Arap Baharının zincirlerinden birini Mısır oluşturmuştu. Tahrir Meydanını dolduran halk yeni bir güne pencere açarken, güdümlü iktidarların ömrünün olmayacağının mesajını vermişti.
Mısır yeniden kaynadı ve Tahrir Meydanını dolduran halk Arap Baharı ile gelen liderine "Git!" dedi. Muhammet Mursi ayak diretince kalabalıklar hareketlendi. Hareketin ilk refleksini gösteren Ordu Birlikleri de halkın yanına geçince ve Mısır Genel Kurmay Başkanlığı muhtırayı verince Mursi ve arkadaşları gitmek zorunda kaldı.
Dünya şimdi Tahriri Meydanı iki kez dolduran Mısır Halkının bu iki farklı tavrını sorguluyor.
Dünyanın efendisi Amerika şaşkınlık içinde… Tıpkı parmaklarındaki diğer kukla iktidarlar gibi… Ve "Böyle olmamalıydı." Diyerek gelişmelerden hoşlanmadığını dile getiriyor.
Elbette demokrasilerde belirleyici olan yasal çerçeveler içinde yapılan seçimlerin sonucunda ortaya çıkacak halkın iradesidir.
Hiçbir askeri darbe demokrasiden söz eden bir dünya için geçerli yol değildir. Ancak demokrasiden söz edenlerin salt çoğunluk elimdedir diyerek tek yanlı ve anti demokratik tavırlar sergilediği zaman "Sandıkla gelen sandıkla gider." Kuralı ortadan kalkar. Sandıkla gelenlerin sandık üzerinde ayak oyunları fark edildiğinde ise kaçınılmaz olarak bu kez o kuralın yerini "Adaletsiz ve şüphelerle dolu bir seçimle gelen ve halkın demokrasi özlemlerini çiğneyenler, kral kesilenler devrimle gider." kuralı alır.
Mısır'la ilgili sorulara yanıt ararken şu an dünyadaki ulusların liderlerinin tavır ve düşüncelerine bakılmalıdır. Mısır'da başlayan yeni bir dönemin şifreleri iyilerin ve kötülerin ortaya koyacakları eylemlerdedir.
Dünyadaki gelişen olayları izleyen biri olarak Tahrir Meydanında askerlerle kucaklaşan halkın bir arada olduğu fotoğrafı yakın planda irdelemeye çalışanlardanım.
Bu fotoğraf bir zamanların laik Mısır'ı hakkında en iyi ipuçları verecek fotoğraflardan biri olarak çok önemlidir.