MAVİ ŞEHRİN KALEMLERİ

Şairler yazarlar Vansesi'nin Mavi Şehrin Kalemleri sayfasında buluşuyor.

Şehirlerin Kurtuluşu

Erdal Şahin

Üzerinde yaşadığımız bu kadim topraklar pek çok defa çeşitli istilalara maruz kalmış, kimi düşmanlar tarafından işgal edilmiş ve varlık mücadelesi neticesinde nice kanlı savaşlara sahne olmuştur. Bu topraklar sahip olduğu jeo kültürel ve jeo stratejik konumu itibariyle her zaman başka milletlerin iştahını kabartmış ve bu yüzden her zaman buralara sahip olabilmek için bir çaba bir gayret içerisinde olmuşlardır. Başkaları tarafından tarihte birçok defa işgallere uğrayan, savaşlara sahne olan ve daha sonra asli sahipleri tarafından kurtarılan bu topraklar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış dünyanın en güzel ve en kadim topraklarıdır. O yüzden birilerinin bu coğrafya bu topraklar üzerindeki sinsi emelleri hiçbir zaman bitmemiş ve bitmeyecek de. Zaman değişsede savaş mantıkları ve işgal türleri değişse de değişmeyen ve bitmeyen yegâne şeyonların bu topraklar üzerindeki işgal ve sömürü düşünceleridir.Bu gerçeği aklımızın bir yerine not ederek hiçbir zaman unutmamalıyız.

Altı asırlık Osmanlı devletini yıkıp üzerinde hüküm sürdüğü toprakları da onlarca parçaya bölüp buraları işgal eden, istilacı batılı devletlere karşı birçok yerde ve özellikle üzerinde yaşadığımız topraklarda büyük bir kurtuluş mücadeleleri verildi. Ve bu mücadeleler neticesinde nice canlar verilerek şehirlerimiz birer birer onların işgalinden kurtarıldı.

Ülkemizde hemen her şehrin, bir gün "düşman işgalinden kurtuluş/kurtarılma" günü vardır. Ve bugün geldiğinde bu şehirlerimizde mülki erkân çeşitli etkinliklerle ve geçiş törenleriyle bu günü kutlamaya çalışırlar. Elbette bu önemli gönleri hatırlamak insanlara kurtuluş mücadelesi ruhunu vermek toplumu bu konuda bilinçlendirmek önemlidir. Ancak bu sadece birkaç saatlik klasikleşmiş geçiş törenleriyle yâda yetkililerin protokol konuşmalarıyla verilecek bir şey olmasa gerek. Ve bu sadece bunlarla yetinilecek kadarda basite alınacak bir konu olmasa gerek.

Şayet yetkililer bu tür kutlamalarla toplumu ve insanları gerçek anlamda bilinçlendirmek onlara gerçek bir kurtuluş ve özgürlük ruhunu düşüncesini vermek istiyorlarsa bunu sadece bir günün birkaç saatine sığdırmamalılar. Bunu haftalara yayarak işin içine birçok kurumu ve sivil toplum kuruluşlarını kanaat önderlerini ve toplum üzerine etkin olan herkesi, dâhil ederek bunu bir eğitime bir bilinçlendirmeye çevirebilirlerse ancak gerçek amacına ulaşmış olur.

Günümüzde artık düşmanların savaş stratejileri ve toplumları ülkeleri istila ve işgal mantıkları değişmiştir. Şimdi açtıkları onlarca cepheden toprak parçalarından ziyade gönülleri ve zihinleri işgal etmek için akla hayale gelmeyen bir şekilde sinsice bir savaş yürütüyorlar. Zira gönüller ve zihinler işgal edilince şehirler ülkeler ve topraklar zaten onların olur. O yüzden işgalden, kurtuluştan, bağımsızlıktan, özgürlükten söz edildimi sosyal siyasal ekonomik ve kültürel işgallerden mutlaka söz etmek gerek.Ve bunlarla yapılan işgallerin de toprak işgallerinden daha kötü bir durum olduğunu topluma insanlara anlatmak bu konularda bilinçlendirmek hayati bir konudur.

Bilge kral Alliya, nın" Savaşlar toprak kaybetmekle düşmana yenilmekle kaybedilmez ancak düşmana benzeyince kaybedilir." yerinde tespitiyle gerçek kurtuluşun düşmana benzememek olduğu gerçeğini hiçbir zaman unutmamamız lazım. Evet,nice toprak parçaları nice şehirler ülkeler fethedilir ya da kaybedilir, bunlar bir yere kadar önemli. Asıl önemli olan kendisiyle savaştığınız, yendiğiniz ya da yenildiğiniz düşmanınıza fikren zihnen mantıken ve yaşam tarzı olarak benzemeniz onları taklit ve takip etmeniz ya da etmemenizdir. İşte bu zafer değil gerçek bir hezimet ve kaybediştir."Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o da onlardandır" nebevi uyarıyı da hatırlatarak…

Şimdi şehrimizin cadde ve sokakları insanları, dedelerinin kanlarını vererek bu şehri kendilerinden aldıkları düşmana benzer bir yaşam tarzı ,bir hayat biçimi içerisindeler ise gerçek bir kurtuluştan söz edilebilir mi.!Hiçbir şekilde düşmana benzemediğimiz zaman bizler için gerçek kurtuluş günleridir. Allah o günleri bizlere göstersin.

Bu duygu ve düşüncelerle iki Nisanda idrak edilecek olan Van, ın Rus işgalinden kurtuluşu yüzüncü yıl dönümünün insanlarımızın zihinlerinde gönüllerinde gerçek bir kurtuluş bilincine kavuşması temennilerimle…Yaşasın düşmanların her türlü işgalinden kurtulma günü.

 

 

Uyuşturucu ve farkındalık

Yaşar Adıyaman

Çocuğunuzun Alkol, Uyuşturucu ve Sigara Kullandığını Fark Ettiğinizde ne Yapmalısınız veya ne Yapmamalısınız?

Uyuşturucu ile mücadele de bu hafta anne baba rolü üzerine söylemek istediğim çok önemli şeyler var genelde uzmanların görüşleri ve yaptığım araştırmalar arasında öne çıkan en önemli maddeleri yazmaya çalıştım, benim amacım bir kişinin kurtulmasına vesile olursam  çok mutlu olurum. Bana ödül olur.

Mutluluğu tadabilmek için insanlığa faydalı olmak gerekir diye düşünüyorum

Çocuğunuzun uyuşturucu madde kullandığını fark ettiğinizde ya da uyuşturucu kullandığından şüphe duyduğunuzda, bu durumu ciddiye alın. Yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri, çocuğunuzu karşınıza alıp bu problemi onunla açıkça konuşmak. Onun da açıkça konuşmasını sağlamaya çalışın, asla acımasız ve yargılayıcı kelimeler kullanmayın. Bu süre boyunca mümkün olduğunca destekleyici olun. Çoğu durumda düşmanca, öfkeli ve kızgın yüz yüze bir konuşma, çocuğunuzu sizden uzaklaştırabilir.

Eğer ne yapacağınızı bilmiyorsanız veya kendinizi rahatsız hissediyorsanız, bu konuda bilgi sahibi kişilerden, psikologlardan veya bu konuda uzmanlardan yardım isteyin. Çocuğunuzun ihtiyacı olan tedavi şekli madde bağımlılık seviyesine bağlıdır. Eğer bir genç sadece birkaç kez uyuşturucu veya alkol kullanmayı denemişse ve bu problem hakkında sizinle açıkça konuşuyorsa, tek yapmanız gereken çocuğunuzun bu maddeleri kullanmayı bırakmasına yardım etmektir. Fakat çocuğunuzun madde bağımlılığı problemi varsa, o zaman bir doktora görünmesi gerekir. AMATEM uyuşturucu ile mücadele platformları emniyet teşkilatı Yeşilay belediyeler bünyesinde kurulan sağlık merkezlerinden yardım alın.

Ne yapmalısınız?

En başından çocuğunuzla alkol, sigara ve diğer uyuşturuculara karşı tavrının nasıl olması gerektiğini konuşun. Eğer çocuğunuz madde kullanımına izin verebileceğinizi düşünürse, bunu yapma olasılığı daha yükselir.

Spor, sosyal program ve diğer anlamlı aktivitelerle çocuğunuzu meşgul edin.

Çocuğunuzun evdeki kurallara uymasını sağlayın. Kötü davranışları için makul, şiddet içermeyen cezalar uygulayın ve bunları uygulamada kararlı olun.

Sürekli çocuğunuzla konuşun, başardığı en ufak şey için bile ödüllendirin.(bu ödüllendirme konusu sadece madde bağımlılığı için geçerlidir diğer konularda uzman görüşlere başvurunuz)

Çocuklarınızın arkadaşlarının kimler olduğunu her zaman bilin. Sigara, alkol ve esrar uyuşturucudan uzak kalmanın en önemli yolu çocuğunuzun kimlerle arkadaşlık edeceğini ya da kimlerle arkadaşlık etmeyeceğini her seferde çocuğunuzla beraber karar verin

Ne yapmamalısınız?

Kabullenmeme-İnkâr: "Yok, benim çocuğum asla kullanmaz."

Kendini ve eşini suçlama: "Bu çocuk senin yüzünden böyle oldu." "Biz iyi anne-baba olamadık."

Hayal kırıklığı, çaresizlik duygusu: "Ben seni bunun için mi yetiştirdim?" "Her şey bitti, artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz."

Öfke: "Benim böyle bir çocuğum olamaz!"

Çocuğu suçlama ve aşağılama: "Senden hiçbir şey olmaz."

Uç kararlar alma: "Okul hayatın bitti."

Bu gibi söylemler çocuğu yalnızlaştırır çözüm adına hiçbir şey yapamazsınız hatta bu yalnızlık duygusu aşağılama çocuğunuzda madde kullanmayı tetikleyebilir.

Son olarak; Açıkça ve dürüstçe çocuğunuzla konuşmak ve sağlıklı bir aile hayatı, çocuğunuzun alkol ve uyuşturucu denemesini engelleyebilir.

 

 

Kaç Kişi Kaldık

Ümit Kayaçelebi

Muhterem Timurlenk Bozkurt'a ithaftır.

Koçyiğitler diyarı denen şu Van'da

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

Doğunun Paris'i denen şu Van'da

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Turan Şahinbaş hala koşturur durur

Yorgansız Salo kiralarda sürünür

Fethi Levendoğlu bağdaş gurur oturur

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Dırıj Ehmo'yu sorsam kim hatırlar

Kel Kazım'ı hala benden sorarlar

Kıbrıslı Mehmet'e de selam dururlar

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

İp Kesen Sabri de Hakka yürüdü

Osman Çavuşun saçlarını aklar bürüdü

Şığın oğlu Sabahaddin Antalya'da göründü

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Ozan Mehmet Türkoğlu'nun silindi namı

Emmo Bilal çok güzel takardı camı

Eşşekçioğlu İbo bizle kesti selamı

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Bekçi Mısto şimdi şeker hastası

Dana Mustafa'nın intihar etti balası

Mahmut Demir'in de dinmez evlat acısı

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Bizim aba evlenip gitmedi bir kocaya

Gulağ kesen Muzaffer şimdi çıkmaz bacaya

Rehmet okuyalım Deli Cemal amcaya

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

İskeleli Eli dayının meşhur idi horozu

Aktar Mustafa'nın bir gün gülmezdi yüzü

Tenekeci Ömer'in baldan tatlıydı sözü

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Mezarcı Hakkı'nın mezarları yerle bir

Niyazi Türkmenoğlu'nda yoktu kibir

Hacı Nuhi Polatoğlu da meşhur ekâbir

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Şeref Şahin'in yemekleri hala dildedir

Servet Mehterbaşıoğlu gönüllerdedir

Ali Laleci beyefendi şimdi Denizli'dedir

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Amigo Nimet bizi senelerce coşturdu

Gemşo dayı lisede goşturmağdan yoruldu

Necmettin Yazıcı diyar diyar sürüldü

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Bir liraya fitti bizim Deli Aloş

Derdin varsa git Azmi Soydan'la görüş

Muhtarlık koltuğunu kaybetti Danış

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Coğrafya hocamız 'Aloş' sağ mıdır acep?

Lezizdi Paşa dayının yaptığı kebap

Tahir Paşa Konağı ne yazık harap

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Fatih Altaylı Habertürkte yazıyor

Feyyati 'kanistan'ı gönüllere kazıyor

Yandan çarğlı Şükrü gadembasta yüzüyor.

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Mehmet Aldaşoğlu TRT'de koşturur

Alper Önder musikiyle gönülleri coşturur

Müştehir Karakaya kalemini konuşturur

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Eli dayının tarih oldu Erek'teki bostanı

Sen ara ki bulasın nerede Reşit'in ğanı

Hani nerede Yahudi Muşe'nin mekânı

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Yumurta Faruk hala hol hol gezmekte

Namık Demiroğlu Foça'da safa sürmekte

Yetkin Ural İstanbul'da eczacılık etmekte

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Dursun Uzel oynardı her oyunu

Jilet Isko'nun biz ölçemezdik boyunu

Pala Remzi bir türlü düzeltmedi huyunu

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Şimdi ben gibi emeklidir İkram Kali

Yazık kalp hastasıdır kamyoncu Ali

Kömürcü Emrullah'ın da büküldü beli

Şunun şurasında kaç kişi kaldık

 

Memoş Abi hala basma, pazen satıyor

Piskiletçi Dedo malına mal katıyor

Gehveci Ehsan da Akköprü'de yatıyor

Şunun şurasında kaç kişi kaldık.

 

 

Doyamazsın Van'a

Pervin Sert

Bir gelen bir daha ister

Bakmak, görmek, izlemek

Doymaz güzelliklerine

Budur Van'ı keşfetmek

 

Bakarsın Akdamar'a

Gözün kayar oraya

Masmavi gözleriyle

İşte Van'dır karşında

 

Dalarsın gül yüzüne

Doymazsın bakmaya

Kahvaltıyı yiyince

Âşık olursun Van'a

 

Söylersin başkasına

O da gelsin buraya

Görsün gördüklerini

Doyamazsın sen Van'a.

 

 

Otomatik Herifler

Figen Çakan Oral

Eve gelir gelmez"yemekte ne var?" diyiler

Evdekilere höt höt, dışardakilere kibarlığtankırıliler

İşlerine geleni duyiler, gelmeyeni duymiler

Belki hiç duymiyasız otomatik herifler

 

Eskiler nece candi,güneş doğmadan kalğardi

Gece gündüz çalışır, bir de tırpan yapardi

Yediğleri peynir, ekmek birazcığ da katığdi

Bir gün yemek yapmasan küsiler otomatik herifler

 

Bir yere git desen arabasız gitmezler

Alışverişi desen kredi kartsız etmezler

Ağzınla kuş tutsan yine de beğenmezler

Gadir giymet bilmezler otomatik herifler

 

Eskiler on çocuğ bağar, yine sesi çığmazdi

Yetmezdi bir de yetime, yeğene bağardi

Şimdikilerdiyi ki;"sesi gafamgaldırmi"

İki çocuğtan fazla istemiler otomatik herifler

 

Kumanda ellerinde dünyayiumursamiler

Gadın yorulup bitip dönüp de bir sormiler

Facebook, instagram, whatsaptan gece gündüz çığmiler

İnternetsiz galasız beki otomatik herifler

 

Her başarili erkeğin arğasında kadın var bililer

Ama bunu sorarsan hiç de kabul etmiyiler

Biz olmasağ kim bağacağ onu da iyi göriler

Yine de hep haklılar otomatik herifler

 

Evlerinde olsalar kim bağacağ sanki

Fidan gibi geliler sonra olilar göbekli

En gral yemeği yapsan derler"anamın yemeği"

Aç susuz galasız beki otomatik herifler

 

Özleri gadınlardan daha çoğ gonişiler

Gahveye gidip dedikodi yapiler

Desen "anana gidağ"güliler, oyniyiler

Gaynanaya gidende muruzediler otomatik herifler

 

Figen der; tüm yuvalar huzur, mutluluk dolsun

Herkesin gönlü geniş, yüreği güzel olsun

Allah bu gelinlere uzun ömürler versin

Gırğımız çığmadan evlenirler otomatik herifler

Bakmadan Geçme