İKRARA DURUR ... (BOZLAK)
BÜLENT BAYSAL
Dokunma yüreğe ikrara durur
Mor sümbüllü bağlar gam ile kurur
Ahu zara düşer derdini döker
Şirazesiz sözler muhannet biçer
Geçtim yaz bahardan, zemheri çöker
Gamlanma divane gönül kader say
Sil kara tahtayı, sile bilirsen cay
Mehenk taşıdır her gün dilimde vay
Şirazesiz sözler muhannet biçer
Geçtim yaz bahardan, zemheri çöker
Arama yarayı, yürekler sırat
Sorma dertleri ne Dicle ne Fırat
Bu kaderi yazan kalemi kır at
Şirazesiz sözler, muhannet biçer
Geçtim yaz bahardan, zemheri çöker
Gelip geçti ömür seyrine durdum
Uydum vefasıza, neden yol sordum
Tepeden tırnağa dert ile doldum
Şirazesiz sözler muhannet biçer
Geçtim yaz bahardan, zemheri çöker
Etme şikayet, el derdini görmeden
Una kıymet biçme, tarla sürmeden
Arzu halin yazma, lisan çözmeden
Şirazesiz sözler, muhannet biçer
Geçtim kış borandan, zemheri çöker.
GAMZELERİN
SULTAN NURTEN ERGİN
Gülüşünde sihir olmuş sanki
Sıcak duygulu yaz gecelerde
Yeşille maviyi sevdim gözlerinde
Güneş parlarken gökyüzünde
Yıldızları gördüm yel eserken seherde
Hemde gülerken pencere önünde
Gamzelerini gördüm yüzünde
Neydi acep seni böyle güldüren
Gözlerin gördüğü mavi sevdamı
Yoksa gökte açan parlak güneş
Aşkla maviyi birbirine sevdiren
Yeşil ırmakları okyanuslara döktüren
Hani bir tutuversen elinden
Yosun kokan denizlerden
Gülüşünü yüzüme deydiren
Dağı tepeyi aşıpta getiren
Ay parlak olmuş bir gecede
Serçelerin uçtuğu bölgede
Yanağında görünsün gamzeler
Sıcak bir mevsim olsun yüzünde
Sevda güvercini dans etsin göklerde
Gülüp geçerken mevsimler ömürden
Serçe olmuş gamzelerin hiç kaybolmasın yüzünden.
ZAMAN KÖTÜ USTA
ORHAN OYANIK (İLİMDAR)
Arif olmuş adın bilmez cahiller
Deli rüzgar gibi esiyor usta
Arttı bu zamanda Ebu cehiller
Öfke yutup zehir kusuyor usta
Sızlamaz vicdanı değişmez huyu
Sarar zorbalığı şehiri köyü
Kinden vazgeçmiyor yezidin soyu
Gözler oyup başlar kesiyor usta
İçimizde gezen sinsi yılanlar
Sahneliyor türlü türlü planlar
Kısa yoldan nasibini alanlar
Her şeye göz yumup susuyor usta
Bu düzen insanı insandan seçmiş
Vicdanlarda derin yaralar açmış
Adalet zalimin eline geçmiş
Mazlumun sesini kısıyor usta
Yağmurlar yağdıkça kurudu umman
Gözlerde fer bitti dizlerde derman
İlimdar olmadı kalkmaya zaman
Gelen üstümüze basıyor usta
İNSANLIK VAR MI?
BURHAN ŞAHİNER
Güven kalmamış insanın merdine
Herkes düşmüş bi dünyalık derdine,
Hani ta gönülden bağlıydık dine?
Helalı haramı kayıran var mı?
Herkes ağlıyor hiç gülen kalmamış
Yetimin yaşını silen kalmamış,
Büyüğü küçüğü bilen kalmamış,
Mazlumu zalimden ayıran var mı?
Zulüm olmuş zalimlerin yasası,
Zulmettikçe dolar, taşar kasası,
Zengine kurulur İftar masası,
Fakir sofrasına buyuran var mı?
Memnun etmek için birilerini,
Değişmiş insanlar menzillerini,
Kur-an’ ı Kerim’in emirlerini,
Çoluğa, çocuğa duyuran var mı?
Resullullah karnına taş bağlarken,
Ümmetim ümmetim diye çağlarken,
Nice müslüman açlıktan ağlarken,
Fakirin karnını doyuran var mı?
ANLATILAMAYANLAR
ÖZLEM ÇALLI
yalnızlık öldürür bazı şeyleri
çok da önemli değildir bazen
bak fenere
hiç merak ediyor mu güneşi
gün batımında kaç bulutun yolculuk ettiğini
perdelerin neden bu saatte kapandığını
kimin ne dilediğini
bak güneşe
bir gün bile fenere -hadi gel oturalım şu masada dememiş
aya sadece bir merhaba ile yetinmiş
yalnızlık öldürür bazı şeyleri
her yalnızlık kendinden doğurur
doğan her şey de anlatılmaz
GÖR
EMİNE YILMAZ DERECİ
Ah gönül bu dünyayı güzel hoş mu zannettin?
Dallar kıran karını donduran kışını gör!
Gülmeyi, eğlenmeyi, hayır iş mi zannettin?
Mazlumların bir ömür dinmeyen yaşını gör!
Gece karanlık diye korktun hemen sıkıldın,
Baktın zirve yüksekte çıkamam dedin, yıldın
Kendini en talihsiz, en dertli insan kıldın
Eyyüb’ü tanı, düşün, kul sabır taşını gör!
Tek başımayım dersin, bunca sene bunca yıl
Günahı ve sevabı yazanları görmez kul
Hayat sonlu bir rüya sonunda bitecek yol
Bir camidir son durak, dünyanın boşunu gör!
Seni bekler karanlık, soğuk ve sessiz kabir
Sevabın yoksa eğer, sensin orda en fakir
Soruları soracak gelince Münker, Nekir
Cehennemin nârını, zehirli aşını gör!
Hayat yolu zahmetli, kör şeytan tuzak kurmuş
İnsan düşmanım diye yeminler edip durmuş
Bil ki bizi her zaman vesvese ile vurmuş
Silahın bir besmele, çekip de işini gör!
Her an imtihandayız, sakın yılayım deme!
Düştüğünde hemen kalk yolda kalayım deme
Hüzün yoldaşım diye garip olayım deme
Kederlerin içinde güllerin düşünü gör!