Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

YANLIZLIK

RIDVAN ŞENSEVER

Bazen, yalnızlık iyidir,şifadır,

Ruhunla baş başa kalmak,

Kuş seslerinden,

Kedilerin pencerelere eş olmasından,

Rüzgarın yanağını okşamasından,

Hafif bir müzik Sefasından,

Haz almak.

Güneş ışıklarının son dokunuşlarını

Ufalanmış ekmekleri almak için,

Kanat çırparak ,yere inen serçe kuşlarını,

Soğuktan üşümüş halde,

İhtiyar dedenin ,sıcak evinin hayaliyle,

Hızlı hızlı adım atışlarını,

Az izlemek.

Dişbudak ağacından her yere savrulan,

Tel tel dökülen tohumlarını,

Erimeye inat etmiş kapı önü buzlarını,

Koluna takmış genç aşıkların,

Acemi birliği, çalınacası sazlarını,

Akşam saatlerinde, son oyunlarına kalmış,

Tatilleri biten mahalle çocuklarının,

Neş'eli avazlarını,

Duymak.

Bazen yalnızlık iyidir,şifadır,

Ruhun ile baş başa kalmak.

ETME ZEBİL

BİNNUR DOĞAN

Dem almış tüm şiirlerim

Gel de beraber içelim sevdiğim.

Sen iki lafın belini kırarsın gözlerime bakıp

Ben yüreğine açılırım yüreğimi alıp...

 

Tutuşmuş tüm kelimeler alevi ruhumu sarar

Her birinde sana olan narım var

Kışta hayretmez bu yangına

Gel gel ki dinsin acılarım sevdiğim...

 

Üçü beşi geçtim ömrümü vereyim iste

Can dediğin ne ki sen olmayınca bu tende

Zaruri nefes almak yaşamak dediğin sensizlikte

Gel işte gel yüreğim benden geçmeden...

 

Geceyi güne günü akşama satarım

Aha geldin aha geleceksin der içime atarım

Bilki gelip bulamamak var ahiri şu dünyda

Gel yeterki iste senin için tüm ahiretimi yakarım...

 

Asıl özlemin dem alan şiirler değil

Şiir dediğin de ne ki aşkınla oldum sefil

Bakmayıp ardına canıma oldun Azrail

Gel işte sevdiğim gel etme bizi  zebil...

KUTSANAN ŞEHİR KUDÜS

TARIK TORUN

Güneş altın rengiyle düşer kentin üstüne

Tarihi kadim mekan akar bugünden düne

Ceylan gözlü çocuğun bakışı kalbe iner

Hayal cesaret öte Burak gücüne biner

Açılır mavi gökler sarı şafaklar doğar

Kubbet'üs Sahra üstü gökten rahmetler yağar

Ruha ferahlık verir kutsanan şehir Kudüs

Gökten indirilerek yeryüzüne konan süs

 

Taraçalı  yamaçlar asma bahçelerinde

Kur'an, Tevrat ve İncil sonsuz lehçelerinde

Yayılır mistik hava aşk Mescid'i Aksa'da

Minarelerden akan hüzün umut sedada

Açılır gönül bağı uzanır zeytin dalı

Kudüs'e gelen insan ta ezelden sevdalı

Ümide bakan gözler hurma yapraklarında

Kutsanan şehir Kudüs Hak din topraklarında

 

En nadide rayiha portakal çiçekleri

Uzanır boydan boya surların gerçekleri

Peygamberler diyarı rahmet nimet yapısı

Mescid'i Aksa'ninsa o muhteşem kapısı

İnsanlığın mirası ebed ezel arası

Dünyanın merkeziyse aranan yer burası

Dünyevi ve uhrevî ruh yükselir bedenden

Kutsanan şehir Kudüs seni alırken senden

 

Gökte yaratılarak yere kurulan şehir

Üç Hak dinin temeli ihlâsı nurdan nehir

Zeytin çiçekleriyle taşa vurulan sanat

Aksa'da bir kuş olmak murattan öte murat

İnancın yansıması ruha açılan perde

Ezanın şehadeti yayılırken seherde

İnsanlık aleminin uhrevî bakış dili

Kutsanan şehir Kudüs yeryüzünün kandili

 

Asırların sevdası yansır Zeytindağı'na

Uzanır surlar boyu anın kadim çağına

Hurma bahçelerinden peygamberi lezzetler

Bereketli topraklar sunan binbir nimetler

Mescid'i Aksa rahmet yürü güller bağına

Dilinde tekbirlerle peygamber ortağına

Kainatın içinde insanoğluna ihsan

Kutsanan şehir Kudüs taşın toprağın kurban

 

Üç Hak dinin aşkıyla gülümser sarı taşlar

Bereketli topraklar buluttan akar yaşlar

Akdeniz esintisi yayılsın saçlarına

Zahterin kokuları vurur yamaçlarına

Gece yürüyüşünde sabahın şebnemleri

Düşer altın kubbeye aşkın ender demleri

Yılların birikimi yeryüzünün en hası

Kutsanan şehir Kudüs alemlerin sevdası

SEVDİCEĞİME MEKTUPLAR...

UFUK RAMAZAN DURAN

Bir kez bile bulmadan gözlerim gözlerini

Bu nasıl bir sevdadır sen bildin mi sevdiğim

İdam fermanı gibi dinleyip sözlerini

Ölüp ölüp yeniden dirildin mi sevdiğim

 

Gözler bir derin kuyu kenarlarında izler

Bilmiyorum her çizgi kaç dertten hüzün gizler

Ah o çekik gözlerden fışkıran derin sözler

Bir bakışla yerlere serildin mi sevdiğim

 

İnsan hiç bilmediği bir ismi ezberleyip

Kendini yakar mı hiç ateşini harlayıp

Rengarenk çiçekleri ellerinle derleyip

Yar yüzüdür diyerek sarıldın mı sevdiğim

 

Sevdin mi ellerini bir kez bile tutmadan

Efsunlu bakışlara gözlerini katmadan

Vuslatı bekleyip de bir nebzecik tatmadan

Ayrılıp sol yanından kırıldın mı sevdiğim

 

Bağırmak istersin de sesin çıkmaz ya hani

Kesseler parça parça kanın akmaz ya hani

Sevenler beklemekten asla bıkmaz ya hani

Sen de böyle hallerde görüldün mü sevdiğim

SEN ÖLDÜN BENDE

ZEYNEP KILIÇ

Faydası yok artık her şey boşuna

Çoktan öldürdün sen kendini bende

Her yanım gülizar olsa ne yazar

Çoktan öldürdün sen kendini bende

 

Benle Yaşadığın düştü masaldı

Sana vermediğim yıldızlar kaldı

Seninle karardı ömrüm kısaldı

Çoktan öldürdün sen kendini bende

 

Bundan böyle sana yar olmaz benden

Bir tek canım kaldı geriye tenden

O da çıksın bir şey beklerse senden

Çoktan öldürdün sen kendini bende

 

Kendi mezarını elinle kazdın

Yazda ateş, kordun, kışta ayazdın

Bu aşkın sonunu sen kendin yazdın

Çoktan öldürdün sen kendini bende

 

Zeynocan, ettiğin zulmü kâr saydın

Ne söz verdi isen unuttun caydın

Gidiyorum artık gözlerin aydın

Çoktan öldürdün sen kendini bende

BENİM DÜNYAM

NURULLAH ÖZDEMİR

Kuru dalın yaprağıyım,

Budur işte benim dünyam.

Çölde vaha toprağıyım,

Budur işte benim dünyam.

 

Dağ çiçeğim, gönül sızım,

İki oğlum, iki kızım,

Birkaç şiir; tadım tuzum,

Budur işte benim dünyam.

 

Ne tok gezdim ne aç kaldım,

Ne az geldim ne çok oldum,

Ne renk verdim ne de soldum,

Budur işte benim dünyam.

 

Delik heybe, eski köynek,

Yırtık çarık, kırık değnek,

Sarp yokuşta topal binek,

Budur işte benim dünyam.

 

Uyumadan kırkyıl yattım,

Hayâlime rüya sattım,

Kanıma gözyaşı kattım!

Budur işte benim dünyam.

 

Gördüm sustum kör dediler,

Konuşunca hor dediler,

Koşar adım dur dediler,

Budur işte benim dünyam.

 

Kördüğümü çöze çöze,

İlmekleri boza boza,

Yumak yaptım sardım söze,

Budur işte benim dünyam.

 

Üç öğünü üçe böldüm,

Hiçi aldım hiçe böldüm,

Yoksulluğu aça böldüm,

Budur işte benim dünyam.

 

Dediler ki "al kalemi;"

"Narmânîsin yaz alemi."

Yazdım; visali, özlemi,

Budur işte benim dünyam...

Bakmadan Geçme