Müslümanlar!... ne zaman dininize sahip çıkacaksınız?

Haftalardır ülke gündeminde kasıtlı bir şekilde tutulmayan çalışılan "Gezi Parkı Eylemleri" tüm ülke halkını bezdirdi ve eylem gerçekten de amacını ve kastını aştı. Birileri çevreyi, ağacı korumak niyetiyle ortaya çıktı. Ancak dış güçlerin destek ve provakatörlüğü ile bu eylem farklı noktalara çekildi. Medya ise bu eylemleri ülkenin tek gündemi haline getirdi. Sanki bir aydan bu yana ülkede başka bir zulüm yaşanmamış, dünyada ki kanı akıtılan mazlum Müslümanların kanı dinmiş ve yalnızca Gezi Parkı'nda tecrit uygulanmakta, kan akıtılmakta, şiddet uygulanmaktadır görüntüsü çizilmiştir. Taksim eylemleri adeta dünya ve ülke gündeminin üzerine bir örtü gibi örtülerek; o örtünün altında dünya ve ülke mazlumlarının hakları gasbedilmiş, inanmış kitlelere zulmetme eylemi tüm hızıyla devam etmiştir. Tüm bu yaşanan haksızlıklar, Gezi Parkı'nın gölgesinde kalmıştır.
Çok uzakta değil, Menemen'de başı örtülü Müslüman bir kızımız, geçtiğimiz karne haftasında,  sınıf birincisi olmuş, diğer birincilere ödülleri verilmiş, ancak o kız çocuğumuz ödülünü almak için sahneye çıkınca, ödülü verilmemiş. Neymiş efendim, kızımızın başında eşarp varmış. Körpecik kızımız  o kadar  çok üzülmüş ki yıkılmış, ağlamış. (Menemen T.C Erol Tarakçıoğlu Okulu öğrencisi Mümine Kalkan.) Bu memlekette kılık kıyafet konusunda mini eteklilere, bikini mayolulara eziyet yapılıyor mu? Büyük medya müstehcen yayın konusunda gemi azıya alındı. Gazeteler ve tv'ler şehvet dolu. Zavallı dindar bir kızcağız çalışmış, çabalamış, birinci olmuş ve sonra ödülü verilmiyor, neymiş başı örtülüymüş. Okul idarecileri isteseydiler kıza ödülünü veremezler miydi? Pekala verirlerdi ama kalıplaşmış zihinler, buna izin vermedi. Peki bu memlekette yaşayan on milyonlarca Müslüman bu rezalet karşısında ne yaptı? Birkaç cılız e-mail, birkaç inilti… Çoğumuzun haberi dahi olmadı bu yapılandan. Çünkü medya bu haberi yapmadı. Yapmak istemedi, daha doğrusu, işine gelmedi.
Müslümanlar o kadar parçalanmış, o kadar bölünmüş, o kadar Protestanlaştırılmış ki, böyle haksızlıklar karşısında yüz binlercesi birden legal bir protesto dahi yapamıyor. Hiçbir ağırlıkları yok Müslümanların. Böyle bir rezalet karşısında sayın Cumhurbaşkanına, sayın Başbakana yüz bin e-mail çekilemez miydi? Çekilebilirdi ama bunu yapamadık. Elimden gelse başı örtülü olduğu için kendisine ödülü verilmeyen, aşağılanan, dolaylı şekilde hakarete uğrayan, hakları ihlal edilen kızın bundan sonraki yıllarda iyi bir tahsil görmesi için planlar programlar yaptırır, bu iş için gerekli masrafları karşılardım. Bu kızımız madem ki, ödül kazanacak kadar çalışkan ve zeki, ona ileride paralel ve alternatif bir eğitim verilmelidir.
Çok değil, daha birkaç hafta öncesine kadar ülke gündemimizin en birinci meselesi, Suriye'de katledilen, evleri basılıp haksız yere tutuklanan insanların dramı ve Filistin Gazze'de Siyonist İsrail tarafından uygulanan haksız ambargo değil miydi? Reyhanlı'da hunharca katledilen 50 masum sivil halkımızın gönüllerdeki acısı daha dinmeden, Irak'ın farklı kentlerinde her gün patlatılan bomba yüklü araçlarla hayatını kaybeden masum insanların çığlıkları, evet hepsi bir çırpıda Gezi Parkı'na gömülüverdi. Dünyada yaşananlar bu zulümler  son mu buldu? Dünya güllük gülistanlık mı oldu. Allah'ın dini emin ellerde. Yeryüzünde adalet ve merhamet bayrağı dalgalanmakta ve bizler de oturmuş; televizyon ekranlarında Gezi Parkı eylemlerini izliyor ve olaylar üzerine yorum yapabiliyoruz. Müslümanlar artık silkinin ve kendinize gelin. Allah'ın Kitabı Kur'an-ı Kerim'e ve Resulüne sahip çıkın. Yoksa Rabbimiz bizleri helak eder de onun dinine sahip çıkan ve  O'na teslim olan kavimler yaratır. Bizde kaybedenlerden, helak olup gidenlerden oluruz. Ayeti Kerime'de: "Eğer (emrolunduğunuz bu cihâda) elbirlik çıkmazsanız (Allah) sizi pek acıklı bir azaba dûçâr eder, yerinize sizden başka (itaatli) bir kavmi getirir. Siz Ona hiç bir şeyle zarar yapamazsınız. Allah her şey'e hakkıyle kaadirdir. (Tevbe/39) buyrulmaktadır.
Ne zaman uyanacaksın "Ey Müslüman" ve ne zaman dinine sahip çıkacaksın. Gezi Parkı'nda yaşananlar bizlere hiç mi bir şeyler hatırlatmıyor? Hiç mi aklımıza mazlumların hakkını savunmak, inancından dolayı horlanana ve katledilene sahip çıkmak gelmiyor? Soruyorum sizlere ey Ümmeti Muhammed...
Ya bu deveyi güderiz, ya bu diyardan gideriz.
Selam ve muhabbetle...