Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

BULUNMAZ DEĞERİMİZİ İHMAL ETME DELİLİĞİMİZİ DEVAM ETTİRİYORUZ

PROF. DR. FUAT ODABAŞIOĞLU

Düşünüyorum da insanımızın onurlu, vicdanlı, erdemli, üretken, karnı tok, sırtı pek ve mutlu olabilmesi için ülkemizde:

Hukukun üstünlüğü olmalı, adalet tez yerine gelmeli, gelir dağılımı hakkaniyetli pay edilmeli,  vergi yükü insaflı olmalı, toplumun her bireyine güvenilmeli. Kapkaç, hırsızlık, dolandırıcılık, taciz, tecavüz ve cinayetler tükenmeli, yasalar her insana eşit uygulanmalı.     Vatandaşımız sağlık, sosyal, kültürel, sportif, ticari ve insani kurallara harfiyen uymalı. Yasalarımız da başka uluslara örnek nitelikte olmalı.

Bunların her biri aksıyor ve yeterli tatminkarlığa ulaşılamıyorsa ; o zaman dünyanın en mükemmel sistemini oluşturarak ya da insan aklının en muhteşem fikirlerini kullanarak düzene koyabiliriz desek bile, olamayacağının bilinmesi gerekir. Çünkü bu değerlere sahip olabilmek için: Ülke sisteminin merkezine ÖĞRETMENİ almak zorundayız.

Ülkemizde kimsenin üzerini açmaya yanaşmadığı, kangrenleşmeye yüz tutmuş kapalı yaradır öğretmen. Yükü keder, kahırdır öğretmenin. Kerhen yol alır. Yol yürümekten korkar öğretmen. Öğretmen muhtaçlıktan, kula kullukta, azar yemekten kurtarılamadığı sürece, gelecek nesillerimizin eğitim-öğretimi sağlıklı olamaz. Olan “Mış” gibi olur.

Ülkemizdeki gençlerin  her biri istediği meslek için sınava girmeksizin, arzu ettiği okula kayıt yaptırabilmelidir. Ancak öğretmen olmak isteyenler hariç. Ülkenin en zeki, becerikli ve çeşitli yeteneklere sahip gençleri sınavlara tabi tutularak, başarılı olanları öğretmen olmalı.

Ülkemizde en yüksek maaşlı, sosyal imkanları en geniş meslek mensubu öğretmenler olmalı. Yılda bir defa beş- altı gün öğretmene tren bileti yüzde elli indirimli anlayışı olmamalı. Öğretmenin onurunu zedeleyecek her türlü davranıştan kaçınılmalı. Kıymetini bilmeyi öğrenmemiz gereken öğretmenlerin yetiştirdiği nesillerle ancak arzu edilen değerlere sahip olunabileceği aşikardır.

Bu 24 Kasımın, öğretmenimizi merkeze alan bir yönetim anlayışı kazandırmasını Yüce Mevla’dan diliyorum. Sesimin duyulmasını ümit ediyorum.

Mavi Şehrin Kalemleri

BU GÜN BAYRAM ANNE

İSMET BOZKURT

Anne kalk bu gün bayram

Ben geldim, elini öpmeye.

Bayram günleri sen erkenden kalkardın

Bu gün niye kalkmadın anam.

Hem de kaç bayramdır elini vermiyorsun bana

Yoksa yine kızdın mı gurban olduğum

Sen beni çok seviyordun hani

Beyazlamış saçlarımı okşar, aa guzum derdin.

Bayram geldi diye yine üzgün müsün

Ağlıyor musun yoksa.

 

Ben küçükken ağlardın ya

Ama arkanı dönerdin

Kimse anlamasın diye türkü söyler gibi ağıtlar yakardın

İçim cız ederdi

Çaktırmadan gözlerine bakardım

Ama dayanamaz bende ağlardım.

Sonra yalandan gülümseyerek yanıma gelir

Ben türkü söylüyorum oğlum derdin.

Hem sen erkeksin erkekler ağlar mı?..

Biliyor musun anne.!

Ondan sonra ben hiç ağlamadım

Sonra büyüdüm...

Hala beni çocuk gibi severdin.

 

Günlerden yine Temmuz du.

Bir akşam hastaneden telefon geldi

Pideyi çok severdin ya..

Canın pide istedi zannettim

Acele vardım

Dünyam başıma yıkıldı anam

Sende beni terk etmiştin.

Hastane bahçesi ateş oldu yandı

Dışım ateş, içim köz

 

Geçenlerde aklıma geldi

Sobanın üstünde nohut kavurduğun

Ben arkadaşlarım bekliyor diye acele ederdim

Sen evdekiler görmeden cebime doldururdun

Diğer cebime de kordun

Sonrada tembih ederdin

Bunu da arkadaşlarına ver oğlum derdin.

Ama sen hiç bir şey yemezdin anam

 

Baktım ki bende büyümüşüm

Biz yedi kardeştik

Hani kimse yok şimdi

Herkes nerde

Kalk anne kalk giydir bayramlıklarımı

Sen kalkmazsan kimse gelmiyor.

Bende baba oldum çocuklarım var

Torunlarım varmış anne

Nerdeler hani

Biz onları sevemiyoruz

Baba diyen yok, dede diyen yok

 

Bir kişi var sadece hayatımda

O da sana sadece rüyasında gelebiliyor anam

Hani Saman saçlım diye sevmiştin

Her gelişimde sana selam göndermişti

Emine anam diyordu.

Şimdi sorma onu bana

Bu kez selamı yok.

Çünkü yine en zayıf yerimden vurdu

Anlıyorum seni artık demişti

Oysa hiç anlamamış, hiç değişmemiş

Bayramlığımı bile birlikte seçmiştik

Uzakta, eli değmiyor ama onlara gözü dokunsun istedim

Ama yine aynıydı

Bayramlığım bir köşede kaldı

Hiç dokunmam artık

Yine onsuz ve sensiz bir bayrama girdim

 

Artık büyüdüm

Artık bende ağlıyorum.

Hadi kalk artık ...

Kalkarsan söz veriyorum, ağlamam bir daha

 

Bu gün bayram anne

Bak ben hiç uyumadım

Yanına sokulup yatmak istiyorum

Kollarında uyuyum

Bu gün bayram kalk.

Bu gün bayram anne...

Mavi Şehrin Kalemleri

YENİLEMEK İSTİYORUM İNSANLIĞIMI

GÜLAY ÖZDEMİR

Bu kirlenmiş zamandan tiksindim.

Taş gibi mideme oturdu aldığım nefes.

Onulmaz bir delik açtılar yüreğimde.

Bir değirmen taşı dönüp durur zihnimde..

Öğütmüyor artık kötülükleri midem.

Yenilemek istiyorum insanlığımı.

Kapanmayan yaralar var içimde .

Kanıyor yüreğim pare pare dertler içinde.

Fışkırıyor kan sızım sızım beynime.

Çatlak bir aynanın karşındayım. Görüntüdeki benmiyim belli değil.

Sizce sevgi, tohumu eksem biter mi?

Şair boşuna dememiş,

Ben bu çagdan nefret ettim diye.

Et, kemik kalmadı artık köpeklere verecek.

Dünya artık kaldıramıyor bu

kirliliği,

Fesatlık yağıyor üstümüze,

Dağlar, taşlar acı ile inliyor.

Vampir gibi kan emicilerden,

Sahte alimlerden tiksindim.

Kirliliği var edipte kimse hakkında hüküm vermeyin,

Sorgusuz, sualsiz infaz etmeyin,

Kendi gönüllerinizi yıkayın,

Fakirin ekmeğinin yok oluşunu harlamayın,

Düne bugüne nifak tohumları ekmeyin,

Gönülleri sevgi, tohumları ile  yeşertin.

Daraltmayın insanları bu kadar,

Alışkanlıklar dışında kalan canlar yanıyor.

Riyakar, yalancı sırtlanlar...

Ağını ören örümcek kafalı konfor düşkünleri,

Siz önce kirli kalplerinizi yıkayın!

Kirliliğin taşları mideme oturdu. Tiksindim tiksindim kirliliğin alimlerinden.

Mavi Şehrin Kalemleri

"GÜNEŞE BAKALIM"

BAHAR ÖNEN BÜKE

Öyle bir eyyam ki

Savururken bizi kuru yaprak gibi

Özlem bulutlarından yağan yanlızlığımı bilip aşkın çeşnisi

Bağrımda büyüttüm seni

Belki bir gün buluşuruz

Ürkütmedim hiç gökyüzü süsü kuşları

Ve içimdeki yaramaz çocukları

Herşey bende yerli yerinde

Umudum da,sevgim de

Fırından yeni çıkan ekmek kadar sıcak ve taze.

Sığmıyorsun artık içime

Sığmıyor içim içime

Duy beni kalbinle

Güneşe bakalım

Olur ya birgün uzanırız seninle bir parkın çimlerine

Kalbin pırpırına karışsın gülüşlerim

Güneşe bakarken kısık gözlerle

Sözler verelim güneşe

Doğduğu sürece birbirimize

Rahiya rahiya etrafı saran papatya kokularıyla dönsün başımız

Güneşe bakalım

Sıcaklığın da aşkımızı demleyelim

Buluşmamız şerefine aşk içelim

Sarhoş olup dönerken başım

Sımsıkı tut ellerimi

Avuç içlerimize inen kalp sıcaklığımızı hissedelim

Güneşe bakalım

Hayâller toplayalım göz kırpıp gökyüzüne

Duy beni kalbinle

Söz verelim güneşe bakalım

Seni seviyorum demenin kaç yolu varsa

Tek tek karış karış arşınlayıp gezelim

Ve seni seviyorum demenin kaç dili varsa

Ezber edelim

Duy beni kalbinle

Gel

Güneşe bakalım

Güneş koyalım aşkımızın adını sonra

Yakarken olgunlaşır lezzeti artar

Sevdamızın rengi koyu kırmızı

 Yağmurlara da aldırmayalım

Güneş koyalım aşkımızın adını

Yağmur sonrası parlasın gökyüzünde bir gök kuşağı

Muhteşemdir batışı

Sevdamızın güneş olsun adı

Aşkın her haline yakışır bize yakışır

Güneşe bakalım

Kalbinle duy beni

Penceremden kalbimin güneşiyle sesleniyorum sana

Tadım kaçtı yokluğunda

Gel tatlanalım

Tatlandıralım aşkı

Kalbinle duy beni

 Aşkımızın adını güneş koyalım

Doğalım birlikte her yeni güne

Gel sevgili

Kalbinle duy beni

Güneşe bakalım

Mavi Şehrin Kalemleri

PUL BİBER

OĞUZ BATIN

Kalbin rengindeki bir aşk,tam yürek dengi

Utanırım kızarırım meşk,zincirlerde sanki

Dolanıp gir şu kalbe,sonsuz mutluluğum ol.

Geceden sabaha aşkla demlenip çıkalım ikimiz..

Güneşin sıcaklığıyla beraber selamlayalım mahşeri,

Bebeğim güzelim sadece belli değil nikah şahidi.

Aşkın meyvesinin ismi hazır,hasret bize göre değil.

Omuzdaki meleklerle olalım aşka aşk için nefes..

 

Yüreği yakası var pul biberin,

Caka satası var pul biberin.

Yalandır inanma el sözlerine,

Benden de güzel olan alim yüreğin..

Mavi Şehrin Kalemleri

SON VEDA

NESLİHAN CEBESOY

Son veda

Yaralandım

Yaslandım paslı geçmişime

Tek tek araladım

Hatıraların kapısını

Bayram neşesi sardı

Acıyan yanlarımı

Öptü gülüşlerimden  masumiyet

Yakamda beyaz mendil

Avuçlarımda jelatin kaplı

 Rengarenk sevinçler

Başımı okşadı sevdiklerim

Her kapı ardı neşe

Her kapı ardı taze gülücükler

Dağıttım sokaklara 

Dönme dolap kuruldu

Sokağa

Küçük dünyam döndü

Köşe başında bir el uğurladı

Şimdiye

Dönüp baktım mazime

Vedalaştım her biriyle

Mavi Şehrin Kalemleri

DARGINIM

GÜLHAN GÜRBÜZ

Dünyaya  geleli karadır yazım.

Ne çare feleğe geçmiyor nazım.

Kimseye diyecek kalmadı sözüm.

Gönlümde açmayan gül'e dargınım.

 

Dertli sazım senin telin kırarım.

Vurdukça mızrabı kanar ağlarım.

Kahrımın sebebi derd-i hicranım.

Bahtıma doğmayan gün'e dargınım.

 

Esme rüzgar, yürek beyhude çağlar.

Çalmasın cümbüşler, çalmasın sazlar.

Geçse de baharlar geçse de yazlar.

Halimi sormayan yâr'e dargınım.

Mavi Şehrin Kalemleri

EMANET DÜNYA…

FATMA TURAN

Sakın! öyle bakma dünyaya kör gibi.

Baktığın! o gözlerin bile sana emanet.

Mağrurlanma kibirlenme firavun gibi.

Yaradanın verdiği bu can bize emanet

 

Ağarmış saçların gül benzin solmuşsa

Gençliğin de bir hiç uğruna yok olmuşsa

Canım dediklerinde, hep sahte dostlarsa

Ömür dediğin nedir ki, aldığın nefes bile  emanet..

 

Bir gün gelir kaybolur, güzelliğin de.

Misafirdir, oda ,herşey gibi bu tende.

Karıncayı bile incitme, yaşarken sende.

Geçtiğin yollar bile çıkmazlara emanet.

 

Sakın! kırma, kimseyi, hep engin ol

Nerde bir yoksul görsen zengin ol.

Bir yetimin başını okşa, sevgiyle dol.

Her şey bizim için, verilen, can emanet.

 

Çaresiz, garipler ,hiçmi, titretmez içini

Yoksullar la, otur,  bölüş ekmeğini

Sevdiklerini! üzme, sakın, bil, değerini.

Kaybetme! sakın, hepsi, bize emanet..

 

Olmayacak! gözün, başkalarının malında.

Katma! ey insanoğlu, malına, haramda.

Bugün varız ,yarın yokuz ,viran dünyada.

İçinde yaşadığın ,yalan emanet dünyada

 

 

Yorumlar 1
İsmet Bozkurt 18 Ocak 2024 16:53

Şiirime sayfasıŞiirime Mavi Şehrin Kalemleri sayfasında yer veren Vansesi Gazetesine ve Yaşar Adıyaman hocama çok teşekkür ediyorum. Katılan arkadaşlarımıda tebrik ediyorum. Selamlar saygılar sevgiler.

Bakmadan Geçme