Medeniyet....!
Anlatacağım gerçek bir hikayedir. Bir TV Kanalında izlediğim belgeselden ne kadar etkilendiğimi anlatamam. Gerçek sevginin gücünün, bir insanı hayata ne kadar sıkı bağlarla bağladığını gördüm.
Kısaca değineyim önce.
Batı Ülkelerinin birinde, Bir çiftin bir çocuğu oluyor ve bu çocuk doğuştan kolları ve bacakları olmayan bir çocuk. Daha doğar doğmaz birilerinin yardımına muhtaç. Anne ve Babasının nasıl duygular yaşadığını tahmin edeceğinizi düşünüyorum. Ama inanın okudukça düşüncelerinizin yanlış olduğunu kavrayacaksınız.
Bu çocuk büyüyor evleniyor ve iki çocuğu oluyor. Önce belgeselin sonucunu belirtmek istedim. Çünkü hikayenin sonu mutlu ve mutlulukla devam ediyor. Anlatmak istediğim acıma duygusundan çok öte bişey. Kültür ve yaşam tarzıyla bakmanızı istedim.
Evet;
Bu çocuk, çocukluğu döneminde fiziki zorluklar ile ama hep mutlu bir çocuk olarak büyümüş. Babası ve annesi her an yanında olduklarından veçocuklarına fiziksel eksikliğini hiç htirmeden normal bir insan gibi davranarak büyütmüşler. Sevginin, acıma ve üzülmekten değil de, normal bir insan gibi yaşam hakkı olduğuna inanmaktan kaynaklandığını bilmelerindendir.