ÇADIR KENTE KAR YAĞIYORDU
FUAT ARPA
(2011 Van depremi sonrası yazıldı)
Çadır kente kar yağıyordu inceden inceye
Çadır kentte bir çocuk ağlıyordu
Saatler her zamankinden ağır
Ayazlarda karavana kuyrukları
Ağır ağır ilerliyordu
Ve gökyüzünden kara bir kader gibi
kar durmadan yağıyordu
Karanlık çöktüğü zaman
Çok iyi tanıdığı sesler başlıyordu şehrin
Karşılıklı patlayan silahlar
Siren sesleri
Sarsıntı seslerine karışıyordu
Ya bir hırsız kovalanıyor
Ya bir yaralı taşınıyordu
ve beyaz varlık
Bembeyaz örtüsünü
Bu yıl biraz daha erken seriyordu kente
Çadır kente kar yağıyordu inceden inceye
Çadır kente kar yağıyordu
Haberciler ellerinde mikrofonlar
Çadır çadır dolaşıyordu
Yeni bir öykü bulurlar diye
Kameralar onlara yetişemiyordu
İçerde çocuklar canlı yayını değil
Öğlen aşını bekliyordu,
Anne babalar sıralarını onlara veriyor
Çadır kente kar yağıyordu
Lapa lapa, kocaman kocaman
Çadır kente kar yağıyordu
Otobüsler durmadan gidiyor
Yaralı bir kent boşalıyor sessizce
Enkazdan eski topluyor fukara
Uzaktan bakıyor birileri, utanıyor
Erken büyümüş çocuklar
Yüzlerini gizlemeye gerek duymuyordu
Kar yağıyordu yıllardır yağmamış gibi
Çadır kente kar yağıyordu
Bir gün daha akşam olurken
Yine evler ama kesilmiş
Yine ışıklar yanmıyordu
Uykusuz bir geceye hazırdı
Babasız çocuklar, annesiz ceylanlar
Üşüyen bir umutla
Tedirgin ve ürkek adımlar
Koşarcasına yürüyordu
Çadır kente kar yağıyordu inceden inceye
DEPREM ANISI
GÜL KAÇAR
Kefensiz gömülen çocukların
Günahı var boynumda
Şimdi bana
Kim tercüme eder
Adaletin
Adaletsiz kalkan tokmağını..
"Terazi eşitte" sanki bir ben isyankarım
Oysa el almıştım Hz Ömer den
Müslüman yazıyor ya künyemde
Ama ben çeviremiyorum
Koynumda uyuyan kefensiz çocukların kaderini tersine..
Geç gelen adaletin hükmünü okur oldum uzun zamandır
Ah bu kanayan yaralar
Hesabını hiç tutmadı
Ne ağalar nede bey babalar
Babalar ki havva ananın boynunda bir ar
Çocuklar ki her gün bir ölüme
Yelken açıyorlar..
Dün akşam yemin ettim
Bir daha adaletin önünde diz çökmemek adına
Bu zıvanadan çıkmış çağdan
Ölü bebekler topluyorum etrafımda
Çocukların ninisi vardı bir zamanlar
Şimdilerde içimde bir ağıt oldu
Önümde bir kalem bir de kağıt
Dilimde bitmek bilmeyen bir ağıt
Savursam öfkemi yad ellere
Nasıl anlatsam bu yarayı ben size
"Çözüm Darağacında bir ipte
Vicdanlar ise kuyuda çok dipte"....
Not: Depremde kızını kaybeden Gül Kaçar kızına yazmış.
DEPREM KADER MİDİR?
ŞEHVAN KARAKOYUN
Depremler doğa kanunu diğer bir değişle İlahi bir kanundur. Depremlerden kaçamayız. Depremler dün oldu, bugün oluyor, yarın da olacak. Ülkemizin % 92’si deprem bölgesidir. Dünyada günde ortalama 1373 deprem olmaktadır. Bu depremlerin 274 tanesini hissederiz.
Depremlerin faydaları olduğu gibi yıkıcı zararları da var. Deprem insanların ve hayvanların ölmesine, ekonomik zarara neden olmaktadır. Depremleri önleyemeyiz, önceden haber alamayız. Ancak deprem için önlem alabiliriz.
Deprem olmadan önce alınacak en önemli tedbir: Sağlam binalar yapmaktır. Japonya 9 şiddetindeki depremde yıkılmayan binalar yapmış. Şili’de de sık sık deprem olmaktadır. Ancak Şili depremlerden ders almış ve binalarını 8 şiddetinden büyük depremlere dayanıklı hâle getirmiştir.
Şili’yi ziyarete gidenlere şu söylenir:
"Bu ülkede çok sık deprem olur. Siz buradayken de deprem olabilir, sakın korkmayın. Deprem olursa bulunduğunuz binayı terk etmeyin, binalar güvenlidir, asla yıkılmaz."
Deprem olmasın diye dua etmek "Allah’ım canımı alma" demek gibidir. "Canımızı alma Allah’ım" ne kadar kabul edilir bir dua ise "Allah’ım bir daha deprem olmasın" demek de öyle bir duadır. Deprem bir azap olmadığı gibi yeryüzünde işlenen günahların cezalandırması değildir. Depremin ceza ya da azap olduğunu savunmak hem dine ters hem de bilimsel değildir.
İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu’nun dediği gibi "Bilimin söylediği bizim için dini bir emirdir. Eğer suçlu olarak kaderi görürsek kendimizi düzeltme gereği duymayacağız ve deprem için gerekli önlemi de muhtemelen almayacağız." Suçu kendimizde, müteahhitte, mühendiste ve yöneticilerde görürsek o zaman gerekli önlemleri alabiliriz.
Deprem uzmanı Naci GÖRÜR yaptığı bir programda Kahramanmaraş merkezli bir depremin gelmekte olduğunu söylemişti. "Deprem kâhini" diye bilinen Frank Hoogerbeets, 3 Şubat 2023 tarihinde yaptığı paylaşımda Kahramanmaraş merkezli 7,5 şiddetinde deprem beklendiğini söylemişti.
Uzmanlar İstanbul’da gününü bilmemekle birlikte depremin gelmekte olduğunu dile getiriyor. Acaba biz olası deprem için ne önlem alacağız? Deprem için en riskli bölge Marmara Bölgesi özellikle İstanbul’dur. Çünkü ülkemizde nüfusun en yoğun olduğu yerleşim yeri İstanbul’dur. Deprem uzmanları İstanbul’da 7’nin üzerinde bir deprem olacağını söylemektedir. İstanbul’da olacak deprem için gerekli önlemi şimdiden alacak mıyız?
2011 yılında Van depremi, 2020'de İzmir depremi son olarak 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş depremi oldu. Depremlerden yeteri kadar ders çıkardık mı? Eğer ders çıkarmış olsaydık Van’dan sonra İzmir depreminde önlem alacaktık, İzmir depreminden ders çıkarsaydık, Kahramanmaraş depreminden önce gerekli önlemleri alacaktık.
Yapılan araştırmalara göre ölümlü iş kazalarının %97’si engellenebilir. Bu oran depremler için de geçerlidir. Yani önlem alırsak her 100 insanın 97’sinin ölümüne engel olabiliriz. Japonya ve Şili önlem alarak deprem zayiatını azaltabiliyorsa biz de depremdeki zararları azaltabiliriz.
Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık (İsra:13) Depremdeki felaketi kadere bağlamak, özellikle sorumlu ve yetkisi olanları temize çıkarmak içindir. Asıl kader tüm önlemleri almak, sağlam bina yapmak, insanlarımızı deprem konusunda eğitmektir. Olay olmadan önce önlem almaktır.
DAĞILDIK KARDEŞ
HAŞİM KALENDER
Kimi tas getirir kimisi tava
Kimisi kurbanla getirir tava
Gözümüzde tüter bir sıcak yuva
Çil cücüğü gibi dağıldık kardeş
Daha dün bu şekil değildik kardeş
Az değil tam on il enkaza döndü
Kırk bin vatandaşın ocağı söndü
Dünyanın kederi sırtıma bindi
Kalkamam altından eğildik kardeş
Daha dün bu şekil değildik kardeş
Tek vucut Türkiye ümit veriyor
Açılan elleri Mevla görüyor
Yardım mahalline tırlar giriyor
Alırken bir daha yıkıldık kardeş
Daha dün bu şekil değildik kardeş
Fakiri görmedik vebal mi aldık
Rehavet sarınca gaflete daldık
Dışarda olsak da içinde kaldık
Enkazın altında boğulduk kardeş
Daha dün bu şekil değildik kardeş
İkinci depremdi Afşini yıkan
Kurtardı canını dışarı çıkan
Allaha sığındı düşten ayıkan
Biz ne idik sonra ne olduk kardeş
Daha dün bu şekil değildik kardeş
O güzel şehrimi isterim geri
Yıkılmışlık kokar bu yangın yeri
Kahramanmaraştı doğalı beri
Vatana adanmış oğulduk kardeş
Daha dün bu şekil değildik kardeş
Kalender imara hazırdır yurdu
Onüçyirmibeşti saatler durdu
Altı şubat yere vurdukca vurdu
Değneksiz bıçaksız döğüldük kardeş
Daha dün bu şekil değildik kardeş
ENKAZ ALTI DÜŞLER
AYŞE ÇETİNTAŞ
Ayrılıktan yana köz olan yüreğimi sitemlemek istedim sana lâkin bugün dağlar titriyordu zelzeleden ve ülkemin şehirleri kalbinden vuruluyordu zamansız.
Anaların ağıtları kalbimin kemiklerini un ufak edip göğü deliyorken seni yazmaya yüzüm tutmuyor bağışla!
Yüreğimde faylar kırılıyor, beynimde çaresiz haykırışları, șimşek gibi çakan yanlız kalmalar, bir de yok olmalar!
Kalbim közde! Gözüm moluz yığınlarından gelecek bir hayat belirtisinde! Diğer yanım yara bere içinde olsa da nefes alan yaralı canlarda!
Ve yanı başımda yavrum bacağımı kesmeyin derken bütün algılarımı, vicdanımı kesmekte ve hiçbir dilde kelime bulamıyorum seni ve kendimi teselli etmeye...
Çok zorda olsa ellerimiz birleşti ve geçecek korkma yanındayım demekle yetindim ve sen uykuya dalarken bütün ekip canla başla hem çalışıp hem dua ettik. Bilsem ki göz yaşım elin ayağın olacak gözümün feri sönenedek denizler taşanadek ağlamak ağlamak yine ağlamak istiyorum!
İÇİMİZ KANIYOR
EMEL BARUT
Gün doğacaktı oysa
Gecenin karanlık yüzüne
En ağırından bir ses yırttı karanlığı
Düştü insanların üstüne
Çığlıklar çığlıklar çığlıklar
Yerle bir yurdumun bir köşesi
Arşa yükseldi ağıtlar
Buz yandı kar yandı yürek yandı
Koptu candan canlar
Anasız kaldı bebeler
Bebesiz kaldı analar
Dayanmaz oldu yürek
Konuşmaz oldu dil
Sesimi duyan var mı diyebilsem
Duyar mısınız sesimi
Sesim çıkmaz susarım
Tonlarca ağırlığın altındayım.
İlginize teşekkür ediyorum