Millî gelirden bahseden yok

Ekonominin krize girdiği iddialarına 'buzdolabı sayısı' üzerinden yanıt verilmeye çalışılırken, Karamollaoğlu'ndan çarpıcı bir 'milli gelir' değerlendirmesi geldi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında Türkiye’nin üretime dönük yatırımları unuttuğunu vurgulayarak, “İthalata dayalı sanayi yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük sıkıntısı bu. Milli gelir yerle bir oldu. Milli gelirden bahseden yok. Sürekli algı operasyonlarıyla ekonomiyi düzeltemezsiniz. Türkiye ekonomisi bir moratoryumla karşı karşıya” dedi.

IMF POLİTİKALARINA DEVAM EDİLİYOR
Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Karamollaoğlu, “Ekonomi yerlerde sürünüyor. Ekonomi sadece koronavirüs yüzünden yerlerde sürünmüyor. Hükümetin bugüne kadar yaptığı politikalar yüzünden yerlerde sürünüyor. 2002 yılından sonraki seçimde, krizin ardından, bu arkadaşlar göreve geldiler ve Derviş’in ve IMF’nin politikalarını ısrarla uyguladılar. Çıkıp biz ülkeyi bunlardan kurtardık, şimdi ise IMF’ye borç vereceğiz diyeceksiniz, onun arkasından da IMF politikalarına devam edeceksiniz. İktidarın buna hakkı yok” şeklinde konuştu.

MİLLİ GELİR NEYDİ, NE OLDU?
Türkiye’nin kişi başına düşen milli geliri, küresel finans krizinin yaşandığı 2009 yılında 9,039 dolar seviyesindeydi. 2018’de 9 bin 632 dolar olan milli gelir, 2019’da ise 9 bin 127 dolara indi. 2009’dan 2019’a kadar olan 10 yıllık süreçte milli gelir ne uzadı ne de kısaldı!

ASGARİ ÜCRET, 3 “ÇEYREK” EDİYOR
Türkiye ekonomisinin bir moratoryumla karşı karşıya kaldığını söyleyen Karamollaoğlu, “Moratoryum, artık bir şirketin ve devletin borçlarını ödeyemeyeceği bir noktaya geldikten sonra atacağı adımlardır. Türkiye’miz borçlarını ödeyemiyor. Dış borcumuz sene başında 450 milyar dolar civarındaydı, şimdi 480 milyar dolara çıktı” dedi. Asgari ücretle daha önce 8 çeyrek altın alınırken, şimdi 3 tane alınabildiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Bu, çalışan insanın alın terinin karşılığını veremiyorsunuz demektir. Parayı betona ve asfalta gömerseniz ülkenin geleceği nokta budur” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Saadet Partisi’nin Balgat Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen basın toplantısında Karamollaoğlu, Milli Görüş Hareketi Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın kardeşi Kemalettin Erbakan’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendiğini belirterek, merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Bitlis Tatvan’ın önde gelen âlimlerinden Nizamettin Yakışık ve Şanlıurfa’dan Aziz Kutluay’ın Covid-19 salgını sebebiyle hayatlarını kaybetmelerinden derin üzüntü duyduğunu da dile getiren Karamollaoğlu, bölge için iki önemli değer olan hocalara Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diledi.

DEVLET, SAĞLIK ÇALIŞANLARINA EMEĞİNİN KARŞILIĞINI VERMELİ
Koronavirüs sürecini değerlendiren Karamollaoğlu, vatandaşların maske ve sosyal mesafe kurallarına uyması konusunda uyarıda bulunarak, söz konusu kurallara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Karamollaoğlu, “Hastaneler doldu. Sağlık personeline teşekkür etmeden geçemiyoruz. Çünkü çok fedakârca çalışıyorlar. Vefat edenlere de Allah rahmet etsin. Devlet, sağlık çalışanlarımıza emeğinin karşılığını vermeli. İtibar edildiği takdirde gayret artar” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMET, OKULLARIN AÇILMASI KONUSUNDA ŞAŞKIN
Okulların açılıp açılmayacağı tartışmasına değinen Karamollaoğlu, “Okulların açılması noktasında Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ses çıkmıyor. Özel okullar açılmadığı takdirde birtakım problemler meydana gelecek. Devlet okulları açıldığı için de meydana gelecek. Çünkü eskisi gibi bir sınıfta kalabalık öğrencilerle ders yapmak çok mahsurlu olacak. İster istemez sınıf mevcudunu böldüğünüzde kapasite yetmeyecek. Ama hükümetin bu noktada şaşkın ve sessiz olduğunu görüyoruz. Ne olacağı belli değil. Açılacak mı, uzaktan eğitim mi olacak? Öğrenciler okulla nasıl gidecek, bunlar hepsi ciddi bir meseledir. Hükümetin bu noktada meseleye aciliyet kat etmesini istiyoruz” diye konuştu.

DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZ ARTIYOR; MİLLİ GELİR YERLE BİR OLDU
Karamollaoğlu, Türkiye’nin üretime dönük yatırımları unuttuğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Sanayi, tarımı da unuttu. İthalata dayalı sanayi yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük sıkıntısı budur. Dış ticaret açığımız artıyor. Milli gelir yerle bir oldu. Milli gelirden bahseden yok. Gık yok ama Türkiye ekonomisi uçuyor. Sürekli algı operasyonlarıyla siz ekonomiyi düzeltemezsiniz. Bu arkadaşlar bunu bir türlü anlamıyorlar. Şunu bilelim, işin içine vurdumduymazlık girerse ekonomiyi liyakatli olanlar değil de, liyakatsizliği tescil etmiş kişilere verirseniz ekonomiyi ayağa kaldıramazsınız.”

IMF POLİTİKALARINI UYGULAMAKTAN VAZGEÇMİYORLAR
Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Karamollaoğlu, “Ekonomi yerlerde sürünüyor. Ekonomi sadece koronavirüs yüzünden yerlerde sürünmüyor. Hükümetin bugüne kadar yaptığı politikalar yüzünden yerlerde sürünüyor. Bu arkadaşlar tam mirasyedi gibi çalışmaya başladılar. 2002 yılından sonraki seçimde krizin ardından IMF’ye gidilmişken, Kemal Derviş gelmişken, Türkiye’ye IMF tarafından yeni birtakım elbiseler giydirilmeye çalışılırken bu arkadaşlar göreve geldiler. Ancak bu arkadaşlar, IMF’ye ne kadar posta koymaya çalışırsa çalışsınlar, o gün IMF’nin Türkiye’ye gelmesi icap eder dediği Derviş’in ve IMF’nin politikalarını ısrarla uyguladı. İşin garibi bu! Çıkıp biz ülkeyi bunlardan kurtardık diyeceksiniz; şimdi ise IMF’ye borç vereceğiz diyeceksiniz, onun arkasından da ekonomiyi bu hale düşüreceksiniz. İktidarın buna hakkı yok. IMF’ye karşı tavır sergiliyorlar ama IMF politikalarını uygulamaktan vazgeçmiyorlar” şeklinde konuştu.

VURDUMDUYMAZLIK EKONOMİYİ BATIRIR
Vurdumduymazlığın ehil olmayanları iş başına getirdiğini ifade eden Karamollaoğlu, “Eş, dost, akraba kim varsa iş başına getirirseniz vurdumduymazlık olur. Sadece hükümette değil, üniversitelerde de böyle. Bu nasıl mantıktır. İnsan utanır. Hele de hanımını, kızını bir de. Ama bu garipsenecek bir hal olmaktan çıktı. İşi ehil olan birine vermediğinizde o iş yerle bir olur, batar” diye konuştu.

KONULARI MÜTALAA EDEMİYORLAR
Dış politikada yanlış bir politikanın izlendiğini söyleyen Karamollaoğlu, Türkiye’nin birçok sahada yalnız kaldığını dile getirdi. Libya’da yaşanan gelişmelere değinen Karamollaoğlu, “Libya hükümetinin yanından olduğumuzu söylüyorduk. Fransa, Almanya, ABD, Çin gibi aralarında ihtilaflı olan ülkeleri bir araya getirdik. Bu ne beceriksizliktir. Karşımızda Rusya var hem de ABD var. Topyekûn karşımızdalar. Onun için iktidarın bu meseleyi bütünüyle ele alması gerekiyor. Yoruldular, konuları mütalaa edemiyorlar. Gerçekleri göremiyorlar ve şaşkınlar. Zamanı gelen iktidar muhakkak gider. Bunun çok farklı işaretlerini gördük” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE, BİR MORATORYUMLA KARŞI KARŞIYA
Türkiye ekonomisinin bir moratoryumla karşı karşıya kaldığını söyleyen Karamollaoğlu, “Moratoryum, artık bir şirketin ve devletin borçlarını ödeyemeyeceği bir noktaya geldikten sonra atacağı adımlardır. Türkiye’miz borçlarını ödeyemiyor. Moratoryum gidip sizden alacaklı olanlarla oturup borçlarınızı yeniden taksitlendirmek demektir. Onlar da size bu taksitlendirmede kendi işlerine gelen politikaları dikte edecekler. Yatırımlarınıza müdahale edecekler. Hangi ülkeyle irtibat kuracağınıza müdahale ederler. Bizi onlara karşı güçlendirecek yatırımlara engel olurlar. Karşılaştığımız manzara bu. Dış borcumuz sene başında 450 milyar dolar civarındaydı, şimdi 480 milyar dolara çıktı. Allah korusun, korkumuz, bunun bir anda 600 milyar dolara çıkmasıdır” diye konuştu.

ASGARİ ÜCRET 3 ÇEYREK ALTIN EDİYOR
Millete her gün üst perdeden moral aşılamakla ekonominin düzelemeyeceğini dile getiren Karamollaoğlu, “Sanıyorlar ki herkes kör ve görmüyor. Asıl kör ve görmeyenler olanların kendileri. Gerçeklerden koparsanız hiçbir şeyi çözemezsiniz. Ekonomiyi hiç çözemezsiniz. Altın ile asgari ücreti karşılaştırdığınızda daha önce 8 çeyrek altın alınırken, şimdi 3 çeyrek altın alınıyor. Bu, çalışan insanın alın terinin karşılığını veremiyorsunuz demektir. Bunu düzeltecek olanlar sizsiniz. Rüşveti kural haline getirenler, yolsuzluktan vazgeçmeyen, itibardan israf olmaz diyenler başlarını ellerine alsın. Allah aşkına bir ülke gidiyor. Biz bunu daha önce yaşadık. Parayı betona ve asfalta gömerseniz ülkenin geleceği nokta budur. Ekonomi politikasını sil baştan ele almamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

RAKAMLARLA OYNAMAK EKONOMİYİ DÜZELTMEZ
TÜİK’le ilgili eleştirilere değinen Karamollaoğlu, “TÜİK’te rakamları doğru açıklayan adamları görevden alıyorlar, kendi istedikleri rakamları söyleyen adamları göreve getirdiler. Yaptıkları yanlışın ve gafletin farkında değiller. Adamlarla, rakamlarla oynamak kimseye fayda vermez, bunun bedeli çok ağır olur. Ülkeye de çok büyük zarar verir. Bunu tarih unutmaz. Yarın gerçekler muhakkak ortaya çıkar. 25 sene ortaya çıkar. Çocuklarınız bunun utancını yaşarlar. Onun için hükümeti ben ciddi olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Milli Gazete

Bakmadan Geçme