Kutlu çınar ağacının gölgesinde
Şehrin yüksek bir yerinden Van gölüne baktığınız zaman, asırlık Van Kalesini gölün kıyısına uzanıp yatan bir deve siluetine benzetirsiniz. Nice hikâyelerin yaşandığı o devasa kalenin kuzey yönündeki eteklerinde ulu bir bilgenin anıtsal türbesi yer alır. Türbeye kol kanat geren kutlu bir çınarın serinliğinde mola verenler türbedeki zata dua eder, dileklerde bulunurlar.
Derler ki o çınar Şeyh Abdurahman Gazi’nin kızıymış. Hamile kaldığında babası görmesin diye Tanrı’ya yalvarıp:
“Babam beni böyle görmektense ağaç olup kalayım.” Dileğinde bulunmuş. Ve Tanrı içten bu yakarışını kabul edip onu çınar ağacına dönüştürmüş.
Bir ikinci rivayete göre yine Şeyhin kızı babası ölünce derin acılar içine düşmüş:
“Allah’ım babama gölge edecek bir ağaç olayım.” Dileğinde bulunmuş ve Allah katında duası kabul görmüş ağaca dönüşmüş.
Bu rivayetler ve inanışlar sonunda Şeyh Abdurahman Gazi’nin türbesini umut kapısına dönüştürmüş.
Bebesi olmayan kadınlar, hayırlı eş bulma çırpınışında olan gençler, onmaz dertlerine deva arayan hastalar Şeyh Abdurahman Gazi’nin türbesini ziyaret ederek onun elçiliğinde Allah’a yakarıp dilek dilemişler.
Ne var ki bütün bunlar birer inanış. Eğer kişinin itti katı varsa son çareyi türbelere yüz sürerek ararlar.