"GEL DEMEYECEĞİM"
BAHAR BÜKE
Duygularım ayakta, isyanlarda
Mürekkepten akan bezgin satırlar
Cürmü-ü aşka ceza
Eyleme gerek yok
Müstehak mı bu kurşunlar
Kırk yamalı sevdaya
İki satırlık cümlelere
İki bin izahat gerekirse
Bezgin satırlara inat
Yorulmayacağım ,yılmayacağım
Yine de sana gel demeyeceğim
Bak yanıyor yürek, gıkı çıkmadan
Duygular isyana kalkışsada
Gıkı bile çıkmıyor,anlasana
Sessiz sessiz ağlıyor sevda
Cürmü-ü aşka bu ceza
Duygular haykırsa da bin defa
Ayaklarının altına aldırmayacağım bu defa
Gel demeyeceğim sana
Yalnızlığa tecritli bu kasvetli odamda
Çalsın, çalsın sazende yürek
İnlesin nağmeler kan ağlasın
Gel demeyeceğim sana
Kurşunlarına müstehak ettiğin aşkımı
Ustaca saklayıp,gömeceğim
Bırak nağmeleri yürek
Caz yapma lan
Bak yok ortada olacak olan
Kurşunlarıyla aşkının ölüşüne
Argüman olacak yürek!
Ayaklarının altından aldığım aşkımı
Adını, namını
kimselere söylemeyeceğim
Yıkayıp elimi yüzümü, örtüp gönlümü
faili meçhul aşk cinayetler listesinin başında
Argüman olacak bu yürek
Merak etme
Sakın merak etme
Sana gel demeyeceğim
ZORDUR BENİ SEVMEK
HATİCE MERTOL
Bak adam
Kolay değildir beni sevmek
Cam kırıklarından sırça saray yaratmak
Küreksiz bir sandalla okyanuslara açılmak .
Fırtınalara kafa tutmak
Dev dalgalarımla boğuşmak
Sığ bir limana çekmek
Kırık döküklerimi onarmak
Yoktan var etmek olmayanı oldurmak
Bir tohumu büyütmek gibi sabır ister emek ister .
Dedim ya adam zordur beni sevmek
Gün yüzü görmemiş yalnızlıklarım
Birkez olsun saçı okşanmadık
Öksüzlüklerim vardır benim
Zordur beni sevmek
Zor olansa emek ister sabır ister ...
İyi dinle adam gençliğimi yordum umutlarımı kaybettim
Hayat denen çıkmaz.sokaklarda ..
Gecenin sessizliğinde ürperdi yüreğim sessiz çığlıklarımla
Islandı yastığım gözyaşlarımla
Kardelene benzer benim kaderim
Ömrüm karlar altında kaldı
Yüreğim hep isyankardı
Dedim ya adam zordur beni sevmek
Zordur kardelene güneş olmak
Sabır ister yürek ister ...
İyi bak adam
Gözlerimde sönmüş sayısız geceler göreceksin sakın korkma
Yıldız yıldız umuttur hepsinin adı
Saçlarımdaki yorulmuşluğun akları,
Yumruk yumruk boğazımda Suskunluktur diğer adım ..
Gözlerimdeki hüzün
Damağımda acıların kekremsi tadı hiç eksilmedi
Sayfa sayfa yazıp şiir şiir
Okudum hep hayatı
Zehir zıkkım hokkasından mürekkebim
Hüzündü benim diğer adım ..
Dedim ya adam
Zordur beni sevmek
Zor olansa emek ister yürek ister
.Aşk ister inanmak ister
Alışkın değilim yarı yolda kalmışlıklara
Benim yolumda yer yok aldanışlara
Dedim ya adam
Zordur beni sevmek
Zordur beni bu saatten sonra aşka inandırmak
Ya tuttuğun eli bırakma
Yada bırakacağın eli sakın tutma ...
ASİ
AYŞE ARIKAN
Şehrin ürkütücü kaldırımlarında yürüdüm
Ellerim cebimde, bir benim üşüyen yangınlar içinde
Ne aç kedileri var bu şehrin ne de kuz sokakları
Islak saçlarıyla yere bakar bu şehrin insanları
Kaygan zeminde yürür gibi karın doyurmaları
Gazelleri hüzünlü güzün rengi hakim her yan kızıl
Karışmış akşamın çan çıkıklığına
Savurdum sevgilinin kapısına
İçre içre gazelden mektup gönderircesine
Asilik beni çağırır uslu durmaz gençliğim
Sevgiliyi unutmuşcasına sokaklar benim
Nerde haksızlık, nerde aralanmış kapı
Köşe başından bakar güvensizliğim
Pusu kurmuş beklemekte ağyar
Anladım ki benden başka beden sağlamaz yar
BİR ADAM TANIDIM
NESİM CANAYTAN
Bir adam tanıdım bir garip adam
Dağları sırtına yüklemiş adam
Bembeyaz saçları sakkalari
Genç yaşta ihtiyar olmuş bir adam
Bir adam tanıdım bir tuhaf adam
Kimseyle konuşmaz bir suskun adam
Daha kırkına girmemiş belki
Sanki bir asır geçirmiş adam
Bir adam tanıdım bir deli adam
Gözleri yaşlı ağlayan adam
Yüreği mangal yoktur korkusu
Ölüme meydan okuyan adam
Bir adam tanıdım bir baba adam
Yavrularına canını veren bir adam
Ömrü boyunca içten gülmemiş
Belki hiç yaşamamış doğmamış adam ....
SEN OLMAYINCA
MEHMET ALİ AÇLAN
Günlerden bu gün
Öylesine bir gün'ki
Ben bile bende değilim
Öylesine bir anlamsızlık
Öylesine bir terk edilmişlik bu
Öylesine bir hiçlik hali
....
Sonra bilmezmisin'ki
Ben bile kendime yasaklıyım
Sen olmayınca bende
...
Ve hüzün diyarında
Gelgitler vururken yüreğimin kıyısına kıyısına
Şimdi çığlık çığlığa her şey
...
Gecenin en zemheri yerinde
Koca bir hüzne gebe zaman
Belli'ki Yine birşeyler olacak
Ondan olsa gerek
Şimdi gözlerim dolu dolu
Ruhum ağlamaklı bir hal
Umutlarım tarumar olmuş
Gülüşlerimi hiç sorma
Dedim ya
Ben bile bende değilim şimdi
Ve
Sonra...
Yüzümü ne yana dönsem
Aynı illegal düşler
Sokulur koynuma koynuma
Bin bir inatla
Ne müsade
Ne rıza
Öylesine bir ısrar
Sonra...
Biz ne zaman düşman olduk'ki böyle
Sardıkça bedenimi sarıyorlar
Hemde sıkı sıkıya
Öyle'ki
Göğüskafesimi çatlatırcasına
Sonra
Sen'de..
Toplamışsın tüm özlemleri gelmiş
Ve Yılların hasretiyle
Davetsiz misafir misali çat kapı diye
Beklemekle tükenen onca zaman
Ve yitip giden bir ömür
En güzelinden
Kış olan nice baharlar
...
Sonra bilmezmisin'ki
Ben kendime bile yasaklıyım
Sen olmayınca bende
...
Ve
Şimdi en manasızında bir zaman
Varlığında sen
Yokluğunda ben
Hiç kesişmeyen bir yol
Neden
Neden böyle anlamsız şimdi
Ansızın yokluğun
Ansızın varlığın
Ve
Sonra...
Ya yitirdiklerimizin hesabını kim verecek
...
Sonra bilmezmisin'ki
Ben kendime bile yasaklıyım
Sen olmayınca bende
AŞK
NURAY ÖNGEÇ
Aşk bir çöl rüzgarıdır yakar tüm bedenini
Bazen bir meltem olur serinletir kalbini
Aşk engin bir denizdir okşar sever tenini
Bazen bir ateş olur kor eder yüreğini
Özlemle geçer her an hasreti öyle deli
Alevlerle bezenir sevgilinin hayali
Baş döndürür bakışlar öyle derin işveli
Bazen ilkbahar olur kuşlar sarar çevreni
Sevda girince kalbe her an başka sevinçtir
Yüzlerde gülücükler bahar iklimindedir
Sevgiliye duyulan ruhun gizemindedir
Aşklar aşıklar ölmez aşktır yaşam nedeni
Aşk ne güzel bir duygu bin bir ezgi fısıldar
Bazen diller sussa da gözlerden sevda çağlar
Her bakış her görüşte dudaklarda arzular
Aşkın büyüsüdür bu sihir sarar kalbini
Tanrım bir ferman yaz aşka sarılsın dünya
Sevgiyle dolsun taşsın bu güzel mavi derya
Gönüllerde gezinsin dillerde kutsal arya
Şarkılarla çınlasın aşk sarsın bu evreni
ACININ GÖLGESİ
EDİZ SERVAN ERDİNÇ
Kararmış bulutların adımları görülüyor
Aşk arka koltukta oturan gözlerin
Sus konuşma yağmurlar bizi dinliyor
Dudaklarından önce alev ellerin
Denizler en çok akşam olunca şarkı söylüyor
Bütün parmaklarımız yapayalnız
Acının gölgesi bir yemin gibi uzuyor
Kalbimiz nasıl yaşar yarınsız
Telefonlar ayrılıklara dayanamaz ölür
Fotoğraflar kime sarılacağını bilemez
Damla damla akan bütün uykular çürür
Karanlık sarar bizi bir şey söylemez
Yaz saatleri umut toplar saçlarından
Rüzgârın avucuna düşer yüzümüz
Yoksulluk iyileşir öpse parmak uçlarından
Kavgadan kan akar gibi hüznümüz
Güney ekspresi yönünde bozkıra yağmur tren
Vagonlar patlıyor biz el eleyken
Bilinmiyor hangi sestir bizi götüren
Sevgilim en nahif gençliğimizdeyken