Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

DİYEMEM

EROL AVCI

Salaş meyhanede gördüm birini

Koluyla siliyor du gözlerini

Selam verdim anlat aç yüreğini

Eliyle uzattı kadın resmini

Anlatayım dinle ama diyemem

Diyemem o vefasızın ismini

.

Titreyip yavaşca büktü başını

Çözüldü dili kaldırdı kaşını

Burnunu çekti sildi gözyaşını

Hatırladı belki yiten aşkını

Anlatayım dinle ama diyemem

Diyemem o vefasızın ismini

.

Sanki bir meczup sevdanın esiri

Simsiyah elleri tutmuş nasırı

Viraneye dönmüş gönül kasırı

Yitirmiş ömründen yüzbin asırı

Anlatayım dinle ama diyemem

Diyemem o vefasızın ismini

.

İçtiği badeler yakar sinemi

Unutmak istiyor onun cismini

Titrek elleriyle verdi resmini

Sevdaymış unutmaz gönül hasmını

Anlatayım dinle ama diyemem

Diyemem o vefasızın ismini

.

Dolmasın gözlerin bunlar yarısı

Erol derin olur sevda yarası

Müsade et şimdi bade sırası

Aşk denilen meğer reklam arası

Anlatayım dinle ama diyemem

Diyemem bırak bir şarap parası

BAŞINI KALDIRIP DA BİR BAKMAZ MISIN

BAHATTİN BULUT

Muazzam yarattı Allah,bu dünyayı

Ne ay güneşi geçer,ne güneş ayı

Nasıl dikmiş sütunsuz yedi semayı

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Gündüz yörüngesinde yüzer bir başka

Gece sükünete bürünür,bambaşka

Yıldızlar geceleri bir bir  gelirler aşka

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Ne bir dengesizlik bulursun,ne eğrilik

Kâinatta ne bir çatlak var,ne bir gedik

Şu koca dağların başları daima dimdik

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Şarıl şarıl akan nehirler bitmez mi bitmez

Onun emri olmadan bir tel ot dahi bitmez

Şu koca sema,hep duruyor,bir yere gitmez

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

İlkaharda sayısız nebatat rengarenk tüter

Binlerce kuş lisanı hal ile onu zikr edip öter

Koca kayaların içinde yemyeşil otlar biter

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Her sabah güneş sönmeksizin ışıldar

Yumurtanın içindeki civciv saniini fısıldar

Hayvanat lisanı hal ile haliqi zülcelali mırıldar

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Allah'ın "kun" emriyle herşey vucüda gelir

Tüm başlar sadece ve sadece ona eğilir

Koskoca asırlar onun izniyle devrilir

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Mevsimler bir bahara döner,bir kışa,bir güze

Ne gündüz geceye döner,ne gece gündüze

Onun Kahhar ismiyle zalimler hep gelir dize

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Onun bir emriyle her şey fena bulacak

Zat ve cemalinin kendisi baki kalacak

Ukbada zihayatlar izniyle ihya olacak

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

 

Eceli geldi mi? Zihayatlar mevt şerbetin içecek

Sırası gelenler bu diyardan bir bir göçecek

Yevmil ukbada herkes ne ektiyse onu biçecek

Başını kaldırıp da bir bakmaz mısın

ÖLÜM BİR NEFES KADAR

NURGÜL KAYNAR YÜCE

Ümit kesme Rabbinden, isyana düşme sakın

İçten içe kahrolup dolup da taşma sakın

Neden ben, Tanrım diye haddini aşma sakın

Ruhunu kör şeytana satan ölür arkadaş

Yatan değil, vadesi yeten ölür arkadaş

 

Hak, sevdiği kulunu dertle imtihan eder

Eyüp’ün sabrın ölçüp kurtla imtihan eder

Kimini hasret koyup yurtla imtihan eder

Allah’dan ümit kesip biten ölür arkadaş

Yatan değil, vadesi yeten ölür arkadaş

 

Ölüm bir nefes kadar yakında bekler bizi

Süre dolduysa eğer bahane dizi dizi

Bazen küçük bir tümör, bazen bir kalp krizi

Köhne handa çirkefe batan ölür arkadaş

Yatan değil vadesi yeten ölür arkadaş

 

Kimi anne karnında tanışırken ölümle

Kimi ölüm kurtuluş der  çektiği zulümle

Kiminin tüm dünyası kararır bir filimle

Sanma evinde baykuş öten ölür arkadaş

Yatan değil vadesi yeten ölür arkadaş

 

Hastalık bir nimettir keffârettir günaha

Vazgeçip de düşürme kalbini bir gün aha

Karanlık çökene dek görecek gün var daha

Yönünü kaybedersen rotan ölür arkadaş

Yatan değil vadesi yeten ölür arkadaş

 

Dertsiz ocak gördün mü her musluktan dert akar

Kimi gerçeği görür, kimisi boş boş bakar

Kulu cehennem değil, kendi vebali yakar

Eceli bal diyerek yutan ölür arkadaş

Yatan değil vadesi yeten ölür arkadaş

 

Ecel bir son değil ki inancını kaybetme

Amansız derde düşsen direncini kaybetme

Son nefeste olsan da erincini kaybetme

Sanma ciğerini dert tutan ölür arkadaş

Yatan değil vadesi yeten ölür arkadaş

GÖKLER İÇİNDE

EKREM GÜL

Hiç eser yok şimdi, eski halimden,

Simsiyah saçlarım, aklar içinde.

Ne yazık ki bir şey, gelmez elimden,

Kalbim yara, gönlüm; şaklar içinde.

 

Öksüzüm, yetimim, yüreğim ezik,

Özlemle yaşarım, göz yaşım azık.

Üç değil, beş değil, yediğim kazık,

Bağrım yanık, başım; oklar içinde.

 

Sözler kolay kolay, girmez biçime,

Bu zamanda canlar, hasret geçime.

Ne zaman bir umut, doğsa içime,

Sürprizlerle kaldım, şoklar içinde.

 

Hayalden öteye varmadı ahtım,

Yıllar geçip gitti, olmadı tahtım.

Bitmedi hicrânım, gülmedi bahtım,

Ben dışarda, herkes; taklar içinde.

 

Kul Garip'im Hakk'tan dilerim nusret,

O'na hastır vahdet, insana kesret.

Kimseler kalmasın, huzura hasret,

Mutlu yaşayalım, Gökler içinde.

NASIL UNUTURSUN SEVDİĞİM BENİ

SULTAN NURTEN ERGİN

Nasıl  unutursun  sevdiğim beni

Bende nefes aldın bende büyüdün

Her mevsimde başka sevmiştim seni

Bende nefes aldın bende yürüdün

 

Unutmak bu kadar kolay mı sandın

Gözlerime bakıp sevgimi bandın

Her Gün her gece sen bende yandın

Bende alev aldın bende söndürdün

 

Nehir olup akar gözünden selin

Yüce dağ başında bükülür belin

Bağımın gülünü tutarken elin

Benden gülü sevdin bende öldürdün

 

Kolayca erimez dağlarda  karın

Gönlünde olmasa yazın baharın

Bağında yeşermez arpayla darın

Bende nefes aldın bende sürüdün.

SİLDİM SENİ GÖNLÜMDEN

MERT CAN

Kaç kez denedim

Her yaralandığımda

Defalarca yeniden başladım

Seni sevmeyi denedim

Ama her seferinde kanadım acıyla

 

Farklı hiç bir şey değişmedi

Kalbin taş sanki

Sevmeyi beceremedin

Sızlattın yüreğimi

Ruhsuzdu benliğin hiç hissetmedin

Sen bende yaşıyordun hala

Sen bitirdin bu sana olan sevgimi de

 

Kaç kez daha yıkılacak hayallerim

Kalk gidelim kalbim kırılan umutlarım

Hükmünü verdim sana

Her seferinde süzülen

Gözpınarlarımdan dökülür yaşlar

Kahretsin seni seveni bu kalbime

Yıktın yıkılmaz sevdiğim güvenimi

Yoksun artık hayatımda

SİLDİM SENİ GÖNLÜMDEN

ELVEDA.....

SANKİ BİLEMEDİĞİM HER ŞEY SENSİN

NECLA USLU

Ne çok yürüdüğüm yollar, var sana diken diken

Ağlamanın dibine vurduğum denizim

Kaldırım taşlarındaki çakıl taşımsın

 

Sen sefada ben ah yerlerde, neden diye sorarken 

Gel dediğinde, dibine düşer gibi yıldız yağmurusun

O bakışında gizlediğin gecemin, kalbimin masalısın

Anlatmaya doymayan aşk, seni yazar saniyeler yarışırken

 

Saçlarındaki ay parçaların her bir damlası,

Adımı yazarken çöllerde, bulamadığım Leylamsın

Gerçek misin diye, kalbime çimdik atıp durdum

Hissettiğimle yaşıyordun oysa gerçektin sonsuzum

Hayali içimde, mucize koydum adını sevdamın

 

Aslında en tarifsiz tariftin, yüreğimin ortasında

Aşktı adın, gönlümün kahyası geldi yazdı, çizdi

Silinmez kalemle istediği yere kazıdı gitti

Gecelere sığmayan seni sayıklarken

Her kalktığımda son deyip gidemediğim tek gerçek gerçektin işte sen, ben, hayalin yinede sen yıllara sığmayan sonsuz hikayem...

 

 

Bakmadan Geçme