Lokman Hekim Van Hastanesinde Hayata Tutundu
Şah damarı tıkalı olması nedeniyle Türkiyenin birçok hastanelerini gezen fakat felç olma riski nedeniyle ameliyatı yapılamayan Osman Keleş, Lokman Hekim Van Hastanesinde yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu.
10 yıl önce geçirdiği bir rahatsızlıktan dolayı kısmi felç geçiren ve 10 yıldır İstanbul, Ankara gibi birçok önemli merkezdeki hastaneleri gezen ancak bir netice alamayan Osman Keleş (57), son çare olarak Lokman Hekim Van Hastanesi’ne geldi. Burada şah damarı ameliyatı yapılan Keleş, sağlığına kavuştu. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümünde görevli Doç.Dr. Halil Başel, şah damar ameliyatının hafife alınmaması gerektiğini belirterek, her iki şah damarın tıkalı kalması durumunda kalıcı felçlik meydana getirdiğini söyledi.
Osman Keleş'in ciddi hekimler tarafından ameliyat riskinin anlatılması üzerine çekindiğini ifade ederek, “Hastamızın ilk tanısı İstanbul’da konuluyor daha sonra Kayseri’de anjiyo yapılıyor. Kayseri’de tanıştığımız hekimlerden biri bize konuyu iletince biz de yapabileceğimizi söyledik. Şah damarı ameliyatı özellikli bir ameliyat. Çünkü şah damarı tıkalı birinin damarını açmak isterken hasta felç kalabilir. Daha önce bu tür ameliyatları çok yaptığımız için hastayı buraya getirdik. Allah'a şükür şu an sağlığına kavuştu. Damar yolunu tamamen temizledik. Hastanın bir sorunu yok ve inşallah kısa zamanda kendisini taburcu edeceğiz” dedi.
Eşinin daha önce tansiyon hastası olduğunu ve kısmi felç geçirdiğini ifade eden Osman Keleş’in eşi Fatma Keleş de, “Eşim tansiyon hastasıydı ve kısmı felç olmuştu. Damar tıkanıklığı olduğunu öğrendik. Sonra oğlumun Van’daki arkadaşlarının vasıtasıyla buraya getirdik. Çok da memnun olduk Allah razı olsun, bize çok yardımcı oldular” ifadelerini kullandı.
Babasını, İstanbul, Ankara, Kırıkkale, Kırşehir ve Kayseri gibi çeşitli bölgelerdeki hastanelere götürdüklerini, ancak herhangi bir netice alamadıklarını dile getiren Hacı Keleş de, şunları söyledi: “Babamın damar tıkanıklığı daha sonraki dönemlerde farklı rahatsızlıklara neden oldu. Konuşmada zorluk çekmesi ve unutkanlık başlaması üzerine daha detaylı araştırma yaptık. Yapılan araştırma sonucu beyne giden damarlardan birinin yüzde 100 diğerinin de yüzde 90 tıkanık olduğunu öğrendik. Ameliyat yapılmasına karar verdik ancak ilk başlarda tedirgindik. Herkes gibi araştırmak istedik. Bazı hocalarımız, arkadaşlarımız sayesinde farklı hastanelere götürdük. Sonunda Halil hocamızın bu işi yapabileceği, bu işte hepsinden daha tecrübeli olduğuna inandık. Tedirgindik ama ameliyattan sonra, hastamızı gördükten sonra içimiz çok rahatladı. Şimdi çok şükür babamın hiçbir sıkıntısı yok. Eskisinden de daha iyi oldu. Konuşması düzeldi artık rahat rahat kendini anlatabiliyor. Bu kapsamda başta Halil hocamız olmak üzere bütün çalışanlara teşekkür ediyorum.”