Mevlit Kandili

Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...

Suriye'de iki çocuğun, ölen anne-babasının arkasından tozlanmış yüzlerindeki gözlerinden akan gözyaşlarının ciğerimizi sızlattığı bir çağdayız Ya Rasulallah. Katleden Ümmetindenmiş, öyle olduğunu iddia ediyor. Katledilenler Senin Ümmetin Ya Habiballah. Medeniyet çağında yaşıyormuşuz, öyle söyleniyor Ya Kerimallah. Dünyada kurulan birlikteliğin beş ana üyesinden ikisi kabul etmediğinden dolayı dünyada zulüm arşa dayanıyor Ya Nur-u Ayn. Ümmetin bir arada olamadığı için her türlü problem onların başında.

Dünyada yer altı zenginlikleri için ülkelerdeki onurlar ayaklar altında. Hele hele Müslümanların ülkeleri işgal ediliyor. Ya Rabbi! Kardeşlerimiz ne zorluklar içinde. Yeniden bir dirilme, yeniden bir birliktelik, yeniden bir olabilme duamızı bu gecede sana arz ediyoruz. Ya Rabbi! Habibin hürmetine, Habibinin yolunda birlik ve beraberliğimizi daim hale getirmede bize yardım et.

Ya Rabbi! Bu gece âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Efendimiz hürmetine bizlere rahmet eyle. Ey Allahım! Bu gecede insanlığa gönderdiğin Şefkat Numunen Peygamberimiz hürmetine şefkatini Ümmet-i Muhammed'e indir. Cahiliye döneminde gönlü ateşlerde etrafı cehennemde olan insanlığın yüreklerine su serptiğin gibi devrin yangınında yanan Müslümanlar üzerine rahmet yağmurlarını yağdır. Cahiliye adetlerinde inim inim inletilen yetimleri ve muhtaçları sevindirdiğin gibi bugünde yetimleri ve muhtaçları sevindir.

Bu gecede yeniden Efendimizin nurunu kalbimize doldur. Bu gecede yeniden bizi Efendimize kavuştur. Sevgililer Sevgilisi geldiği bu gecede, Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimiz âlemlere teşrif ettiği bu gecede Sana (c.c.) yalvarıyoruz. Ne olursun bu Mevlid'i bize Mevlid eyle. Yeniden bir başlangıç için bize fırsat ver. İnsanlık onurunu ayaklar altına alanlara ise artık fırsat verme. Bizi birbirimize ram eyle. Bizi birbirimize dost kıl ki; artık ayrılmayalım.

Efendimiz olmadan her dönem cahiliye dönemidir. Nitekim O (s.a.s.) dünyaya teşrif etmeden, insanları şereflendirmeden öncede İnsanlık cahilliye devrini yaşıyordu. O (s.a.s.) geldi insanlık birer yıldız gibi parlamaya ve ötelere ışık tutmaya başladı. Şimdi yeniden Efendimizi (s.a.s.) gündemimize almalıyız ki; Modern çağ denilen şu karanlık yüzyılı yeniden ışıklandıralım. Cahiliye döneminde insanlık diri diri kız çocuklarını toprağa gömüyordu. Şimdide insanlar diri diri toprağa gömülmüyor mu? Mısır'da yaşananları unutmamalıyız. Libya'da yaşananları unutmamalıyız. Irak'ta yaşananları unutmamalıyız. Suriye'de hala daha yaşananları asla unutmamalıyız. Myammar'da Arakan bölgesinde yaşananları unutmamalıyız. İnsanlık onurunun ayaklar altına alınan çağı asala unutmamalıyız. Dün Bosna'da aynı üzüntüler yaşanmadı mı? Dün Çeçenistan'da aynı üzüntüler yaşanmadı mı? Dün ve bugün Filistin'de üzüntüler yaşanmaya devam etmiyor mu?

Şimdi yeniden hatırlayalım. O (s.a.s.) geldi de insanlık değerlerin en güzeline kavuştu. Şereflerin en büyüğüne ulaştı. O (s.a.s.) İslam ahlakının en güzelini yaşadı ve bize aktardı. Şimdi yeniden Efendimizi gündemimize taşıma vaktidir. Şimdi yeniden Efendimizin bize bıraktığı iki emanete Kur'an ve Sünnet'e sarılma vaktidir. Şimdi Yüce Rabbimizin şu fermanına uyma vaktidir.

Dün cahiliye döneminde kabileler bir hiç uğruna birbirini öldürüyordu. Modern çağ denilen bu yüzyılda kitleler bir hiç uğruna birbirini katlediyor. Savaşın da bir hukuku olacağını Sen (s.a.s) bize öğrettin. Hukuk dinlemezler hukuksuzca insanlığı hüsrana götürüyor. Ya Kerimallah! Dünyaya şeref verdinde insanlar dostluğu muhabbeti buldu. Geldin kanayan yaralar şifa buldu.

Sana hasretimiz her zamankinden daha fazla Ey Gönlümüzün Süruru Efendimiz (s.a.s)

O (s.a.s.) Geliyor.

Cenab-ı Allah'ın hak olan Kur'an ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen geliyor.

Kendine itaat edildiği zaman Allah'a itaat edilmiş olan ve itaat edildiği zaman peygamberlerle, sıdıklarla, şehitlerle olma müjdesi verilen geliyor.

Kendisinin en büyük mucizesi olan hidayet rehberi iyiyle doğruyu birbirinden ayırmaya vesile olan en son kutsal kitabın, Kur'an-ı Kerimin kendisiyle gönderildiği hidayet güneşi geliyor.

Kendinden sonra hiçbir nebinin dahi gönderilmeyeceği, Hatem'ü-l Enbiya Peygamberlerin sonuncusu, alemlere rahmet olarak gönderilen, gözümüzün nuru, kalbimizin aydınlığı, bir Peygamber geliyor.

En güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen Enbiyanın Serveri geliyor.

Allah'ı sevmenin yolunun Kendisini sevmekten geçen sevgililer sevgilisi Sevgili Peygamberimiz teşrif ediyor.

Bir gece Amine'nin evine melekler doldu. Bir gece Mekke nura gark oldu. Bir gece âlemler hiç bitmeyecek aydınlığa kavuştu. Bir gece sönmeyecek bir nur parladı. Hiç bitmeyecek kandil yandı bir gece. Kıyamete kadar gelecek olan insanlığa en güzel örnek geldi bir gece. Amine'nin yetimi, Abdullah'ın hasreti, Abdulmuttalib'in Muhammedi, Ümmetin Ahmedi geldi o gece. Akif'in diliyle;

Bu geceden hepimiz nasibimizi almalıyız. Çünkü bu gece Kandil gecesi. Çünkü bu gece Mevlid gecesidir. Çünkü bu gece Şah-ı Rusul'un bizleri şereflendirdiği gecedir.

Bu gece iman kandillerimizi, ibadet kandillerimizi yakma gecemiz.

Bu gece ahlaki güzelliklere bürünme gecemiz.

Bu gece Şefkat Peygamberimizi örnek alma gecemiz.

Bu gece gönüllerimizi, bedenlerimizi diri tutma gecemiz.

Bu gece Rahmet yağmurundan nasibimizi alma gecemiz.

Bu gece bağışlananlardan olma gecemiz.

Bu gece Peygamberimiz hürmetine affedilenlerden olma gecemiz.

Bu gece İnsanlık Onurunu yeniden kazanma ve kazandırma gecemiz.

Bu gece dua gecemiz. Maddi ve manevi desteklerimizle, dualarımızla zulüm altında inleyen kardeşlerimize destek olma gecemiz.

Kutlu bir iklime kavuşma bahtiyarlığına ulaşmış Cemaatimiz!

Mutlu bir ailevi hayat geçirmek isteyen kardeşlerimize rehber: O (s.a.s).

İnsanlık Onurunu yeniden canlandırmak mı istiyoruz? Önderimiz O (s.a.s).

Kardeşlikleri bozulmuş Müslümanları yeniden kardeşler haline getirip birleştirmek mi istiyoruz? Örneğimiz O (s.a.s).

Dünya ve ahiret cennetini mi istiyoruz? Selametin yolu O (s.a.s). 

Ey Müslüman Kardeşlerim!

Gelin bu gece karar verelim. Artık yanlışlarımızı bir tarafa atalım. Artık ayrılıkları bırakalım. Ayrışma yollarını terk edelim.

Gelin O'na uyalım. Gelin selameti bulalım. Gelin Rabbimizin rızasına nail olalım. Gelin O'na uyalım.

Kendisine (s.a.s) uyduğumuz zaman kurtuluşa erenlerden olacağız. Araf suresi 157. Ayeti bu gecede yeniden hatırlayalım.

"Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Araf, 7/157)

Bakmadan Geçme