Motiflerin gizli dili, aşkın ince sızısı…

Gizemsel ve bambaşka öyküsü olan alın teriyle, göz nuruyla harmanlanmıştır kilimlerimiz. Motiflerin gizli dilidir onlar. Sevdaları besler her ilmeğinde. Anadolu kilimleri, ona ilmik atan kadınların sessiz çığlığıdır. Her zerresinde özlem vardır, yalnızlık vardır. Buram buram sevgi kokar, aşkın ince sızısı, biraz da dokurken dertleştiği sırrı vardır. Çünkü her kilim kendi dilini konuşur. Deseniyle, motifiyle, rengiyle, kompozisyonlarıyla kendi türküsünü, kendi öyküsünü anlatır.

Gizemsel ve bambaşka öyküsü olan alın teriyle, göz nuruyla harmanlanmıştır kilimlerimiz. Motiflerin gizli dilidir onlar. Sevdaları besler her ilmeğinde. Anadolu kilimleri, ona ilmik atan kadınların sessiz çığlığıdır. Her zerresinde özlem vardır, yalnızlık vardır. Buram buram sevgi kokar, aşkın ince sızısı, biraz da dokurken dertleştiği sırrı vardır. Çünkü her kilim kendi dilini konuşur. Deseniyle, motifiyle, rengiyle, kompozisyonlarıyla kendi türküsünü, kendi öyküsünü anlatır.

 

Kilimler Anadolu kadınının tınısı, doğanın tezgâha düşmüş en güzel tablosudur. Çoğu zaman da bir yuvanın sıcaklığını verir, ısıtır içimizi kırmızı, lacivert, beyaz, gök mavisi rengiyle. Arar çoğu zaman gözlerimiz sarı ve yeşili nerede diye.

 

En çok kırmızı, siyah motifler çeker bizi kendine. Renklerin ve motiflerin içinde kayboluruz. Her bir renk ayrı bir duyguyu çağrıştırır. Ve gizemiyle peşinden koşturur. Bazen bir yaygı olur mutfağımızda, bazen otantik bir obje olur işyerimizde, bir koltuğun üzerinde, bazen de bir vitrine ışıltı verip geleneksel bir ruh katar, görenin içini yakar, çeker kendine… Dokuyanın ellerinde yaşam bulur.

 

Kadın yine tüm yaratıcılığı, yaşamdan aldığı enerjiyle oturur tezgahına. Döker içini kimi derdini, kimi de özlemini ilmek ilmek işlediği kilime anlatır.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme