ZAMANDAN...

DERYA GÜLTEKİN

Birinden bir acı duysak
Hani 'Geçmiş olsun!' deyip
Geçeriz ya uzaktan.
Ya da  ne bileyim,
En fazla  bir esinti kadar
Yürek ezintisiyle
Er geç unutur
Koparız ya zamandan...

İşte insan;
O hâlin içinde
Kendini ya da bir sevdiğini
Düşünse dahi  bir an...
Nasıl da kaçar zamandan...

Oysa;
Taşın altındaki
Kendi canıysa kalan
İnsan, depremde
Parça parça ölür zamandan...

ZELZELE

EBUBEKİR ÇAVUŞ

Bugün birlik günü, güldürme ele
Tekbir Hasbunallah ve nimel vekil
Emirsiz yıkamaz hiçbir zelzele
Dilde zikir olsun, kalpte tevekkül!

Geçmiş olsun eşsiz biricik yurdum
Ellerimi açıp duâya durdum
Kifayetsiz, güzel hayâller kurdum
Dilde zikir olsun, kalpte tevekkül!

Yüce Rabb'imizi özden analım
Tenimiz yanmadan içten yanalım
İmtihân terletir, az dayanalım
Dilde zikir olsun, kalpte tevekkül!

Belâyı verirsen, acz kalır Saffet
Ricâmızdır emret, defolsun âfet
Ahmed'in hatrına, bizleri affet
Dilde zikir olsun, kalpte tevekkül

Yamâni, suçu sen kendinde ara
Diz çöküp baş eğdin mi yüce Var'a?
Merhemi sürmesen düzelmez yara
Dilde zikir olsun, kalpte tevekkül!

İZMİR DEPREMİNİN ARDINDAN ARTÇI SARSINTILAR

MEHMET FATİH KARKIN

Dün gece sabaha kadar depremin vurduğu enkaz ve göçmüş apartmanlar arasındaydım. Depremin olduğu anlarda yaşadıklarım elbette bireysel bir endişe, korkuydu. Lakin olay mahaline vardığımdaysa psikolojik olarak çok etkilendim. Sizlere sadece yaşama tutunmanın resmini buradan paylaşıyorum. Belki gördüğüm her anı deprem bilinci ve gerçeği oluşması adına paylaşmam gerek.

Benim yüreğim elvermedi. Acılı aileler, geçmeyen zamanlar ve bir perde ucuna asılı kalmış bayrağımız. Yedi katlı apartmanın sadece geride kalan dört katı ve altında can pazarı veren insanlar, onları sağ kurtarmak için çabalayanlar bu çabaya destek için orada olanlar... önce bir AKUT görevlisi geldi. Binaya üçtane iş makinası destek verdi. Aslında verilen destek binanın göçmesine engel değil di. Sadece etrafında olanların can kaybını azaltmak içindi. Peki ya o binaya can kurtarmak için girenler...

Binaya ilk adımı atan perdeyi araladı. Perdenin ucundaki bayrağımızı çözüp katladı, diğer görevliye teslim etti.

Hiltiler, kazmalar, kürekler çalışmaya başladı. Alan yetersiz geldi demek ki birkaç parça etraftaki mobilyalarda aşağı atılmaya başlandı. Biri diğerini durdurdu. Mobilya üzerindeki Kur'an-ı Kerimi aldı üzerindeki tozu üfledi, baktı olmuyor eliyle okşar gibi sildi. Küçücük bir delik sonra bu büyüdü, büyüdü, büyüdü adı Umut İzmir oldu.

BEN GİDİYORUM

NAZMİ SARAÇOĞLU

Evimi barkımı arkamda koyup,
Bir meçhule doğru ben gidiyorum.
Kınamasın kimse beni, demesin ayıp,
Van'ımı terk edip ben gidiyorum.

Kalın dense ,kalacak bir yuvam mı var
Bekleyin deseler durağım mı var
Eşiğim yıkılmış çatlamış duvar,
Üstüme çöker diye ben gidiyorum.

Çocuklar okul ister,okul kalmamış,
Korkudan titriyorlar ,moral kalmamış,
Sıra yok ,öğretmen yok ,kimse kalmamış,
Cahil kalmasın diye ben gidiyorum.

Üşüyor balalarım hergün ayazda,
Anaları gözü yaşlı ,daim niyazda,
Umudumuz aylar sonra gelecek yazda,
Balam donmasın diye,ben gidiyorum.

O gece deprem ile devranım döndü,
Neşe dolu yuvama baykuşlar kondu,
Tandırım yıkıldı,ocağım söndü,
Bir sıcak aş peşinde ben gidiyorum.

Bırakıp gitmek çok zor ,
bilenber bilir,
Evi ,barkı,işi ,aşı tükenen bilir,
Ben bilmiyem çaresini ,büyükler bilir,
Çarem kalmadı gardaş ben gidiyorum.

DEPREM

SADIK ER

İzmir yine sallandı, gök kubbeyi çığlıklar aldı

Zaman durdu, kuruldu yine can pazarı

Matemler arşa dayandı, enkaz altında kalan yine insanlıktı

İzmir, yalnız değildin, acına en çok ağlayan VAN'dı

Rabbim, "kimse yok mu" dedirtmesin tek duamızdı

ALTI NOKTA ALTI
İZMİR'İ VURDU

SERVET BARDAK

Hayaller yıkıldı toz duman oldu
Molozlar altına cesetler doldu
Kimi yaralandı kimi öldü
Altı nokta altı İzmir'i vurdu
.
Yerin altı homordandı yarıldı
Fay hattı dediler  birden kırıldı
Bir anda İzmir de hayat duruldu
Altın nokta altı İzmir'i vurdu
.
Bazı bina yatmış bazıda çökmüş
İnsanlar hüzünlü boynunu bükmüş
Şu depremler nice yüreği yakmış
Altı nokta altı İzmir'i vurdu
.
Herkes şaşkın korku panik içinde
Yürekler burkulmuş kimi acında
Bir deprem yaşandı İzmir içinde
Altı nokta altı İzmir'i vurdu
.
Acılar durukta sarılır yara
İzmir'in üstün de bulutlar kara
Rabb'im hiç kimseyi koymasın dara
Altı Nokta Altı İzmir'i Vurdu
.
Serveti der yaşlar sel oldu aktı
Feryatlar figanlar yüreği yaktı
Kabus şimşekleri  İzmir'de çaktı
Altı nokta altı İzmir'i vurdu

ACINIZ ACIMIZDIR İZMİR

VAN ŞAİR VE YAZARLAR BİRLİĞİ

Ben bu acıyı nerde görsem tanırım.
Sırtımda beton yığınları, genzimde toz kokusu
Sesler sızıyor enkazların çatlaklarından
Sesimi duyan var mı?
Selahattin ÇAKIR

Bir güç bulup duyuyorsan çığlığımı
Yükselen anne feryadı, ortalık can pazarı
Bir ışık sızsa gözlerime doğru
Yıkılan umutlara enkaza son bakış
Sesimi duyan var mı?
Gülcan GÜNGÖR

Parlar mı gözlerim, umuda son ışık
Gözlerime sızan deniz mavisi karanlık
Bilirim, feryadımı bastırır her ses tanık
Kim bilir belki de sesim umuda kısık
Yoksa son bir umut sesimi duyun artık
Elif SELVİ

Dudağımdan süzülüyor çamurlu gözyaşlarım
Bedenim katre ölüm. Her nefes karaltıda can
Sokaktaki çığlıklarla kayboluyor aciz çığlığım
Uyuşan bedenimi gören, titreyen sesimi duyan
Sesimi duyan var mı? Beni kurtarsın O kahraman
Vedat ERBAY

Kapatırken tarih son mısralarını gecenin hevesinde,
Annesiz yalnızlık hissi kapladı bu çelimsiz bedenimde,
Maziye yenik düşmüş koca babamın gölgesinde,
Viran oldu bedenim umut dolu şehrim İzmir’de
Sesimi duyan var mı ülkemin gönlünde?
İkram POLAT

Umut hayata bağlar, her karış toprağı ile ülkemi
Bir beden yürek acısı ağlatırken çehremi
Enkazdan kurtulan her can bize yürek merhemi
Afetlere önlem alıp, öyle biliriz her demi
Güzel ülkem duyan var mı? sesimi
Yaşar ADIYAMAN

Her enkazda tek ses ile yardıma koşan aziz milletimiz
Bugün de vefamızla, sevdamızla  İzmir’deyiz
Her seste yüreğimiz ile sizinleyiz
Van’dan bir ses ile ‘’Acınız acımızdır’’ diyoruz İzmir

Bakmadan Geçme