PKK'ya silah bıraktırma hedefiyle başlatılan yeni çözüm süreci kapsamında Abdullah Öcalan örgütüne yönelik hazırladığı yol haritasını içeren üç mektup yazınca Türkiye'nin gündemi mektup oldu.
Mektup diyip geçmeyin.
Mektup baş döndürücü hızla gelişen iletişim teknolojisi karşısında değerini gücünü, önemini koruyor. Dünyayı avuçlarımızın içine getiren, son teknoloji ürünü dijital telefonlara, internete, faksa bilumum iletişim teknolojisine" mektup" adeta meydan okuyor.
Bilgisayar üzerinden sanal ortamda yaptığımız yazışma türüne de elektronik mektup (email) diyoruz. Ama elektronik mektup elle, daktiloyla yazılan mektubun yerini tutmuyor, aynı duyguları yansıtmıyor.
Teknolojiye rağmen.
Devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar, siyasi partiler, meslek odaları söyleyeceklerini mektupla muhatabına anlatıyor, en önemli, en gizli, en can alıcı ifadelerini mektupta dile getiriyorlar.
" CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ile Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazarak sağlıkta kamu özel işbirliği modelini öngören kanunun onaylanmamasını istiyor.
"Başbakan'a mektup yazan KOBİDER Başkanı Özgenç ise ''KOBİ'lerin finansa erişimine çözüm olabilmesi için KOSGEB ve Kredi Garanti Fonu imkanlarının artırılması istiyor.
" Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, dünya otomotiv devlerine yeni teşvik sistemi ve Türkiye'deki yatırım ortamını tanıtan, anlatan mektuplar gönderiyor.
"Kanser tedavisine ülkesinde devam edilen Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, Ekvator Ginesi'nde Afrikalı ve Güney Amerikalı liderlerin katıldığı bir toplantıya mektup göndererek düşüncelerini açıklıyor.
Anlayacağınız telefon yok, mektup var.
En çokta şunu duyarız: " Falan ülkenin büyükelçisi güven mektubunu sundu", " Filanca oda, kuruluş başbakana mektup yazarak destek istedi"
Mektup, bir bilgi ve maddi bir nesnenin transferi için bir metodudur. Posta denilince aklımıza mektup gelir. Postacı mektupla eş anlamalı gibidir. İlk mektup yazmayı ilkokul sırlarında öğrendik. Hepimizin mektupla bir şekilde ilişkisi, anısı vardır.
Mektup, yazının bulunduğu tarihe kadar ortaya çıkmış eski edebiyat türlerinden biridir. Eldeki en eski örnekler; Mısır firavunlarının diplomatik mektupları (MÖ 15 - 14 yüz yılları) ile Hitit krallarının Hattuşa (Boğazköy) arşivinde bulunan mektuplarıdır. Mektup türünün Türk edebiyatında epey uzun bir geçmişi vardır. Mektup; Kişi ve kurumlara yazılan duygu ve düşüncelerin bildirildiği sıkça kullanılan bir düzyazı türüdür. Mektup sözcüğü dilimize Arapça' dan geçmiştir. Bir başka kimseye gönderilen yazılı kağıt, yazılmış olan anlamlarını da taşıyor. Türkçesi "betik"dir.
Mektuplar, konularına ve yazanla yazılan arasındaki ilgiye göre değişiyor. Mektuplar çeşit çeşittir; Özel Mektuplar, Resmi Mektuplar: İş Mektupları, Açık Mektuplar, Edebi Mektuplar.
Kültürümüzde mektup üzerine maniler, şarkılar, türküler, şiirler yazılmış.
Mutlu eden, güldüren, düşündüren ağlatan, inciten yakılacak ve tarihi belge, kanıt niteliğinde mektuplar var.
Kim bilir? Hangi mektup sonrası hangi hayatlar değişmiş, hangi işler bozulmuş, hangi ilişkiler düzelmiş? Mektup kıymetini yitirmeyen vesikadır.
Söz uçar mektup kalır.
Mektup diyip geçmeyin.
Mektup baş döndürücü hızla gelişen iletişim teknolojisi karşısında değerini gücünü, önemini koruyor. Dünyayı avuçlarımızın içine getiren, son teknoloji ürünü dijital telefonlara, internete, faksa bilumum iletişim teknolojisine" mektup" adeta meydan okuyor.
Bilgisayar üzerinden sanal ortamda yaptığımız yazışma türüne de elektronik mektup (email) diyoruz. Ama elektronik mektup elle, daktiloyla yazılan mektubun yerini tutmuyor, aynı duyguları yansıtmıyor.
Teknolojiye rağmen.
Devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar, siyasi partiler, meslek odaları söyleyeceklerini mektupla muhatabına anlatıyor, en önemli, en gizli, en can alıcı ifadelerini mektupta dile getiriyorlar.
" CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ile Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazarak sağlıkta kamu özel işbirliği modelini öngören kanunun onaylanmamasını istiyor.
"Başbakan'a mektup yazan KOBİDER Başkanı Özgenç ise ''KOBİ'lerin finansa erişimine çözüm olabilmesi için KOSGEB ve Kredi Garanti Fonu imkanlarının artırılması istiyor.
" Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, dünya otomotiv devlerine yeni teşvik sistemi ve Türkiye'deki yatırım ortamını tanıtan, anlatan mektuplar gönderiyor.
"Kanser tedavisine ülkesinde devam edilen Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, Ekvator Ginesi'nde Afrikalı ve Güney Amerikalı liderlerin katıldığı bir toplantıya mektup göndererek düşüncelerini açıklıyor.
Anlayacağınız telefon yok, mektup var.
En çokta şunu duyarız: " Falan ülkenin büyükelçisi güven mektubunu sundu", " Filanca oda, kuruluş başbakana mektup yazarak destek istedi"
Mektup, bir bilgi ve maddi bir nesnenin transferi için bir metodudur. Posta denilince aklımıza mektup gelir. Postacı mektupla eş anlamalı gibidir. İlk mektup yazmayı ilkokul sırlarında öğrendik. Hepimizin mektupla bir şekilde ilişkisi, anısı vardır.
Mektup, yazının bulunduğu tarihe kadar ortaya çıkmış eski edebiyat türlerinden biridir. Eldeki en eski örnekler; Mısır firavunlarının diplomatik mektupları (MÖ 15 - 14 yüz yılları) ile Hitit krallarının Hattuşa (Boğazköy) arşivinde bulunan mektuplarıdır. Mektup türünün Türk edebiyatında epey uzun bir geçmişi vardır. Mektup; Kişi ve kurumlara yazılan duygu ve düşüncelerin bildirildiği sıkça kullanılan bir düzyazı türüdür. Mektup sözcüğü dilimize Arapça' dan geçmiştir. Bir başka kimseye gönderilen yazılı kağıt, yazılmış olan anlamlarını da taşıyor. Türkçesi "betik"dir.
Mektuplar, konularına ve yazanla yazılan arasındaki ilgiye göre değişiyor. Mektuplar çeşit çeşittir; Özel Mektuplar, Resmi Mektuplar: İş Mektupları, Açık Mektuplar, Edebi Mektuplar.
Kültürümüzde mektup üzerine maniler, şarkılar, türküler, şiirler yazılmış.
Mutlu eden, güldüren, düşündüren ağlatan, inciten yakılacak ve tarihi belge, kanıt niteliğinde mektuplar var.
Kim bilir? Hangi mektup sonrası hangi hayatlar değişmiş, hangi işler bozulmuş, hangi ilişkiler düzelmiş? Mektup kıymetini yitirmeyen vesikadır.
Söz uçar mektup kalır.
Siz padişahmısınız?
Anlamlı ziyaretlere kimsenin diyeceği söz olamaz. Aksine gereklidir. Kişiler ve kurumlar arasında ilişkileri, dayanışmayı da güçlendirir.
Ancak son dönemlerde İlimizde farklı bir ziyaret türü başlamış. Anlayana aşk olsun. Yan yana oturan, her gün görüşen insanlar, gruplar, kuruluşlar birbirlerini ziyaret ediyorlar. Bayram değil, seyran değil. Bilmem ne nedeniyle o bunu, bu onu ziyaret ediyor. Birbirlerine teşekkür ediyorlar. Sonra da ziyaret ettiklerinin aleyhine konuşuyorlar. Kusura bakmayın çok yapmacık oluyor. Efendim falan yerden dönenler, filanı ziyaret etti durumu da var. Buna ne gerek var? Herkes görevini yapıyor. Siz padişahmısınız? Nedir bu? Bu tür ziyaretlere başka bir şey diyorlar…
Ancak son dönemlerde İlimizde farklı bir ziyaret türü başlamış. Anlayana aşk olsun. Yan yana oturan, her gün görüşen insanlar, gruplar, kuruluşlar birbirlerini ziyaret ediyorlar. Bayram değil, seyran değil. Bilmem ne nedeniyle o bunu, bu onu ziyaret ediyor. Birbirlerine teşekkür ediyorlar. Sonra da ziyaret ettiklerinin aleyhine konuşuyorlar. Kusura bakmayın çok yapmacık oluyor. Efendim falan yerden dönenler, filanı ziyaret etti durumu da var. Buna ne gerek var? Herkes görevini yapıyor. Siz padişahmısınız? Nedir bu? Bu tür ziyaretlere başka bir şey diyorlar…
Van'ın yanlış yerleri!
- Kapalı Olimpik Yüzme Havuzu'nun yeri.
- Organize Sanayi Bölgesi'nin yeri.
- Yapımı süren Urartu Müzesi'nin yeri.
- Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin yeri
- Belediye'nin deprem anıtı diye diktiği betonunun yeri.
- Kanalizasyon Arıtma Tesisleri'nin yeri.
- Sanatın sokakta ki yeri.
- Abalı Kayak Tesisleri'nin yeri.
- Şehre girenleri selamlayan briketçilerin yeri.
- Sahili işgal eden, kaçak deme çatma büfelerin yeri.
- Belediye Kültür Merkezi'nin yeri.
- Minibüs ve halk otobüslerinin durak yeri.
- Mendil satan, cam silen küçük çocukların yeri.
- Van'ın eğitim sıralamasındaki yeri.
- Birilerinden torpilli kişilerin, bilgi, uzmanlık alanları dışında üç kuruş uğruna işgal ettiği yerler.
- Ehliyet liyakat sahibi olmayanların geldiği yerler.
- Elit Word Oteli'nin yeri.
- Adam bildiğiniz, değer verdiğiniz bazı insanların gönlünüzdeki yeri.
- Gerisini kendinize göre siz ekleyin…