Mavi Balina, Momo ve Mariam gibi oyunlara dikkat
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Bilgisayar Bilimleri Araştırma Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. H. Eray Çelik, çevrimiçi şiddet oyunlarına ilişkin önlemler alınarak, çocukların bu tür oyunların zararları konusunda eğitilmesi gerektiği uyarında bulundu.
Bütün dünyada çocukları etkisi altına alan Mavi Balina, Momo ve Mariam gibi çevrimiçi oyunlar intihara sürüklemeye devam ediyor. Dünya çapında pek çok çocuğu intihara sürükleyen 'Mavi Balina' oyunu, son olarak Van’da 14 yaşındaki Sevda Erkaçmaz’ı hayattan koparmıştı. Kahreden olayın ardından Van Valiliğince yapılan araştırmalar sonucunda 7 çocuğun daha “Mavi Balina” isimli çevrimiçi şiddet oyunu oynadığı tespit edilmişti.
Küçük Sevda’nın 'Mavi Balina' oyununun kurbanı olduğunun anlaşılması üzerine, dijital dünyanın çocuklar için ne kadar tehlikeli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Olayın gündeme gelmesiyle birlikte Van YYÜ Bilgisayar Bilimleri Araştırma Uygulama Merkez Müdürü Prof. Dr. H. Eray Çelik; Mavi Balina, Momo ve Mariam gibi çevrimiçi şiddet oyunları konusunda aileleri ve öğretmenleri uyardı. Çocukların davranışlarını düzgün ve sürekli bir şekilde gözlemlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Çelik, “Okul çağındaki çocuklarımızın öğretmenleriyle sürekli temas halinde olmamız, onların davranışlarında bir değişiklik olup olmadığını gözlemlememiz gerekiyor. Mutlaka çocuklarımızın günlük rutin davranışlarını, içe kapanma, asosyalleşme, yalnızlık hissi, sinirli davranışlar, fazla sessiz kalma gibi farklı davranışlar gözlemlediğimiz zaman aileler, ilk önce okulların PDR servislerine, oradaki uzman öğretmenlere başvurmaları, çocukların durumunu haberdar etmeleri, okul içinde bu davranışlarının devam edip etmediğini öğrenmeleri ve bununla ilgili destek almaları gerekiyor” dedi.
“Bir farkındalık düzeyine gelmemiz gerekiyor
Çocukların çevrimiçi şiddet oyunlarından ve dijital dünyanın zararlarından korumak için yapılması gerekenleri aktaran Çelik, “Dijitalleşen dünyada eskisine göre çocuklarımız için çok daha fazla mücadele etmemiz gereken parametreler ve alanlar var. Bunların en büyüğü ve önemlisi çevrimiçi şiddet oyunlarıdır. Dijital ve sanal dünyada ebeveynler olarak dijital, sosyal medya ve oyun okuryazarlığımızı geliştirmemiz ve bir farkındalık düzeyine gelmemiz gerekiyor. Bunun için eğer çocuklarımızın akıllı telefonları ve tabletleri varsa bunlar için ekran süresi kısaltma programları kurmamız gerekiyor. Diğer taraftan birebir takip etmemiz ve çocuklarımızın kullandığı oyunlar, sosyal medya platformları ne olursa olsun Instagram’dan Pinterest’e, Wattpad’e ya da toplumun ciddi bir belası haline gelen TikTok’a, çevrimiçi şiddet oyunları olan Mariam’e, Momo’ya ve Mavi Balina’ya kadar bununla ilgili formlar, gazeteler, uzman görüşlerini okumak ve önlemler almamız gerekiyor” diye konuştu.
“Bu toplumsal bir olaydır”
Çevrimiçi şiddet oyunlardan dolayı çocukların intihar etmesinin toplumsal olaylar olduğuna dikkat çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün konuştuğumuz Mavi Balina ve Sevda’nın vefat etmesi üzerine gencecik bir çocuk ve önünde bir hayat varken geldiği noktayı söylüyoruz. Burada tek başına ailesini ve öğretmenlerini suçlamak istemiyorum. Bu toplumsal bir olaydır. Bizim bir bütün olarak eğitimin her kademesinden okul öncesinden yükseköğretime, doktoradan mastıra kadar çok ciddi bir şekilde dijital okuryazarlığımızı dünya standartlarının üzerine çıkarmamız lazım. Bunun için de önlemler almamız gerekiyor.”
“Çevrimiçi şiddet oyunlarına ilişkin önlemler alınabilir”
Mavi Balina, Momo ve Mariam gibi çevrimiçi oyunların toplumun büyük bir kesimine ulaşımının engellenebildiğini, ancak daha önemlisinin çocukları bunlardan korumak için eğitilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, “Bizim yasaklama ve engellemeden önce bu oyunun içerikleri ve zararları konusunda çocuklarımızı eğitmemiz gerekiyor. Biz biliyoruz ki çevrimiçi oyunlar aslında çocukların bilimsel ve eğitimsel açıdan kişiliklerini geliştiriyor ve sosyalleşmelerini sağlıyor. Ancak şiddet içerikli çevrimiçi oyunlar duygusal ve sosyal gelişimi üzerinde olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Burada kritik olan şey çocuğun çevrimiçi hangi oyunu öğrendiği ve bunun içeriğinin ne olduğunun aile tarafından bilinmesi ve buna ilişkin önlem alınması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Dijital dünyadan nasıl korunabiliriz?”
Ebeveynlerin çocuğa doğru internet kullanımını öğretmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, çocukları dijital dünyadan korumanın yollarını şu şekilde sıraladı: “İnternete bağlandığında çevrimiçi bir oyun oynandığında Webcam’ını kullanmaması, bunun yerinen avatar kullanması, gerçek sesini kullanmaması, sesle ilgili değiştirme programlarını kullanması, karşıdaki kişinin sanal bir kimlik olduğu, gerçek bir birey gibi davranmadığını çocuğa öğretilmesi ve çocuğun kendisine ve ailesine dair gerçek bilgileri paylaşmaması gerektiğini öğretmemiz gerekiyor.”