MOLLA ALİ
Kıymetli abim Celil Göngör bey'in Molla Ali'nin ölümü üzerine Beşir Atalay'ın 1984'te İslam Dergisi'nin 15. sayısında yazmış olduğu yazıyı arşivinden çıkarıp gönderince benimde rahmetli ile ilgili hatıralarımı tedai ettirdi.
Bir şehre âşina olmak için ona tabiatın ve tarihin kazandırdığı güzellikler yanında o şehre hususiyet kazandıran şahsiyetlere değerlere de bakmalısınız. Bu şahsiyetler o şehrin alim, mütefekkir sanatçı yazar gibi yetişmesi türlü şartlara bağlı değerlerdir. Bu değerlerin kadir ve kıymetini bilmek için şehrinize yâr olmanız icap eder. Ağyar olanlar şehrin bu kıymetlerine bigânedirler. Bu insanlar bir medeniyetin manevi mimarları yani şehir hayatının okulsuz hocalarıdır. Onların görgüsünden terbiyesinden bilgisinden feyz almak için o kültür ve irfân ikliminin zenginliğine âşina olmanız icap eder. Şehir iklimi bu bakımdan bu değerleri yetiştiren devasa bir okuldur. Bu açıdan bir şehrin zenginliği geçmişten müdevver kültürel ve tarihsel birikimleri kadar bu birikimlerin ve geleneğin farkında olan şahsiyetlerin bu değerleri gelecek nesillere aktaracak bir süreklilik ve sahicilik düşüncesi içinde bir devam fikrine de bağıldır. Bu şehrin kültür ve irfan ikliminde yetişen en önemli değerlerden biri de Molla Ali (Ali Çalım)'dır.
İskele caddesinde şimdiki gibi çarşıya doğru akan arabaların olmadığı devirlerdi. İskele Caddesi'nde sükût ve sükûn içinde akşam karartısına kadar devam eden kavakların serin gölgesini yerlere serdiği zamanlardı.