SARSANA BENİ KOLLARINA
METİN ÖZDOĞAN
Bu gece perdeler çekilmemiş, pencereler kapanmamış,
Niye pencere kapanmadı, niye burası soğuk,
Soba niye yanmıyor, niye karanlık burası,
Niye ben kıpırdamıyorum, niye dar burası,
Yanımdaki kimsin sen, niye ellerin buz gibi,
Ben senin ecelinim bana ecel derler,
Seni almaya geldim benim yaşanacak yarınlarım,
Gülecek günlerim çekecek dertlerim var,
Ama ben daha çocuğum, ölüm için çok küçüğüm,
Anne, baba, abla, abi neredesiniz, niye beni yalnız bıraktınız,
Ben karanlıkta korkuyorum, niye lambaları yakmıyorsunuz,
Niye ben sizleri göremiyorum, sesinizi duyamıyorum,
Anne sarsana beni sıcak kollarına,
Baba neredesin annemle beraber beni sallardınız,
Niye yine sallamıyorsunuz, abi oyun oynamak istiyorum,
Abla bana masal anlatıyordun, neredesiniz,
Çok soğuk biri var yanımda, beni sizden ayırmaya gelmiş,
Beni cennete götürüp Melek yapacakmış, adı ecelmiş,
Ben dedim küçüğüm, dedi ki sen zaten meleksin,
Dedim ki ben annemi, babamı, ablamı, abimi görecek miyim,
Elbette, gökyüzünde uçarken göreceksin çünkü sen Meleksin,
Anne sar beni sıcak kollarına, baba sende sar beni,
Sen kuvvetlisin vermezsin beni, senin kuvvetin yeter baba,
Çünkü sen babasın, abi, abla, sarın etrafımı vermeyin beni,
Vermezsin beni değil mi ama yanımda yoksunuz,
Yanımda sadece ecel var, oda çok soğuk, sizin gibi sıcak değil….
ACI YAMAN
ERDAL SONUÇ
Uyuyup uyanamadılar
Sevdikleriyle yatanlar,
Şimdi tanımadıklarıyla yan yanalar
Vaktinden önce gittiler
Hüzün yüklü huzur şehrinden
Veda etmeden, veda bile etmeden…
Kar yağmış depremden önce sevinemedik
Meğer kefenmiş şehre örtünen fark edemedik
Bir gürültü, bir çığlık, bir ses
Ve giden binlerce nefes
Şimdi kamyon kamyon taşınıyor şehrim
Hafriyat mı hayır, moloz mu hayır;
Yaşanmışlıklar, hayaller, umutlar.
Malmış, mülkmüş budur yalan olan
Asıl insanlıkmış var olan, kadim olan
Korkunun kalbe vurduğu anlarda
Gün ortasında akşamım
Ne dünüm ne yarınım
Ne de kalkılması lazım sabahım
Bütün duygularım tıpkı evim gibi
Ağır hasarlı, yaralı
Enkaz altında kalınca geçmişin ve geçmişlerin
Evvelinde olmuyor yok oluyor işte.
Ya gömdüklerim…
Teyemmümle de yıkanıyormuş insan!
Bunu da yeni öğrendim.
Ellerim, ellerim ceset kokuyor abi
En zoru da neydi biliyor musun?
Yıllardır tanıdıklarının, ölü bedenlerini tanıyamaman
Bu yüzden Adıyaman oldu acı yaman
Yok oldu kadim şehrim
Caddesi kalmadı, sokağı kalmadı
Nereye baksan moloz yığını
Giden gidene her yer de toz bulutu
Kaybettik sağını solunu, dağını bağını
Unuttuk bizde olanı senden kalanı
Hey gidi koca şehir, kocamış, sahipsiz şehir
Viraneye dönmüşsün her yanın tuzak
Niye bu denli sevdik ki seni…
KALBİME SAPLANAN HANÇER
ŞEVKİ ÇİFTÇİ
Hüzünle kalbime saplanan hançer,
Acısı mahşerde bile zor geçer,
Sımsıkı elini tutsam ne fayda,
Acısı mahşerde bile zor geçer.
Bırakın beni bir Allah aşkına,
Yolumu kaybettim döndüm şaşkına,
Kim yardım eder kim bakar düşküne,
Acısı mahşerde bile zor geçer,
Yas dersen yasım var gözde yaşım var,
Sanma mezarımda garip taşım var,
Bilmem ki böyle ne dertli başım var,
Acısı mahşerde bile zor geçer.
Gözyaşlarımız oldu ırmak ırmak,
Kimin aklında eceli çağırmak,
Fayda etmez feryat edip bağırmak,
Acısı mahşerde bile zor geçer.
Yıkıldık beraber kaldık enkazda,
Vefasızın biri sanki infazda,
Sonu görünmez bu sokak çıkmazda,
Acısı mahşerde bile zor geçer.
BİRŞEYLER OLDU BİZE
SENAY TEK
Bişeyler oldu bize
biliyorum
Dillendiremiyorum
Afet oldu ölüm oldu
Azar azar değil
Birden oldu
Biribirden
Nazar mı oldu
Biliyorum
Bişeyler oldu bize
İnsan toprak oldu
İnsanlık yok oldu
Hepsi
Yüzyıllardır oldu
Ben simdi uyandım
Baktım sabah oldu
Akşam oldu
Karıştı evren
Saat durdu
Zaman yok oldu
Biribirden oldu
Yaşam anlamsız oldu
Can kıymetsiz oldu
Yüreğe yangın düştü
Yandı bitti kül oldu
İnsan kul oldu
Kul, köle oldu
Padişah taht kurdu
Kurt kuzuya dost oldu
Hersey çok çabuk oldu
Birdenbire oldu
Düşmanlık, kin oldu
Çakı, kılıç oldu
Demir kılıca kın oldu
İnsan neslini kınar oldu
Araya ayrılık girdi
İnsan bir uzak diyar oldu
İnsanlık öldü
Bize bişeyler oldu
Görüyorum
Asırlardır yaşıyorum
Yaşam bir yudum su oldu
Kaynak oldu, abu hayat oldu
Dilim damağım kurudu
Su bana haram oldu
Neslim öldü
Aslim toprakta bin can oldu
Canlar ölümle hemhal oldu
Biliyorum
Bize bişeyler oldu
Tuzak mı desem
Ecel mi desem
Sırtımda bıçak mı desem
Alıp başımızı kaçak mı desem
Bu diyarlar bize mezar oldu
Ekmeğim ocakta kaldı
Bulgurum terekte
Ayranım sürahide
Sütüm göğsümde helak oldu
Bize bişeyler oldu
Uyanıyorum
Evim viran, yuvam viran
Eşim ,bebeğim enkaz oldu
Yaşıyorum,ağlıyorum,
Biliyorum
Bize çok şeyler oldu.......
EYVAH
FAİK KUMRU
bu dünya dediler geldik de gördük
beşer binâsını ha bire ördük
günü gün eledik ipe un serdik
geçip gitti ömür hiç vermedi tat
selâm sabah etti hal hatır sordu
bir zaman okşadı bir vakit vurdu
nefis cedelleşti felek savurdu
silleyle tokatla zehroldu hayat
ne idim ne oldum kederle doldum
çiçek bahçesinin dikeni oldum
yıllar acımadı gül gibi soldum
çile tezgâhında dokundu feryat
tembihi faydasız insanı sağır
bedeni ıstırap yanık bir bağır
vurulan şeleğin yükü çok ağır
kesilmiş cezâdan düştü aidat
câhil yakıp yıktı ben tekrar ördüm
âmâlar ne bilsin bütünü gördüm
doğrunun gerçeğin dili kördüğüm
kelime sâhipsiz cümlesi fakat
koskoca kâinat dönüyor semah
ibretlik âlemde garîban seyyah
gideni gelmiyor eyvah ki eyvah
bitmişse imtihan başlar mülâkat
BEŞİK GİBİ SALLANIR AMAN ALLAH'IM AMAN
MEHMET AKÇAY
Beşik gibi yer sallanır
Aman be Allah’ım aman
Toprak su mu dalgalanır
Aman be Allah’ım aman
Kalktık uykuya dalınmaz
Artık bu yerde kalınmaz
Çok karanlık yol bulunmaz
Aman be Allah’ım aman
Bu ne böyle ağır yüktü
Kalkamadım belim büktü
İki kere yıktı döktü
Aman be Allah’ım aman
Ras getirdin kara kışa
Bu soğukta gelde yaşa
Şimdi döndük göçmen kuşa
Aman be Allah’ım aman
Dostlar halimizi bilmez
Yadlar yaşımızı silmez
Ettik meded imdat gelmez
Aman be Allah’ım aman
Kader bizi derde saldı
Mal mülk nice canı aldı
İnsanlık ortada kaldı
Aman be Allah’ım aman
Sanmamki yolundan saptık
İman ettik sana taptık
Nerede biz yanlış yaptık
Aman be Allah’ım aman
Çek attığın ağlarını
Kesme bizden bağlarını
Af et âşık çağlarını
Aman be Allah’ım aman