Mizah da yaşamın bir ilacıdır

1996 yılında Karadeniz fıkralarının kasıtlı olarak -bilmeyerek değil- kirletilmesini önlemek için KARADENİZ FIKRALARI AJANS'ını kurmuştum. Amacım, dillerden düşmeyen, ama yüzde doksanı yabancı fıkralardan oluşan uydurma/uyarlama sözde Karadeniz fıkralarıyla mücadele etmek ve gerçek, Anzer Balı gibi özgün fıkralarımızı gazeteler yoluyla/aracılığıyla okurlara sunmaktı. Bir faks aldım ve fıkra yayımlayan yerel-yaygın gazetelere derlediğim özgün fıkraları bedava servis etmeye başladım. Bir, iki, üç yıl böyle devam ettim.

1996 yılında Karadeniz fıkralarının kasıtlı olarak -bilmeyerek değil- kirletilmesini önlemek için KARADENİZ FIKRALARI AJANS'ını kurmuştum. Amacım, dillerden düşmeyen, ama yüzde doksanı yabancı fıkralardan oluşan uydurma/uyarlama sözde Karadeniz  fıkralarıyla mücadele etmek ve gerçek, Anzer Balı gibi özgün fıkralarımızı gazeteler yoluyla/aracılığıyla okurlara sunmaktı. Bir faks aldım ve fıkra yayımlayan yerel-yaygın gazetelere derlediğim özgün fıkraları bedava servis etmeye başladım. Bir, iki, üç yıl böyle devam ettim.

 

Sonuçta gördüm ki, fıkra yayımlayan gazeteci arkadaşlarım benim kendilerine gönderdiğin fıkralar dışında uydurma fıkralara gazetelerinde yer vermiyorlar. Şimdilerde dikkat etmeyenler de var, yok değil. Ama bir duyarlılık oluşturmuş olmaktan mutluyum.

 

O tarihlerde (1996) mizah adına başlattığım bir başka atılımım oldu.

 

Faks aldım ya; her gün çizdiğim karikatürleri; hiç karikatür yayımlamayan yerel gazetelere göndermeye başladım.  -Çizer arkadaşlarımdan kimileri bu davranışımı yanlış değerlendirip kızmışlardı bana ama neyse...-  Tabii ki, önceden illerdeki gazeteci arkadaşlarımla telefonla konuşup anlaştım. Bu konuda çekingen olanların varlığını gördüm.

 

Ama en başta Balıkesir'de duayen gazeteci/yazar Rahmetli Ekrem Balıbek "-Ne demek, hiç durma gönder. Bundan daha güzel gazetecilik mi olur?" dediğini çok iyi anımsıyorum. Başlangıç bu oldu. O günden bugüne yerel basında her ilde bir gazete olmak üzere 81 ilimizden sadece 5'ine ulaşamadım. Şimdi yerel  basında karikatür yayımlama alışkanlığı çoktaaan başlamış bulunuyor.

 

İlginçlikler yaşamadım mı? Hem de nasıl... Telefonla konuşuyor, anlaşıyoruz, karikatür servisimi başlatıyorum. On gün geçmiyor, "- Hikmet Bey, kusura bakmayınız, karikatür yayınlamıyoruz." mesajı geliyor adresime. Küsecek, darılacak şey değil, o ilde başka gazete buluyorum. Bu arada, 76 gazeteye karikatür servisi yapıyorum, bir de Trabzon'la adı nerdeyse birlikte anılan TAKA mizah kültürü sayfasını düzenliyordum Karadeniz gazetesinde...

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme