Mektepten mektup var
Çocukluğunuza bir bakın. Hangimiz adını bilmeden anlam veremediğimiz heyecanlarımızı kâğıtlara dökmedik? Küçük yaşımızda aslında kocaman olan dünyamızda postacıların taşıyamayacakları yükle dolu mektuplar yazmadık ki?
Çocukluğunuza bir bakın. Hangimiz adını bilmeden anlam veremediğimiz heyecanlarımızı kâğıtlara dökmedik? Küçük yaşımızda aslında kocaman olan dünyamızda postacıların taşıyamayacakları yükle dolu mektuplar yazmadık ki?
Hatta büyükler anlayamadılar da bizi; duygularımızın tercümanı yine kendimiz olduk hem hareketlerimizle, hem de tepkilerimizle.
Çocukların büyük dünyasını keşfeden koca yürekli bir öğretmen, uzaktan eğitime mecburi adım attığımız şu günlerde bir proje geliştirir. Öğrencilerine bugünleri kolaylaştıran tüm çalışanlara mektup yazmalarını ister. Mektuplar çoğaltılarak Sağlık çalışanlarına, güvenlik güçlerine, market elektrik, doğal gaz görevlilerine, belediye ve temizlik görevlilerine yani herkes evdeyken hizmet yapmaya devam edip emek sarf edenlere dağıtılacaktır.
Bu mektuplardan birini alıp hayret ve heyecanla okuduğumda, ilkokuldayken öğretmenimizin "GELECEĞE MEKTUP" projesini hatırladım. O yaşlarda yazdığımız mektupların bizi nerede bekleyeceklerini hep merak etmişimdir. Bildiğim ve hatırladığım tek şey, sayfalarca yazdığım mektubu öğretmenime verirken şimdilik kimse okumasın diye zarfı sıkı sıkı kapatmamdı. Neler yazdığımı halen merak ederdim. Ta ki bugün okuduğum o kocaman yüreklere kulak verene kadar:
"Size nasıl teşekkür edebileceğimi düşündüm ama aklıma yeteri kadar büyük bir şey gelmiyor. En iyisi neler yaptığımı ve neler yapmak istediğimi anlatayım, dertleşelim ve sizin de canınız sıkılmasın…
Mesela ben 5. Sınıf öğrencisiyim ve şu anda okullar tatil. Tam da Türkçe öğretmenimin gözüne girmişken. Her hafta bir kitap kurdu seçiyordu ben de kitap okumayı sevmeye başlamıştım.
Okullar açılmayacak pek ümidim yok. Neyse ki sıra arkadaşımdan kurtuldum. Laf aramızda son zamanlarda çok iyi anlaşamıyorduk.