkatli yolun sonunda ulaşıldı. Ama bu kez engel sanal dünyanın teknolojisi oldu. Bilgisayar oyunları, televizyon kanallarının ipe sapa gelmeyen uçuk dizileri okuma alışkanlığı ve kitaplara yönelik hevesleri bir silindir gibi çiğnedi.
Eğitimimizdeki sallapati gidişatta okuma tembelliğimizin baş nedenleri oldu. Bakmayın siz sınıflardaki kitaplıklara ve her okula alınan yüz bir klasik esere. Formalite oldu onlar. Öğretmenimizin yılsonunda sınıftan içeri giren müfettişe vitrini oldu sınıf kitaplıkları. Ve her üç ayda Milli Eğitime gönderilen en çok okuyan il istatistiki verileri kağıt üstündeki rakamlar oldu.
Serzeniş yazıma dönersek eğer…
Dostlarımdan gelen elektronik postalardan ve aranan telefonlarımdan edilen yakınmalar, sosyal medyadaki içten paylaşımlardan anladım ki bir ben değildim küs durulan yazar ve kitapları ilgisizliğe tutsak edilen. Nice yazı dünyasına gönül vermiş yazar arkadaşlarım da onlarca emekleri karşılığında ürettikleri çalışmalardan oluşan kitaplarıyla yalnız bırakılmışlar.
Hani hep diyoruz ya ülkemizi karanlıklardan çıkarıp alacak tek yol çağdaş eğitim ve insanlarımız kitap okumaya yöneltmek. İşte bu düşüncemizi hayatla ne yazık ki buluşturamıyoruz.
Bakınız sosyal medya takipçilerine günde kaç gazete okuyorsunuz, bana her gün okuduğunuz üç köşe yazarı adı veriniz dediğiniz zaman üzüleceğiniz sonuçlarla karşılaşırsınız.
Geçtiğimiz gün dostlarla buluştuğumuz semtin kahvehanesinde her sabah alınan üç gazeteyi kimler okuyor diye gözlemlerken gördüm ki gazetelerden ziyade iddia ve spor sayfalarına ilgi inanılmaz derecede çok. Gazeteye birinci sayfasından değil de arka sayfa içindeki spor sayfasından başlayanlar yüzde doksan. Hal böyle olunca kitaplarla ilgili durumun içler acısı olduğu aşikârdır.
Aha Tamara ve Eylülsüz Sonbahar öykü kitaplarım Serzeniş başlıklı yazımın ardından ön plana çıktı. Duyarlı, yürekli dostlarım sosyal medyada paylaştı, okuyanlar olumlu eleştiriler yaptı ve grup kurmuş arkadaşlar üyelerine önerdi.
Elbette ki bunlar yetmez. Önemli olan ailemizin içinde başlayarak okumak… Günlük bir gazete ve kitaplarla aile bireylerini buluşturmak ve okumanın en önemli gereksinim olduğunu yaşayarak göstermektir.
Bugün isimlerini SAYGIYLA zikredeceğim; İKRAM KALİ, HALUK BEKİROĞLU, AZMİ İLVAN, VEYSEL SELEN, SAİT EBİNÇ, NİHAT HOCA, MEHMET MURAT OTO,REMZİ DEDE, BAHRİ YILDIZBAŞ, LÜTFÜ GÜLDAL, ŞAHİN İZCİ, NEBİ AKTAŞ, M.ZEKİ SARP, ŞEREF GÜLSOY, İLKAY ŞAHİN, NAZİFE MERAL DEMİRTAŞ, VAN PAZARI NİHAT BEY, YUSUF KONAK, ŞÜKRAN YURTKURAN, NURAN DEMİRHAN, TUBA DEMİRHAN, YALÇIN ÜNVER, METİN EBEPERİ, FULYA ÖZER, ORHAN KÖKTAŞ, HÜLYA İLHAN, MELİKE MERT ÇAĞAN, SEVGİ ÖZTEKİN, AYTEN EKMEKÇİ ÖZMERAL, ÇİÇEK SARAÇ, RAMAZAN GÜN, FUAT ÖZGÜNER, EKREM FIRTINA, ŞÜKRULLAH ALP, NECMİ BEYDE, İHSAN TOPRAK, İLHAN SİYAHTAŞ, KADRİYA KADER KÜÇÜK, İDRİS ÇELEBİ, VEDAT KASAPOĞLU, CİHAT DOĞAN, ORHAN SÖĞÜTLÜ, HASAN ANBAR, KEMALETTİN SELEN, ZARİFE ATA, RIDVAN CAN, YÜKSEL CURA, NEVRİYE UĞURLUEL, NİHAT ÖZTÜRK, MERT KAYALIK, NECDET VE BURAK ALTINTEPE, SERVET DURGUN, MEVLÜT ÇİFTÇİ, NERGİS NEVGÜL AKÇAP,M URAT AKÇAP, MURAT YAŞAR MÜNCSHTER, İBRAHİM GÜLER, TURGUT YILMAZ, KENAN YILMAZ, HALİL KILIÇ, NECDET AVCI, İBRAHİM ERDOĞAN, CAHİT AKBAŞ, SAMİ KÜÇÜKRECEP, SACİT SEZER, MEHMET HARUN TOPAY, ARİFE ÇİTE, MURAT AKAN, KEMAL SOMAY, SELAHATTİN DOĞAN, VURAL BASKIN, ALATTİN KISMET, SELAHATTİN KIZKAPAN, SERVET KORKMAZ, MÜFİDE OĞUZ, SEDAT BORA, FERDİ ATİLLA, SÜREYYA GÜLSEVEN KARAHAN, ATA ALTAY, REŞAT KAPLAN, MİTHAT HOCA KAYA, HALDUN TERZİOĞLU, CENGİZ DURGUN, ERİÇ MİMİ, ARİFE ERDEM, URAL BASKIN, FİLİZ KASAPOĞLU, NEJAT FATMA ARAT, TUNCER COŞKUN,NİHAT KAYNAK, VEYSEL KUBA, FIRAT TUNCER, İHSAN ECE, ALİ HAYDAR AKSU, MUSTAFA YEKE, ÇETİN EVREN, VEDAT SARAÇOĞLU, ZEKİ ÖZER, AYDIN YILBOĞA, CEVDET KIRAN, VAHDETTİN ULUGÖL, ÖMER YARIMBATMAN, AHMET ÖZBİLGE, ADNAN DENİZ, HASAN CEMİL ŞENSEVER, OKTAY GÜRAY, M.MACİT MUMCUOĞLU, NEVZAT TÜRKÖZÜ, ZEKİ MİNİCİ, CEVDET TÜRKÖZÜ, M.ALİ GÜLDAL, SERVET SAYLIK, SÜLEYMAN TUĞRUL, HANİFE AYHAN, GÖKHAN MURAT İLVAN, NAZİF BORA, SAMİ KARAKELLE, HALİL ÖZDEN, AHMET GÖK, HÜSETİN DÜYEN, ARDA ŞEN, MEHMET REŞİT MİROĞLU, HÜSNÜ KIZILKAYA, SEVGİ BAŞIBÜYÜK, MAHMUT AKKÖPRÜ, SÜREYYA DANACI, YEKTA ATİLLA, ALİ SURUÇ, ERAY YANIK, SELAHATTİN SÜMER, PİRO HEWAL, HARUN EBİNÇ, CAFER SURUÇ, TANER YOĞRTÇUOĞLU, REŞAT AKTUĞ, SUAT KAYGISIZ, TÜLAY ASLAN, HİLAL GÜNDOĞAR arkadaşlarıma ve dostlarıma ve adını yazmayı unuttuklarıma TEŞEKKÜR ederim. Yeniden yüreklendirdikleri için, yalnız olmadığımızı gösterip, yazı hayatımızı sürdürmemiz için. Ve son söz:
-Küskün yazarların tutsak kitaplarını okurla buluşturmak üzere üzerimize düşen görev cesaretlendirmekti. O cesaret, cesur yürekli dostların desteğiyle verildi…