KADINLARIMIZ
SULTAN NURTEN ERGİN
Sabahın fecrinde ocağı yakar
Ahıra koşarak hayvana bakar
Hasta çocukların yaşları akar
Yuvanın temeli kadınlarımız
Eşine canandır ömrünce bakar
Kazanı kaynatır çamaşır yıkar
Kış günü eliyle suyunu sıkar
Yuvanın temeli kadınlarımız
Tarlayı sürerek arpayı eker
Zorluğa dayanır her derdi çeker
Yırtık söküğünü eliyle diker
Yuvanın temeli kadınlarımız.
Her akşam eşini kapıda bekler
Bebeği kucaklar göğsüne ekler
Umudu hayalı sabırla çeker
Yuvanın temeli kadınlarımız.
KADIN KUTSAL EMEKÇİDİR
AHMET YAĞMUR
Kadınlar hep anadır, hakir tavrın olamaz
Erkek dediğin adam, kutsal nedir bilmeli,
O ki yaratan güçtür, erkek kusur bulamaz
Bu saygıyla bir bakış, ona sevgi vermeli...
Kulağında kalmıştır, kucak beşik ninnisi
Anne feryat etse de, türkü sayılmış sesi
Küfrü günahsız şiir, sevgi sunar imgesi
Sözler keskin bıçaksa, dilim dilim dilmeli ...
Kadın kutsal emekçi, kirli bir işe koyup
Dedi kodu var diye, kovma şeytana uyup
Kadın severse eğer, erkeğe güven duyup
O kusursuz aşkına, yana yana gelmeli...
Özgür bırak kadını, o senin sevgi selin
Kızıp küfretse bile, tutulsun ağzın dilin
Baktın kadın ağlıyor, şefkat titreyen elin
Pamuklu mendil gibi, göz yaşını silmeli...
Kadınlar hep anadır, kalbi hamile donun
Cinsiyet hakkı eşit, kızda erkekte onun
Onunla başlar hayat, biterse gelir sonun
İnsan anaya muhtaç, erkek kutsal bilmeli...
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
ÖMER SABRİ KURŞUN
Aile dediğimizde; öncelikle aklımıza anne, baba ve çocuklardan oluşan bir topluluk gelmektedir. Günümüz aile düzeninde anneler de çalışmakta ve üreten bireyler olarak ailesinin yanında yerini alıyor, Üreten bireyler olarak hem annelik görevlerini tam eksiksiz bir şekilde yerine getirmekte hem de evinin temizliğini, düzenini ve tertibini sağlamaktadır.
Kadınlar, halkın en fedakâr, çalışkan ve üreten bireyleridir, Bunlara karşı toplumdan hak ettiği sevgi ve saygıyı görmektedir, Diğer toplumlara bakıldığında hırpalanan, kötü davranılan ve aşağılanan birey olan kadın, ülkemizde “ana” olarak yüceltilmiş ve hak ettiği değeri görmektedir.
Dünya Kadınlar Günü’nün ilk olarak gündeme gelmesi 1800’lü yıllara rastlar, 1800’lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma şartları isteyen kadın işçiler mücadele etmişlerdir. Bu hak arama, daha iyi şartlarda çalışma ve yaşama mücadelesi, senelerce sürmüştür.
Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında analarımız önemli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Yeri geldiğinde cephede savaşmış, yeri geldiğinde cephe gerisinde savaşa destek olmuşlardır, Savaşın ardından ülkenin kalkınmasında da kadınlarımız, en ön saflarda yerlerini almıştır. Bunu fark eden Atatürk, ülkenin kalkınmasında kadının yerini ve önemini vurgulayarak 1934 senesinde pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını kazandırmıştır.
“Dünya’da hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.” Bu sözler Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ait. Söylediklerinde mübalağa yok. Zira Kurtuluş Savaşı’nın en önemli aktörlerinden biri de Türk kadını idi.
Yurdumuzda da 8 Mart günü, kadınlarımızın liderliğinde, kadınlara yönelik çalışmalarla değerlendirilir, Türk erkeği, Atatürk’ün izinde kadına gerekli değeri ve önemi vererek onun haklarını korumada yanında yerini almıştır. Kadınlarımızın da birer yurttaş olarak anayasal haklarından faydalanabilmesi için gereken yasal düzenlemeler yapılmıştır.
“Kadınlarımız çevremizde açan en hoş çiçeklerdir. Her başarılı erkeğin yanı başında bir kadın vardır.”
-Ateş karşısında bozulmayan altın gibi ve altın karşısında da değeri bozulmayan kadınlarımız…
-Yaşamımızın doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakâr kadınlarımız…
-Sosyal, ekonomik ve siyasal hayatta önemli bir yer tutan emekçi kadınlarımız…
-Her zaman ne istediğini bilen, erkeğinin yanında dimdik durup ona destek veren, Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımız…
-Peygamberimizin (s.a.v) (Cennet annelerin ayakları altındadır) sözünün muhatabı olan tüm dünya kadınlarımız…
Saygıdeğer Türk kadınlarına, şehitlerimizin analarına ve Dünya kadınlarına sağlık ve mutluluk dolu bir gelecek diliyor, büyük mücadelelerle elde ettikleri “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü‘”nü en içten duygularımla kutluyor, yüreklerindeki sınırsız sevgi ve sabır için sonsuz teşekkürler ediyor, bu günün bir güne değil üç yüz altmış beş güne yayılmasını temenni ediyorum...
Kadınlar İnsanlığın devamı için olmazsa olmazdır. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır.
Onlar hayatımızın en özel varlıkları... Kimi annemiz, kimi hayatımızın en büyük aşkı, kimi arkadaşımız, kimi ise göz bebeği kızımız... Kadınlara ithaf edilen o kadar özel günün arasında en önemli gündür belki de "Dünya Emekçi Kadınlar Günü."
Haklarından vazgeçmeyen, inancını ve kendine güvenini asla kaybetmeyen güçlü kadının günü olan bu günde, önce ülkemin ve sonra bütün dünya kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum.
Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için kadınlara her zaman ihtiyaç vardır...
Kadınların özgür olabildiği, kadına saygının olduğu bir yıl olması, doğumdan ölüme kadar hayatın her anında varlıklarını hissettiğimiz, bizi biz yapan değerli kadınlarımıza; Güneş kadar sıcak, kar tanesi kadar berrak, yağmur kadar saf ve temiz bir ömür dileğimle sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum.
KADINLARIMIZ
GÜNVER KORKMAZ
Hayatı mükemmel yapar kadınlar
Sakın gül bahçeni asla soldurma
Alınteri ile çabalar onlar
Sakın gül bahçeni asla soldurma
Kadınlar dünyanın dört bir yanında
Yaşamla savaşır hemen anında
Tükenmez güç vardır asil kanında
Sakın gül bahçeni asla soldurma
Kara kış demeden çabalar onlar
Gücüne güç katar yuvayı kollar
Her zaman her yerde şefkatle dolar
Sakın gül bahçeni asla soldurma
Hayali peşinde umuda koşar
Kendine güvenir neleri aşar
Azim iradeyle başarı taşar
Sakın gül bahçeni asla soldurma
Beydağı Kızı der kuvvet birlikte
Sevgi ,şefkat ile olur dirlikte
Omuz omuza ver olmaz darlıkta
Sakın gül bahçeni asla soldurma...
DERSİMİN KADINI..!
FATMA AKÇİÇEK
Şu Dersimin Kadını Gül Gibidir yanakları.
Zühre yıldızı gibi parlaktır Nur Cemal'i.
Yiğit yatar ruhunda en güzel hali.
Çiçek olur açar dağlarda hercai.
Sevda saçar Munzur kadını.
Hayat dolu merhametlidir yüreği.
Bir gülüşü varki aşık eder Adamı.
Korkusuzdur Dersim kadını.
Kadınların Sarışını, esmeri, kumralı.
Fark etmez saçı siyahı.
Güzelliği dili Endamı.
Yazdırır şiiri, Söyletir ozanı.
İşte Budur benim toprağımın kadını.
Munzur gibi Hem yiğit yanlı.
Hemde korkusuz tavrı.
Birde Anaların elleri olur kınalı.
Anlında çenesinde vardır dövmeleri
Ahu gözleri bıçak gibi keser Damarı.
Destan yazan senin şanın.
Yok olmasın Munzur gibi Analığın.
Ne bu gün nede yarın.
Sen hep var olacaksın Dersim Kadını.
KADINLARIMIZ
NURGÜL KAYNAR YÜCE
Buğday versen aş eder undan hamur yoğurur
Canından can koparak evladını doğurur
Emanettir erkeğe ol Rasûl’üm duyurur
Anne olup cennete akar kadınlarımız.
Eş ve evlat uğruna süpürge eder saçını
Ömrünü çekinmeden hep harcar onlar için
Derdini, kederini içine atar niçin?
Sevdanın ateşini yakar kadınlarımız.
Gün içinde kaç role kaç kimliğe bürünür
Evlat olur, eş olur, anne olur döğünür
İki tane eliyle yirmi işe bölünür
Kaç meslek önlüğünü takar kadınlarımız..
Beklediği sevgidir çok şey istemez senden
Duyguya önem verir önce tenden, bedenden
İntikamı acıdır ona yanlış edenden
Ciğerini ağzından çeker kadınlarımız..
Tutmasını bilmezsen dikenini batırır
Sevgi şefkat verirsen yüreğinde yatırır
Sevdası bir yiğidi kaf dağına götürür
Sevdiğine gül olup kokar kadınlarımız..
Açlığa yoksulluğa katlanır da öf demez
Sevdiğinin sırrını ketumdur ele vermez
Her şeye katlanır da ihaneti affetmez
Çocuklarına sevgi eker kadınlarımız..
Nazlı yârini yollar ardından su dökerek
Allah'ıma ısmarlar ellerinden öperek
Arkasından tevhidler, tesbihatlar çekerek
Yârinin yollarına bakar kadınlarımız...
Tarlada eşlerinin teğine teğ dururlar
Savaşta Nene hatun, Senem Ayşe olurlar
Yiğidinin göğsünde saadeti bulurlar
Aşk oduyla ocağı yakar kadınlarımız..
Alnı açık, başı dik namusuyla çalışır
Şu hayat kavgasında kendisiyle yarışır
Çizgi düşer yüzüne, belki biraz kırışır
Ar perdesini göze çeker kadınlarımız..
Gönül vermişse yâre mala mülke hiç bakmaz
Yâr kolunu takar da altun bilezik takmaz
Yokluktan canı çıksa, sevdiceğinden bıkmaz
Çamaşırı elinde yıkar kadınlarımız..
Yalnız kalmışsa eğer yoksa yanında eşi
Takılır arkasına çakalın dördü, beşi
Tek tabanca kalınca vallahi zordur işi
İnci gibi gözünden döker kadınlarımız..
Hor görüp de kadına sakın zulüm etmeyin
Sahipsiz olanları hakir görüp itmeyin
Günahsız kadınlara iftiralar atmayın
Mahşerde yakanıza çöker kadınlarımız...
Küçücük bir kız iken anasına yardımcı
Abisinin gözünde yumuş uşağı bacı
Babasının evinde bırakır tahtı, tacı
Teliyle duvağıyla çıkar kadınlarımız...
Garip Nurgül sus artık yeter döktüğün diller
Güzel kusursuz olmaz dikensiz değil güller
Çenemiz düşer bazen, olur bize bir haller
Üzülünce dudağı büker kadınlarımız..