Muharrem İnce: Eğitimde 1+8+4 sistemi olacak
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim süreci ve sonrasına dair bütün merak edilenleri CNN TÜRK'te canlı yayında değerlendirdi. Eğitim sisteminde yeni bir döneme başlanacağını ifade eden İnce, '4+4+4 sistemi devam etmeyecek. 16 yılda 6 bakan, 5 sınav değişikliği. Sınavda 9 ay kala bir değişiklik yapıldı. Eğitimde 1+8+4 sistemi olacak. Ayrıntılarını açıklayacağız' dedi.
CNN TÜRK’te yayınlanan, Başak Şengül moderatörlüğünde, gazeteciler Hande Fırat, Hakan Çelik ve Murat Çelik katıldığı Seçime Doğru Özel programında, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce gazetecilerin sorularını yanıtladı. ‘Üst akıl’ ifadesine sert tepki göçsteren İnce, “Üst akıl. Kim bu? Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Türkiye’nin 450 milyar dolar borcu var. Bunun 320 milyar doları son 16 yılda yapılmış. Yabancının Türkiye’den alacağı var. Alacağı olan birisi Türkiye’yi batırmak ister mi? Yabancı önce alacağını almak ister. Kimse bu üst akıl, gel beraber mücadele edelim. Yalan söyleme insanlara” dedi.
“ACİL OLMAYANLARI ERTELEYECEĞİM”
Mevcut hükümetin yatırımlarını da eleştiren İnce, “Acil olmayan kamu yatırımlarını erteleyeceğim. Polisiye tedbirlerle ekonomi olmaz. Siz demokrasinizi, hukukunuzu düzeltin. Sabit kur gibi dedikoduları tümden yok edeceğiz. Ziraat Bankası yüzde 80’ni tarım ve tarıma dayalı olanlara kredi verecek. Halkbank esnaf ve KOBİ’lere kredi verecek. Türkiye dışarıdan para aldı bununla taşa toprağa gömdü. Gerisini alamayacak üretim yapmadığı için” ifadelerini kullandı.
“ATATÜRK HAVALİMANINI PARK YAPACAĞIM”
Cumhurbaşkanı olması durumunda nasıl bir politika izleyeceğini açıklayan İnce, “Yabancı ve Türk yatırımcılar korkuyor. 16 yıl sonra ‘ben şunu yapacağım’ diyemez birisi Erdoğan ancak özür diler. İnce ‘Size 3600’ü vereceğiz’ demiş, aklın başına gelmiş, şimdi çıkmışsın ‘3600 vereceğiz’ diyorsun. Bunlar komik. Ben vereceğim. Havalimanını park yapacaksa itirazım olmaz. Atatürk Havalimanı’nı ben park yapacağım. Cumhurbaşkanı olursam Bir hafta içerisinde Merkez Bankası’nın para politikaları bağımsız olacak. Merkez Bankası Başkanı CHP Genel Merkezi’ne çağrılmayacak. Kanal İstanbul Projesi’ni durduracağız. Gençlere bağıran çağıran değil. Ben onların abisi. Bu ülkede iyi yetişmiş evlatları Güney Kore’de olduğu gibi onları iyi yetiştiren. Kamuda yükselmelerinin önünü açan. Başörtülü başörtüsüz… Sağcı solcu hiç fark etmeden ekonomi tıp bilgisine bakarak. Yönetim eğitim bilgisine bakarak onların önünü açmak hedefimiz bu zaten” dedi.
İnce Cumhurbaşkanı olması durumunda ekonomiyi nasıl yöneteceklerini sıraladı:
1- En acil işimiz hukuk devleti. Yargıyı düzelteceğiz. Geçen akşam Avrupa Birliği’ndeki büyükelçilerle birlikte bir iftar yemeğinde bulundum. Onlara şunu anlattım ‘Siz istediğiniz için değil, biz istediğimiz için.’ Biz özgür bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Siz bizim yargımızı beğenmiyorsunuz haklısınız. Ama bizde beğenmiyoruz. Fakat siz beğenmediğiniz için değil. Benim milletim doğru dürüst bir yargıyı hak ettiği için.”
2- Yatırımcının önündeki bürokratik engelleri kaldıracağız. Güvenilir ve öngörülebilir bir yatırım ortamı kuracağız.
3- İdeolojik saplantılardan uzak duracağız. Yani faizle kavga etmenin bir anlamı yok. Faizin haram olduğunu bütün müslümanlar haram kabul eder ki bende kabul ediyorum. Bizim dinimizde böyle. Ama bizim dinimizde böyle diye ama dünyanın da kuralları var. Ben ülkemi yönetiyorum yani ülkeyi bu dünyanın içerisinde yönetiyorum.
4- Ekonomik kurulların başına liyakatı esas alarak atama yapacağız. Asla benim adamım diye hareket etmeyeceğiz. Bir başkası israf ekonomisinden vazgeçeceğiz. İlk kez bir Cumhurbaşkanı adayı vatandaşa ‘Kemer sık’ demeyecek. Devlet kemer sıkacak. Saraydan başlayacağım o sarayı kullanmayacağım. Cumhurbaşkanlığıyla ilgili masrafları söyleyeyim;
2007 Cumhurbaşkanlığı bütçesi – 33 milyon
2014 – 199 milyon
2018 – 845 milyon
Yani 2007’de 33 milyon, 2018’de 845 milyon… 25 kat artmış. Bu ülkede kimin geliri 25 kat arttı? Bir tek Cumhurbaşkanının 25 kat arttı. Bu savurganlık buna son vereceğiz. Burayı bilim merkezi yapacağız. Dünya çapında saygın bir yer yapacağız. Ben 14 sene sonra bir daire sahibi oldum. bana saray gibi orası. Çankaya Köşkü’nü de devletin işleri için kullanırım.
Bakın ülkem adına üzüldüğüm bir örnek daha verim;
2017 YILI CUMHURBAŞKANLIĞI GİDERLERİ
Ocak 15 milyon, Şubat 26 milyon, Mart 27 milyon, Nisan 27 milyon, Mayıs 26 milyon, Haziran 32 milyon, Temmuz 26 milyon, Ağustos 29 milyon, Eylül 24 milyon, Ekim 32 milyon, Kasım 29 milyon… Sıkı durun… Aralık 359 milyon…
Bu ne demektir biliyor musunuz? Bir bütçe var ay ay 25-30 milyon harcanmış. Aralığa gelinmiş bakmışlar kasada para kalmış. Hadi bunu harcayalım demişler. Harcama bunu ne olacak. Aralığa gelmiş 359 milyon harcamış. Benim üzüldüğüm bu tür harcamalar. İsraftan insafa geçeceğiz. Bu rakımları internetten bulabilirsiniz halka açık.
99’da bir deprem vergisi koydular. AKP bunu kalıcı hale getirdi. 64 milyar yeni parayla. Sonra 12 yıldaki ÖTV toplamı da 895 milyar. Yani 200 Osmangazi Köprüsü, 200 Avrasya Tüneli yapılabilir.
Bugün Erdoğan açıklıyor polislere 3600, öğretmenlere 3600, Cemevlerinin statüsü… Ya 16 yıldır aklına bu yeni mi geldi? Ona bir önerim var. Meclis kapalı. Kanun Hükmünde Kararnamelerle bunları yapabilir. Niye seçimi bekliyorsun. Seçim öncesi yap hem oy alırsın. Çünkü yapamayacak yapmayacak… Tercihi o çünkü. Ekonomi bir tercihler meselesidir. Tercihinizi hangi yönde yapacaksınız fakir fukara yönünde mi? Cemevlerinin statüsünü nasıl bu kadar zaman gündeme getirmedi. Biz bunu defalarca Meclis’e sunduk. Hepsinde reddedildi. Alevileri şimdi mi hatırladın? Yani alevilerin buna inanacağını mı zannediyorsun? Polislere öğretmenlere din görevlilerine bir KHK ile versin bunları niye yapmıyor? Yapmayacak… 2002’deki bir Kocaeli konuşmasında ‘Atanmayacak öğretmen kalmayacak’ demişti. Ama 350 bin öğretmen var şu anda. Bakın Türkiye’de 922 bin çocuk okula gitmiyor. İlkokulda 482 bin çocuk, ortaokulda 243 bin çocuk, lisede 1 milyon 166 bin… Yani toplam 2 milyon 819 bin çocuk sistem dışında şu anda.
Sıkı durun size bir bilgi vereceğim. 15-29 yaş nüfusu arasında 18 milyon gencimiz var. Bu ülkeyi ben yönetiyor olsaydım işi gücü bırakırdım sadece bu işle ilgilenirdim. Bu 18 milyon genç arasında 5 milyon genç işte değil okulda değil kursta değil nerede olduğu belli değil. Bu ülke kalkınabilir mi? Bu çocukların kaydı yok. Bakın üç tarafı denizlerle çevrili bu ülkede balıkçılık gelişmiyor, deniz ulaşımı gelişmiyor, meraları boş, sanayisi boş… Biz bu ülkenin nöbetçisi değil üretkeni olmalıyız.
YENİ EĞİTİM SİSTEMİ
Eğitim sistemiyle ilgili yeni bir düzenlemenin şart olduğunu ifade eden İnce, “4+4+4 sistemi devam etmeyecek. 16 yılda 6 bakan, 5 sınav değişikliği. Sınavda 9 ay kala bi değişiklik yapıldı, 7 ay kala bir daha yapıldı… 2 ay kala da tarih değişikliği yapıldı. Neden çocukların sınav tarihini değiştiriyorsunuz? Seçimin tarihini değiştirin. Bir yanda sınav, bir yanda seçim… Hangisi daha değerli? Bence sınav daha değerli. Çocukların geleceği siyasetçilerin geleceğinden daha değerlidir. Önce çocuklar sonra biz. Eğitimde 1+8+4 sistemi olacak. Ayrıntılarını açıklayacağız. Asla dayatma olmayacak. Taraflarla masaya oturacağız. Siyasal uzlaşma sağlayacağız. Milli politikamız olacak. Sınav güvenilir, geçerli ve adil olacak. FETÖ ile AK Parti birlikte aynı bedende iki ruh gibilerdi. Birlikte yaptılar bunları. Bunu 2013’e kadar yaptılar. Komik bir şey söyleyeyim size; Bu resmi belgedir. 17-25 Aralık’tan sonra, FETÖ’cü okullara devlet 114 trilyon para harcadı. Ne zaman biliyor musunuz? Tarihini de söyleyeyim; 2015-2016 eğitim-öğretim yılında. Bu benim soru önergem. Milli Eğitim Bakanlığı’nın cevabı. Henüz kapatılmamış. Ben sormuşum. Sayın Erdoğan 2001 yılında partiyi kurdun, partiyi kurmadan önce Fetullah Gülen’e ziyarette bulundun mu?” dedi.
FETO’NUN İADESİ
FETÖ elebaşının iadesiyle ilgili de İnce, “Muharrem İnce boş konuşmaz. Ne zaman ne kadar söyleyeceğime bırakın onu da ben bileyim. 3 Temmuz 2017 Bekir Bozdağ, ‘Efendim biz gönderirsek mahkeme reddeder diyor. Biz de onlara siz gönderin reddedeceklerse reddetsin’ diyoruz. Yani reddedeceğini biliyor. Yani ABD FETÖ’yü göndermez, Tayyip Erdoğan da istemez. Neden istesin ki? Bir fotoğraf var. Gülen’i ziyaret ediyor AK Partili vekiller. Normalde başı açık olan kadın vekiller, Gülen’in yanında başlarını kapamışlar. Peki siz Hande Hanım. Başınız açık. Başınızı kapattığınız anlar da vardır. Pensilvanya mübarek bir yer mi ki o kadınlar başlarını kapamışlar. Soru 2: Orada diz çökenler, şuan 5 tanesi vekil listesindeler. Bunlar ne konuşuyorlar? 2012’den bu yana 5 yıl geçti, hâlâ alamadılar. İddia ediyorum usulüne uygun istemediler. İlk 23.7.2017’de istemişler. FETÖ’cüler darbe yapmış, bir yıl sonra istemişsin. 1 yıl neden bekledin?” ifadelerini kullandı.
“GÜLEN BUNLARIN ESKİ ORTAĞI”
“Sadece ABD ve İngiltere’de suçluların iadesi konusunda daha zorlaştırılmış maddeler var” diyen İnce, “Türkiye, bu zor koşulları yerine getirmeden istemiş. Usulüne uygun bir şekilde isteyeceksiniz. Ben önümüzdeki günlerde 2 arkadaşımızı Adalet Bakanlığı’na göndereceğim. Darbe girişiminden sonraki iade talebi doğru değil. Sizdeki bilgi doğru değil. Tekrar söylüyorum ‘Fethullah Gülen istenmedi’ demiyorum. Usulüne uygun olmadığını, dosyayı inceler uzmanlar, ‘Şurada yanlış yapmışsınız’ derler. Ben arkadaşlarımızı göndereceğim, dosyayı bana gönderirlerse ‘Şurası eksik’ diyeceğim. Bana, ‘120 koli, tercümeleri bile doğru düzgün yapılmamış, çoğu gazete küpürüyle dolu’ dendi. Ben Türk yetkiliye inanmak isterim. O dosyayı incelemek uzmanlık ister. Belgeleri ortaya koysunlar çıkar ortaya. Fetullah Gülen bunların eski ortağı. Ben milletin vicdanına bırakıyorum. 15 Temmuz’dan 1 yıl sonra istenmişse, neden 1 yıl beklediniz? Amerikalılar ipe un serebilir neden bu fırsatı veriyorsunuz” şeklinde konuştu.
PARLAMENTER SİSTEM VAADİ
Seçilmesi durumunda parlamenter sistemin nasıl olacağını da anlatan İnce, “24 Haziran’da seçildim, 25’inde Parlamenter sisteme dönecek miyiz; hayır dönmeyeceğiz. Nasıl dönelim? önce onarımı yapmak zorundayız. Bunu iki yıl içinde yapıp o süre içinde şeffaf bir devlet yapısı, bağımsız mahkemeler verdiğimiz vaatler; mesela OHAL’i hemen bir günde kaldırmamız lazım. Yemini eder etmez bunu yapmamız lazım. Bütün bu onarımı sağladıktan sonra neden olmasın, yapmalıyız bunu. Dokunulmazlık konusu mesela ben bu konuda partimden ayrı durdum, çıktım ve hayır verdim. ‘Çıkıp HDP’yle aynı kefeye koyarlar zor durumda kalırız’ dediler. Ben hiç de zor durumda kalmadım. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Mesela bunu gerçekleştirseydik referandumda Selahattin Demirtaş içeride olmazdı, referandum da kabul edilmezdi. Türkiye’nin özgür olmasını istiyorsak, tek adamdan kurtulmak lazım. Ben tek adam olmayacağım ama güçlü bir lider yanımda da ehliyetli, liyakatlı bir kadro olacak. Tek adamdan güçlü lider ve liyakatlı kadroya geçeceğiz. Bunu kısa sürede tamamlayıp parlamenter sisteme geçeceğiz. Bunu yaptıktan sonra ben bütün liderleri masanın etrafında toplayabilen memleketini barıştırmış biri olacağım. Tüm ülkeyi temsil edeceğim ve yanımda da her kesimden insan olacak. Ben bu yüzden parti rozetini çıkarıp Türk bayrağı taktım yakama” ifadelerini kullandı.
ÇATI ADAY TARTIŞMASI
Abdullah Gül’ün adaylığıyla ilgili de İnce, “Birinci turda çatı aday matematik bilimine aykırıdır. Doğru olmaz. Ben olsam da olmaz Abdullah Gül olsa da olmaz. Birinci turda herkes yarışmalıdır. Aday sayısı fazla olunca katılım artar ve seçilmek zora girer. Birinci turda çatı aday olmaz ikinci turda olur bu. Birinci turda çatı aday olsaydı kaybederdik” dedi.
AF TARTIŞMASI
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sık sık dile getirdiği af konusuna da değinen İnce, “Affa ihtiyaç yok. Önce adalete ihtiyaç var. Sürekli af ile uğraşacağınıza, adaleti bir kez kurun. Hukukun üstünlüğünü uygulayın ondan sonra tekrar uğraşmayın. Af bataklığın üzerindeki sivrisineğe benziyor. Sineği öldüreceğine bataklığı kurut bir daha uğraşma” ifadelerini kullandı.
İSYAN İDDİALARI
İsyan iddialarının da vahim olduğunu dile getiren İnce, “Cezaevlerinde isyan iddiaları çok tehlikeli şeyler. Bunlar şimdi mi sizin aklınıza geldi. Bunlar doğru bile olsa halkın önünde konuşmamak lazım, devlet böyle bir ihtimal olsa halleder. Gereksiz bir konu üstünde durmaya gerek yok” dedi.
GENELKURMAY BAŞKANININ ABDULLAH GÜL’Ü ZİYARETİ
Abdullah Gül’ü ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a da sert tepki gösteren İnce, “Bu ülkenin Genelkurmayı Cumhurbaşkanlığına aday olması muhtemel bir kişinin bahçesine helikopterle inemez. İnerse onu o gün görevden alırım. Kimse buna nezaket ziyareti demesin, öyle bir nezaket ziyareti olmaz. Cumhurbaşkanlığının sözcüsünün ne işi var o zaman orada? Neden bahçeye iniyorsunuz? Bu bir güç gösterisidir. Benim cumhurbaşkanlığımda bir genelkurmay başkanı bunu yapamaz. Yaptırmam” şeklinde konuştu.
NE KADAR BAĞIŞ YAPILDI
Şu anada kendisine yapılan bağışları da açıklayan İnce, “Devletin uçakları sayın Erdoğan’ın emrinde, devletin örtülü ödenekleri emrinde. Bizim de kiraladığımız 8 kişilik bir uçağımız var. Şimdiye kadar herhalde 9 milyon bir para toplanmış. Tabi katkılarını bekliyoruz. Bir yanda devletin olanaklarıyla miting yapan bir yandan da ben, milletin katkılarıyla miting yapan biri var. Ben burada herkesten destek bekliyorum” dedi.
MİLLETVEKİLİ LİSTESİ TARTIŞMASI
CHP’nin milletvekilliği listesinde yer almayan isimlerle ilgili İnce, “Listede olmayan arkadaşlar miting alanındalar. Geçen gün listede olmayan 15 arkadaşımız miting alanındaydı. Miting bitince bana ‘Başkanım emrindeyiz, listede olmamamız hiç önemli değil. Yapabileceğimiz bir şey var mı? Biz senin seçilmen için uğraşacağız” dediler. Hiçbir küskün yok liste için. İnanın durum böyle” ifadelerini kullandı.
SURİYELİ SORUNU
Suriyeli sorunuyla ilgili de İnce, “Esad’a ne özel bir kinim ne de özel bir sevgim var. Kardeşim Esad’dan Kanlım Esed’e geçmemeliyiz. 4 milyon Suriyeli yaşıyor ama bizim orada büyükelçiliğimiz yok. Denenmelidir. Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalıdır, anayasa oluşturulmalı ve seçim yapılmalıdır. Kim seçilirse onu tanırım. O komşunun iç meselesidir. Öyle olursa evlerine dönerler. Bayramda gidiyorlar 10 gün kalıp buraya geliyorlarsa demek ki kalabilirler. Laubali bir devlet yönetimi. Ne demek ya? Bayramda tatile gidebiliyorlar. Kapatırım kapıyı. Burası aşevi mi?” ifadelerini kullandı.
KÜRT SORUNU
Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini de açıklayan İnce, “Kürt sorunu bir siyasi ahlak sorunudur. Adını doğru koyalım. Kürt sorunu siyasi, ekonomik ve her şeyden önce bir siyasi ahlak sorunudur. Çocuklarımıza önce resmi dilimizi Türkçe’yi öğreteceğiz. Resmi dili öğretirken anadili de öğreteceğiz. Uluslararası dilleri de öğreteceğiz” dedi.
Kaynak: Sözcü