ÖMRÜNE YAZILAN EN GÜZEL ŞİİR OLMAK İSTERDİM
AYŞE GEÇDOĞAN
(Ö)mrüne yazılan en güzel şiirin olmak isterdim
(M)ehtaba karşı dizlerinde sabahlamak
(R)esimlerine sarılmak değil
(Ü)stümü yorgan misali huzurla örtmeni
(N)e dünü ne yarını düşünmeden
(E)llerin ellerimde son bulsun isterdim
(Y)arım kalan ne varsa aşka dair tamamlayalım
(A)dım attığım her yol sana çıksın isterdim
(Z)aman mekan beraberken yok olsun
(I)pıssız sokaklarda seninle kaybolmak
(L) ambası olmayan kuytuda sana sarılmak
(A)nsızın yanaklarına buse kondurmak
(N)akaratı olmak isterdim her şiirinin
(E)şsiz güzelliklerle dolu gönül köşküne kurulup
(N)ergislerle dolu bahçende gül olmak isterdim
(G)özlerinin içine süzülüp orada kalmak
(Ü)züntülerine merhem olmak istedim
(Z)engin bir sofra değil benim hayalim
(E)kmeğinin yanında aşın olmak
(L)okma lokma sana doymak isterdim
(Ş)emsiyesiz bir yağmurda ellerini tutmak
(İ)çten bir tebessümün ile mutlu olmak
(İ)kimizi anlatan her mısraya hece olmak
(R)adyodaki her şarkıda seni bulmak isterdim
(İ)smimizin bilinmediği bir yerde kaybolmak
(N)e varsa aşka dair seninle yaşamak isterdim
(O)kşamanı isterdim ruhumun en ücra hislerini
(L)ayık değilsem eğer senin sevgine
(M)aziye göm beni hüküm senindir
(A)şkımdan şüphen varsa eğer
(K)ahrolmak ve hayatıma son vermek isterdim
(İ)ncitmek istemem o hassas kalbini
(S)ebebi oldun sen mutluluğumun
(T)aaa uzaklardan hisset benim kalbimi
(E)llerinde yüreğim al ömrüm senindir
(R)esimlerin çare olmaz benim hasretime
(D)ilim ismini zikreder sen diye atar kalbim
(İ)çimdesin ruhumdasın hep dualarımsın
(M)evlamın bana en güzel armağanısın
GİDERDİM
BURÇAK KARATAŞ
Bilseydim bu aşkın zor olduğunu
Alevler içinde kor olduğunu
Gururun bir paspas yol olduğunu
Duygumu gönlüme saklar giderdim
Yüreği sevdadan aklar giderdim
O afet gözlerin belki yakmazdı
Teninin buğusu cennet kokmazdı
Beni öyle her dert vurup yıkmazdı
Duygumu gönlüme saklar giderdim
Yüreği sevdadan aklar giderdim
İnce dert yar can yakar ince ince
Kaderim kaynana talih görümce
Bu kadar bağlanıp sevmeden önce
Duygumu gönlüme saklar giderdim
Yüreği sevdadan aklar giderdim
Burçağı enkaza çeviren deprem
Kolonlar altında dolarmı vadem
Sararsa aşkımı bir beyaz kefen
Duygumu gönlüme saklar giderdim
Yüreği sevdadan aklar giderdim
SEN SEN DEĞİLSİN Kİ
FATMA HAKYEMEZ
Sen sen değilsin ki kurbanım
Yedi sen var senden öte
Onlardanda bi habersin kurbanım
Sekiz sen nerede bilmezsinki kurban olasın
Sekizi beşle çarptım kırk sofrası açıldı
El uzanır elim üstüne hu sofrasına
Seni ben sandılar o yere oturtmak için
Hu diyerek adım atıp oturmam gerek
Bilmezmisin seni ben sanırlar
Senlik benlikmi var oturmazsın
Postuna oturki bizi bir görsünler
İkramı ikraya gidecekler hu der
Haddini bilmeyene yer bulunmaz
Bulsada ummaz arkanda duranlar
İtenlere inat dualarımız kalkan olmuş
Çift kanatlı kuş misali uçarız
Savrulan küllerimiz yeniden doğar
Yeniden yanarız ağyara bizi biz eden
Gönül yaralı aşkı o aşkı tadan bilir
Hep birlikte hu diyen dervişler
Hu diyelim ALLAH aşkı için zikredelim
Zikir bir tespih dilden kalbe inci tanesi
Gönül kapısından girip ALLAH aşkıyla
EY RÂNÂ
FATMA SÜMER
Gökte mehtap kıskanır gül cemalin ay yüzün
Sihirli bir iksirdir leyl gibi kara gözün
Bir dokunsa bakışın bahara döner güzüm
Azıcık nazar etsen dinse içimde hüzün...
Şöyle bir dolansan da mevsimler bahar görsün
Rüzgarlar meşk eylesin tel tel saçını örsün
Güller açmasın sensiz herkesten seni sorsun
Rüyalara dokun da her gören hayra yorsun...
Sazın teli suskundur ses vermez hicap eder
Bülbül gülü unutmuş, meftun sana derbeder
Gönül seni görünce, firardadır dert keder
Bir nazar et ey Rânâ, ömrüm olmasın heder...
SUSMAK ZAMANI
GONCA BEDİR GÜVEN
Yağmur!. Buluttan doğup sarktı yüzüme. Serin çarpıntıları değdi tenime. Nefesim eşlik etti damlaların ritmine. Aydınlığı sardı çepeçevre. Damlalar göl oldu bedenimde..
Yüksek rakımlı bir kadın oldum, nefesinin bilmem kaç metre ötesinde...
Kendime bilediğim nefsim depreşip nabzıma boyun eğerken, ben düşünüyorum. Sen uyuyorsun belki de...
Mutluluğun galası, yalnızlığın demosuyla başlarken, düşüncelerimdeki senin anısına bir dakikalık saygı duruşu hallerinde. Dil yokuş, harfler istifa etmiş, tümceler istirahatte...Kendime ulaşmak istiyorum, bu hengamede...Gördüğüm her kestirme yol sana soyunuyorken, tüm kurallar tersine işlemekte..
Yüzüm sana dönükken sırtımda, kuzeyimde yosunlar tutmuş, dalmışım karanlık geceye... Sevgilim !..hem de içimin sana bakan cephesiyle...
Gözlerim görmese de, kulaklarım biliyor yolunu. Sesini geçtikten hemen sonra, dudaklarından bir ışık önce. Kime sorsan gösterir, içimin sana bakan yerini. Çok yüksek rakımlı bir kadın oldum ben yağmurlu bir gecede... Şahikalarda ruhum. Işığını beklemekte...
Kadehteki buz gibi erimiştim. Asılı kaldım. Kader, kısmet, nasip denilen eşkenar bir üçgenin ağırlık merkezinde...
Sesler doğur bana. Güzel kokulu hatıralar. Görebildiğim kadar temizleyeceğim üzerindeki izleri. Can yarat. Dilediğince giydir. İçime gir. İstediğin şeyleri al, istemediğin şeyleri at. İkinci el insanmış gibi hissediyorum şu aralar. Canımı sıkıyor üstelik geçmişler, eski hülyalar. Bana yeni bir sen dik sevgilim. Omuzları geniş, beli dar, dudakları bal. Kalbi benim kalbimin ritminde atan.
Soğuk iklimlerde yaşayalım biz... Ayrılmak mümkün olmasın. Yalnızlık yasak. Hava soğuk ..kalp sıcak ..el üşümez sevdiğinle tutuşunca. Öyle ki sarılınca kolum yalnızlığın utanacak boyundan aşağı. Durulacak ten düşkünü bedenin kumsallıma vurduğunda. Göl halini bilirim ben, o denize dalıp giden kocaman gözlerinin. Ben ..ah canım ben.. Ne güzel izlemişim seni hiç sezdirmeden. Bana yeni Sen dik sevgilim. Saçları uzun, sakalı kirli, yüreği temiz, gözleri sadece beni gören...
BAHÇIVAN
GÜLÇİN YAĞMUR AKBULUT
Kozadaki tırtıl
kelebek olacak elbet
sitem etme ey gönül
ölümün ve dirimin
vakti saati var derler,
aşkın neden olmasın
huşu içinde sabret
Okyanusun girdabı
damlanın içindedir,
o bilir şifresinin
ne zaman çözüleceğini
heyecanını muhafaza et
“Kimi şiirler
kimi zamanı bekler”
diyor ya usta şair,
ince nakış bu akışta
bahçıvanı ol bahçenin
ömrünün kıyısından
usulca seyret