CEMRE GİBİSİN
ÜMRAN ÖZTÜRK
Gece rüyalarıma düşerken adın,
Sessizce dokundun kalbimde yandın,
Bir bahar rüzgarı gibi estin, savruldun,
Gönlüme düşen bir cemre gibisin.
Zamanı durduran bir nehir gibi
Soluksuz dokundun bir şiir gibi
Parlayan bir deniz feneri gibi
Gönlüme düşen bir cemre gibisin
Bir dokunuşunla değişti dünyam
Mevsimler geldi geçti baharım seyran
Bazen karayelin bazen de meltem
Gönlüme düşen bir cemre gibisin.
Zerdali gözlerin düştü aklıma
Bitmeyen özlemle sarıl boynuma
Dokundum o soğuk solgun akşama
Gönlüme düşen bir cemre gibisin.
Sonsuzluk yolunda yıldızlar gibi
Gökyüzüne çizilen rüyalar gibi
İçime serilen ilkbahar gibi
Gönlüme düşen bir cemre gibisin
10/01/2025 Edremit
KALDI
HAMİYET SU KOPARTAN
Nice karlar yağdı dağlara
Baharın yalnız adı kaldı.
Tomurcuklar solarken dalında
Bülbüle ancak feryadı kaldı.
Bülbülün dudağında gülün sözü,
Yanık yüreğinde küllenen közü,
Tükendikçe tükendi özü,
Yâdında gül yüzü kaldı.
Rüzgâr esti tozu kaldı.
Elinde son kozu kaldı.
“Tuz ekmek hakkı” diye
Damağında tuzu kaldı.
O YOKSA
RESUL KARAHAN
Gözlerine düşen yeşil kehribar,
Parlayıp geceye versin itibar.
Damlalar süzülüp gök eteğinden,
Alnı değsin arza coşsun gülizar.
Ne gamzede hüzün, ne çehrede güz,
Nara düşmesin dil, ölsün intizar.
Kandırdı bir buse, endamlı bakış,
Bir yanda hayaller bir yanda mezar.
Düşlerin renkleri maviden yana,
Öksüz yatağında altısı kızar.
Dilinden fırlarsa serzeniş yâda,
İnce tülden bin sır olur aşikâr.
Sızının gölgesi kapında ulak,
Bil ki kara gözlüm değmiştir nazar.
Gündüz menzilinde akşam sevinir,
Belki sabrın nuru geceye sızar.
İşte benliğimde o mücadele,
Umutlar tükenmekte azar azar.
Ah ufkumu saran sevda çemberi!
O yoksa kalbimde atsa ne yazar.
SOL YANIMDA
RABİA ASLAN
Ben sana gelmek istiyorum
Sayfalar arasına gizlenmiş hatıralarla
Sevdamla, aşkımla
Senli gözyaşlarımla
Büyüyordun gözlerimde yüreğim gibi
Saklıyordum seni içimde gizli duam gibi
Kaç adım uzaktı yüreğin yüreğime
Gönlün gönlüme
Oysa sen hiç uzak değilsin bana
Tam şuramda sol yanımda
Sayfalar dolusu seni anlattığım mısralarda
Ya da senli satırlarda
Vardır her mecnunun yüreğinde bir leylası
Gönlüne hapsettiği gizli bir yarası
Vardır her iman etmiş kulunun Rabbine gizli duası
Ya da anlatmaya çalıştığı sevdası
Sevgi narin bir çiçektir aslında
Güneşi görünce öleceğini bile bile sevmektir
Nakış gibi işlemektir yüreğine
Kimi yüreğinde saklar, kimi asar duygularını en kuytuda
Kardelen misali gibi narin, cesaretli.
İZİN VAR
SUAT YAVUZ
Açınca gözlerim seni arıyor,
Güneşin kızılı tanda izin var.
Yolların yönleri sana varıyor,
Molayı verdiğim handa izin var.
Kurşunla vurulsam can acımazdı,
İçime haykırsam sessiz avazdı,
Tabibi olmayan yerli marazdı,
Benimin içinde bende izin var.
Kalemde yaralı dertli yazıyor,
Ucundan kağıda sitem sızıyor,
Onacak dedikçe derdim azıyor,
Silmeye uğraşsam tende izin var.
Saatler takılmış sabahı vurmaz,
Unutmuş olacak halimi sormaz,
Yürekten fışkırır durdursan durmaz,
Aklımın erdiği anda izin var.
Yüreği aşka kırk yerinden kırdım,
Yavuz’um içimde kendime sırdım,
Sürünen bedeni candan ayırdım,
Son nefes çıkacak canda izin var.
FARKLI DÜNYALARIN İNSANIYIZ BİZ...
FENDİYE NİHALİ DİNÇ
Yürekte sazımız aynı çalsada,
Farklı dünyaların insanıyız biz,
Gönülde yolumuz benzer olsada,
Farklı dünyaların insanıyız biz.
Benimle gülemez elle ağlarsın,
Bir damla su desem ele çağlarsın,
Gülüne dokunsam diken bağlarsın,
Farklı dünyaların insanıyız biz.
Beyaza kara der beni yorarsın,
Fikrimden öteye hepten kararsın,
Olur olmaz üzer birde kırarsın,
Farklı dünyaların insanıyız biz.
Sevgiyle doluydu aşkından yana,
Zulümdür anarsam bu tatlı cana,
Gönlümün hanesi uymadı sana,
Farklı dünyaların insanıyız biz.
Gözlerin derinden derin bakmasın,
Sözlerin lügatı yakıp yıkmasın,
Nihali gönülden gönle akmasın,
Farklı dünyaların insanıyız biz.
DEĞİLMİSİN
ELMAS GÖKÇE
Senin her halini ben bilirim ey sevgili
İçimde kopan o fırtına değilmisin
Sebebsiz değil bu boyumu aşmaların
Kalbimde gümbürdeyen o tuna değilmisin
Bilirmisin izzetin nefsimi kör ediyor
Nice ay çehreliler gözüme hor geliyor
Bu hallerimi gören beni sarhoş biliyor
İçip kanmadığım o memba değilmisin
Zifirisin aydınlık görmüyor sanki içim
Nerden yola çıktımsa sana varıyor göçüm
Narına bile bile yanmak en büyük suçum
Söyle benim kahrıma o perişan değilmisin
Bir karanfil yüzünden üşüdü vuslat böyle
Kırk parçaya bölündü düşen kalbim yerlerde
Her parçanın içinde yine sen ümidiyle
Gözümü kamaştıran o firuzan değilmisin
Makber çiçeği gibi yüreğim mora kestin
Anladım azabınca var yüreğime kastın
Sorgu sual etmeden darına beni astın
Gönlü murad edilen o hükümran değilmisin
Ne çare ki seninle hemhâl olamadık hiç
Ayrılık köprüsünü usul adımlarla biç
Değilmiki seninle vuslatı er yada geç
Her iki cihan üzre o umulan değilmisin
Koca kâinat varken yüreğime yerleştin
Ne ettim ki ben sana katlim ile eğleştin
Oysa asırlar evvel senden kopup gelmiştim
Hani vücut bulduğum o kaburga değilmisin
AĞIR GELİYOR
NURSELİ - NURSEL SEÇER
Yürek ister sevda yaşatmak için
Gönül derdim sana ağır geliyor
Sevdanın ömrünü uzatmak için
Hicranın volkana ağır geliyor
Ne yapsam, neylesem değişmez tavrı
Gelecek mi bana seyranın devri?
Ne zaman bitecek kaderin cevri?
Cismim imtihana ağır geliyor
Görmeyince beni çektiren zalim
Usandım sürgüne etmekten talim
Geldiğimiz nokta kurtuluş, ölüm
Nefesim bedene ağır geliyor
Vicdanına kaldım kör oğlu körün
Neşter aciz kalır yara çok derin
Söze sığmaz yorgunluğu gözlerin
Çektiğim, lisana ağır geliyor
Sevilen durdukça çok mesafeli
Taşımaktan bıktım canı öfkeli
İtiraf ediyor, anla Nurseli
Al şu kalbim bana ağır geliyor
Bakmadan Geçme
