KANAVİÇE
CELALETTİN TURAN
Batarken güneş bozkırda, sarı denizlerin ardında,
Atımı dörtnala koşturdum, sensizliğin şafağında.
Kalbimin derininden kopup akar gözüm kanlı yaşı,
Seni gördüğümde doğan kızın, şimdi gelinlik çağı.
Kanaviçe bir mendil işle, tutuştur onu elime,
Bir ömür basayım onu, kor gibi tutuşan kalbime.
Aynı gün bu saatte, şu köşede bekleyen şarapçı,
Yıllar geçti hala aynı yerde, bugün yine icapçı.
Kimsenin uğramadığı, terkedilmiş bu garip hanı,
Elinde gürz ve koçbaşı, koymuşsun kafaya yıkmayı.
Nice yıllar geçti ben hala akıllanmadım da
Sakalıma aklar düştü, aklım hala takıldığım taşta.
Binlerce günlük yoldu, bir anda uçup da gittim Arş’a
Yüreğimin feryadını duymaz. Ol Rakîb yok mu?
Haşa.
CEMRELER DÜŞÜYOR...SEN NEREDESİN
SALİH KURTULMUŞ
Cemreler düşüyor bahar geliyor
Oğlaklar agılda meleşiyorlar
Toprak ter akıtıp güneş soluyor
Dereler cağlayıp gülüşüyorlar
Kurudu dedigim ağaç canlandı
Börtünün böcügün sırtı kanlandı
Kuşlar vıngırdadaşır heycanlandı
Sakin nere görse doluşuyorlar
Yüregim buz gibi üşüyorum ben
Atlayıp gölgeme düşüyorum ben
Sıkıldım her şeyden şaşıyorum ben
Sitresler beynimi bölüşüyorlar
Ceyhan köpük köpük salya atıyor
Bulut kararınca güneş yitiyor
Zaman karman çorman yol uzatıyor
Her dem bibiriyle çelişiyorlar
SALİH keyfine bak zaman geçiyor
Kanatsız yavrular kalktı uçuyor
Acı badem bile çiçek açıyor
Şu boş insanlara yılışıyorlar......
NASIL ETMELİ
ŞAİR VE YAZAR AHMET YAĞMUR
Ben delice sevmiştim, sen bensiz geçip gittin
Aşk yeşermez bahçemde, bor'dur nasıl etmeli,
Senin için mazi yok, henüz gelmeden bittin
Benden yana unutmak, zordur nasıl etmeli...
Doğdum doğalı böyle, aşktı içimde umu
Ol hayatım hüzündü, sen bilirsin huyumu
Nehir gibi akıttım, gözden tuzlu suyumu
Hala sönmez bu yürek, kordur nasıl etmeli...
Kırkbeş yıllık ayrılık, aklı başa deremem
Ak kefenin gelinlik, daha düğün göremem
Sam yelinde dağıttın, saçlarını öremem
Kan oturmuş gözlere, çordur nasıl etmeli...
Sana canım kurbandı, öyle sevdim derinden
Ben yerine ölmedim, nefret ettim kendimden
Tek-bir seni sevmekle, çıktım tanrısal dinden
Mutlu yaşayan herkes, hordur nasıl etmeli...
Her acının ömrü var, kalbime düştü sızı
Gökten karşıma indi, soylu dağların kızı
Aşkına timsal gerek, güller ister kırmızı
Hayatın tüm renkleri, mordur nasıl etmeli...
Ona evet dedim ya, hayırdan çıkan şerim
Girdi benim kalbime, yanar döner pişerim
Tutmaz ise kolumu, dik duramam düşerim
Altımdaki tüm atlar, tordur nasıl etmeli...
Çınarlara yakışmaz, sonbaharda yaşlanmak
Çifte yüreğe zulüm, tek cezvede haşlanmak
Bu çağda ölüm demek , bir aşk için taşlanmak
Feryat figan hayatlar, zordur nasıl etmeli...
SANA GÜLMEK YAKIŞIYOR
ARİF KUŞ
Yaran varsa gizli, gizli bağlama, Közlenmiş şiş alıp yaran dağlama,
Göz yaşı dökerek, kara bağlama,
Sana gülmek yakışıyor, ceylanım,
Sen ağlarken, güler bir' bir soluyor,
Kuruyan yapraklar, yerde çürüyor,
Ağaç kökü küsmüş, yaprak vermiyor,
Sana gülmek yakışıyor, ceylanım,
Yaran varsa söyle, derman bulalım,
Çaresine hep birlikte, bakalım,
Gözden akan yaşına, bent olalım,
Sana gülmek yakışıyor, ceylanım,
Sen gülünce, güller bir' bir açıyor,
Yeşeriyor dallar, yaprak saçıyor,
O' gül yüzün, nurdan aydınlanıyor,
Sana gülmek yakışıyor, ceylanım,
Sen bana, allah'tan bir emanetsin,
Kader kalemi yazılmış, meleksin,
Sen kalbimin çiçeği, ey ceylan gözlüm'
Sana gülmek yakışır, ağlamak değil.
AKIP GİTMİŞ ZAMAN
MEHMET EMİN TURGUT
Bir dönüp, bakmışsın ki arkana,
Su gibi akıp ,gitmiş zaman,
Hiç karşılık almamışsın ,
Düşlerinden ,duygularından ,
Hayal kırıklığına uğramışsın,
Boşa çıkan umutlarından.
Bir de bakmışsın ki;
Bir kuş gibi uçup, gitmiş ,
Tükenmeyecek sandığın zaman,
Tanınmaz olmuşsun,
Saçlarındaki, sakallarında ki,
Kar beyaz aklardan.
Farkında olmanışsın zamanın akışından
Bir damla tad almamışsın ,
Hayat denilen muammadan,
Yoksun kalmışsın sevgiden,
Hiç tatmadığın sevdadan,
Yenik çıkmışsın her dem,
Aşk denilen kavgadan.
Öylesine hızla geçmiş ki
Hiç bitmeyecek sandığın ,
Büyülü zaman,
Utanır olmuşsun şimdi,
Bir zamanlar elinden,
Düşürmediğin ,aynalardan .
Habersizce gibi uçup, gitmiş,
Çocukluğun gençliğin,
Titremeye başlamış,
Dizlerin , ellerin,
Burnunun ucunu görmez,
Olmuş o kartal gözlerin.
Duymaz olmuş kulakların,
Bükülmüş belin,
Vaden tamam olmuş,
Gelmiş, ecelin, geride,
Ne bir iz ne bir hatıra ,
Bırakmadan , çekip, gitmişsin .
Zaman silindir gibi
Geçmip, gider üzerinden,
Sanki hiç olmamışsın gibi
Bahsedilmez artık senden,
Adın silinir kütüklerden,
Kaldırılırsın tedavülden…
ANNEM
CEVDET ALTAY
Neşeli gözlerim bulutla dolmuş,
Yalnızlık bu benim kaderim olmuş,
Her bayram gözlerim yollarda kalmış,
Hiç kimse kapımı açmıyor annem.
Döndüm gazel döken sarı yaprağa,
Çok hasret kalmıştım dala budağa,
Ölmeden koydular kara toprağa,
Yolun mezarımdan geçmiyor annem.
Bir namert özünü kasıp duruyor,
Kardeşleri asıp, kesip duruyor,
Kime ne sorduysam susup duruyor,
Ağzınızı bıçak açmıyor annem ,
Dost bildiğim bedbaht haddini aşmış,
Tahammül azalmış, sabırsa taşmış,
Bu nasıl insanlık kafam karışmış,
Doğruyu yanlışı , seçmiyor annem.
Sürgün yedim alıp geldim başımı,
Hasret yakar sol yanımı döşümü,
Hep bekleyip durdum talih kuşumu,
Kanadı kırılmış uçmuyor annem.
GAMZELİ KADIN
MEHMET ÖKSÜZ
Deliriyorum sana ey gamzeli kadın
Yüzümün gülümseme sebebi
Her anımın gerçek varisi oldun.
Bildiğin doğruluklardan hiç ödün vermedin.
Ezik türkülerin çok uzağında
Ruhundaki şifayı üstüme serptin.
Bir kaya parçası ağırlığında
İçimin rüzgarında esen duygular senli dolu dolu
Varlığın yaralarıma merhem olmuş
Nazlı çiçeğim tatlı dilli prensesim
Elimden tutup her zerremi etkiledin...
Uzun cümleler biriktirmeyen
İçindeki benli duyguları sezdim
Kalbinin en derininde taşıdın
Öpüşlerinle roman misali büyüledin
El üstünde tuttun
Varlığın ömürlük benim olsun ey yüce kadın...
BANA NE
SELAATTİN ÇOBAN KIŞLALI
Bilmem ki ne zaman düzelir durum
Çürümüştür bizde ki bir çok kurum
Her gün biraz daha büyür uçurum
Bayram olmuş seyran olmuş bana ne
*
Çoluk çocuk evde ekmek bekliyor
Fakirlik dertlere çok dert ekliyor
Yaşım geçti artık kalbim tekliyor
Bayram olmuş seyran olmuş bana ne
*
Sistem bütün suçu fakire yıktı
Parası olanlar tatile çıktı
Gün çarığı çarık ayağı sıktı
Bayram olmuş seyran olmuş bana ne
*
Bu ülkede tam kırk beş yıl çalıştım
Garip gurabayla hep ben barıştım
Rakip yaptılar fil ile yarıştım
Bayram olmuş seyran olmuş bana ne
*
Üçyüz altmış dört gün eve et girmez
Neler çektiğimi çekmeyen bilmez
Adalet olmazsa acılar dinmez
Bayram olmuş seyran olmuş bana ne
*
Kışlalıyım yara fazla derinde
Fiyatlar bir saat durmaz yerinde
Adalet gelmezse günün birinde
Bayram olmuş seyran olmuş bana ne