Her yönüyle modern bir kentte yaşamak, herkesin arzuladığı ve toplum olarak da, hak ettiğimiz bir şey olsa gerek. İl dışına çıktığımız zaman kendi kendinize; "bizim neyimiz eksik" demeyenimiz yok herhalde. Çünkü haklı yere ve orada ki, insan gibi bizimde yaşama hakkımız vardır diyoruz. Yalnız iki yaşam yeri arasında unutulmaması gereken sorun bundan elli, belki yüz yıl önce şehir şekillenirken ( imar) ileriyi düşünerek, yüz belki iki yüz yıllık yaşam koşulları ve nüfus artışını hesaba katarak şekillendirmişlerdir. Böyle olunca bugünün, şartlarında modern yaşamak ve modern bir şehir yaratmak zor olmasa gerek.
Geçmişte ki yönetici ve idarecilerimizin ileriyi düşünmemeleri bugün maalesef, hep beraber cezasını çekmekteyiz. Tabi onları da eleştirmek ne derece doğru olur, bilemem. Şartlar belki elverişliydi ama maddi imkânları varmıydı aslında, hepsini düşünmek ve hesaba katmak lazım. Bizler onların torunları olarak, ister istemez bu gün onlara hata yapmışlar ve keşke, bugünü düşünselerdi demeden geçemiyoruz. Geçmişin tüm koşullarını göz önünde bulundurarak maddi ve manevi tüm koşulları düşünürsek, aslında onları eleştirmek etik olmasa gerek. Hepsini rahmetle anıyorum.
Peki bundan yüz yıl sonra torunlarımız, bizler için aynı şeyi düşünür mü? Bence bize rahmet bile okumazlar. Neden? Şartları göz önünde bulundurursak bugün, tüm imkânlar geleceğimizi şekillendirmek açısından uygun. Zorluk çıkarmak etik midir? Hayır. Birkaç örnek verelim;
Bizler her türlü hizmeti istiyor muyuz?
Altyapılar eksiksiz olsun diyor muyuz?
Yollarımız geniş ve asfaltlı olsun istiyor muyuz?
Yeşil alanlarımız parklarımız olsun istiyor muyuz? vs.
Daha fazlasını istiyoruz. Bunları isterken de bana dokunma diyoruz, ama yap, nasıl yaparsan yap. Çoluk, çocuk perişan olur diyoruz. Evet çoluk, çocuk perişan olur lafı aslında bilinçsizce ve geleceği düşünmeden kullanılan egoist bir cümle. O çocuğun geleceğini düşünürsek elli belki yüzyıl sonrasını düşünerek, bizlerin çekmiş olduğu zorlukları, onların rahat ve modern bir şehirde yaşama olanağı olmalıdır. Böyle bir algı ile ancak, onlara yazık etmiş olmayız. Yeni imar planına yapılan itirazların büyük çoğumluğu, geçmişte yapılan çıkar amaçlı imar tadilatlarıda bu düşünceden kaynaklanmıştır.
Evet su istiyoruz, kanalizasyon istiyoruz, yol istiyoruz, asfalt istiyoruz, çevre yolu istiyoruz, ama sakın bana dokunma diyoruz. Galiba hayal dünyasında yaşıyoruz. İleriyi düşünerek, keşkelere maruz kalmamak adına ve torunlarımız; keşke dedelerimiz böyle yapsalardı dememeleri için, biraz fedakâr olmalıyız, hep beraber çaba göstermeliyiz. Emin olun ki bu günün şartlarında geleceğimiz olan çocuklarımıza, altyapısı bitmiş, yolları geniş ve çevre yolu olan, modern bir şehir bırakmasak bizleri saygıyla anmazlar.
İlimiz büyük şehir oldu, belediyeler çoğaldı ve en önemlisi hizmetler çoğalacak, yatırımlar gelecek, bizler de Van'ımızın geleceği için lütfen duyarlı olalım. Yanlışlıklar yapılabilir, belki haksızlığa da uğrayabiliriz fakat çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Yeter ki sorumluluklarımızı bilelim ve yapılan hizmetlere engel olmadan yasalar çerçevesinde hakkımızı arayalım. Hep beraber modern bir şehirde yaşamak dileği ile.
Sağlıcakla kalın.