MUSTAZAFLAR POLİTİKASINI AÇIKLADI

Mustazaflar Hareketi kurucuları, kuruluş ve teşkilatlanma çalışmaları için Van'da olağan bir toplantı düzenledi. Mustazaflar Hareketi Sözcüsü Av. Hüseyin Yılmaz, Van'da yaptıkları olağan toplantılarında İslam coğrafyasında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi. Son günlerde Suriye üzerinden oynanan oyunlara karşı dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapan Av. Hüseyin Yılmaz, Suriye'de yaşanan son gelişmelerde gelinen nokta itibarı ile kaygı verici bir boyuta ulaştığını ifade etti. Yılmaz, "Mustazaflar Hareketi olarak gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Suriye'den gelen haberler objektif değil, ancak kesin olan gerçek şudur ki, Baas rejiminin zulüm yaptığı ve Esed'in de zalim bir diktatör olduğudur. Bu nedenle Esed ve rejimi yıkılmalıdır. Zulüm gören her halk gibi Suriye halkının da zulme karşı direnmeye hakkı vardır. Bu mücadele meşrudur. Mustazaflar Hareketi olarak bu haklı mücadeleyi destekliyoruz" dedi.
Suriye'de gösterilen direnişin yanında olduklarını ifade eden Yılmaz,
"Kürt halkı, İslam'ı kabul etmesiyle birlikte diğer Müslüman kavimlerle ümmet bilinci içerisinde hep kardeşçe yaşamayı tercih etmiş, kavga ve ayrılık yerine hep barış ve birlik yolunu tutmuştur. Kürt halkı, üzerinde yaşadığı bu toprakların kadim sakinleridir ve İslam diniyle şereflendikten sonra, İslam ümmetinin bir parçası olarak hep ümmetin bütünlüğü ve maslahatı yönünde hareket ettiler. Osmanlı Devleti yıkılınca çok sayıda devletlere bölünmüş ve bu arada Kürdistan coğrafyası da bir bütün olmaktan çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti onları tümden inkar edip dinlerinden ve öz değerlerinden koparmaya, asimile edip Türkleştirmeye çalışırken, Irak onları sindirmeye ve hatta soykırım yapıp yok etmeye çalışmıştır. İran'daki Kürtlerin de huzursuzlukları hep devam edegelmiş sorunları için köklü çözüm olabilecek politikalar geliştirilememiştir. Suriye'deki Kürtler ise diğer devletlerde yaşayan Kürtlerden daha fazla mahrumiyetler yaşamıştır. Suriye onları vatandaş bile kabul etmeyip hiçbir insani haktan yararlanmaya fırsat vermeyerek birer göçmen gibi kabul etmiş ve sürekli baskı altında tutmuştur. Tabii bu durum, Kürt halkı arasında rahatsızlıklara, arayışlara, bu halden kurtulmak için başkaldırılara dönüşmüştür" diye konuştu.
Kürt halkının bu duruma düşmesinin baş müsebbibinin emperyalistler olduğunu ve geçmişte olduğu gibi bugün de Kürt halkı üzerinde siyasi ve ekonomik çıkarları için hesaplar yapmaktan geri durmadığını ifade eden Yılmaz, "Kürt halkının sözde kurtuluşu için bir yandan ilhadi ideolojiler reçete olarak sunulurken, bir yandan da ABD ve batılı güçlerin kontrolünde bağımlı bir Kürdistan devleti vaat etmektedirler. Emperyalist güçlerin şu anda en büyük amaçları; şuurlu Müslümanları kendi çizgilerine, kendilerinin zarar görmeyeceği bir noktaya çekmek ve Kürtleri de bir takım hedeflerini gerçekleştirmek için koz olarak kullanmaktır. Tüm Müslümanlar özellikle Müslüman Kürtler, bu tehlikeli hesapların farkında olmalı ve bunların oyunlarını bertaraf etmek için ellerinden gelen gayreti göstermelidirler" çağrısında bulundu.
Suriye Kürtlerinin içinde bulundukları şartlardan dolayı bugün kendileri için en olumlu seçeneğin federatif veya özerk yapıda Suriye'nin diğer halklarıyla kardeş olarak yaşamalarında olduğunu dile getiren Yılmaz, "Çıkacak etnik çatışmalar hiçbir halkın faydasına değildir. Ancak bu kararı başta Suriye'de yaşayan Kürt halkı olmak üzere oradaki halklar verecektir. Bizce doğru olan etnik ve mezhebi bir çatışma yaşanmadan Kürtler dahil tüm Suriye halkının bir konsensüs çerçevesinde anlaşarak İslami bir yönetimin bayrağı altında ortak bir noktada buluşmasıdır. Kürt halkı İslam ile aziz olmuş, İslam ile yücelmiştir. Hem dünya hem de ahiret kurtuluşları da yine İslam ile ve İslami mücadele iledir. Bu bakımdan her nerede olursa olsun hiç kimsenin oyununa gelmemeleri ve İslam üzere kendi aralarında birlik oluşturma yoluna gitmeleri ve İslami mücadele ile hak ve kurtuluşu aramaları gerekir" ifadelerini kullandı.
Son günlerde gündeme gelen Suriye Kürtlerinin özerklik ve bağımsızlık tartışmalarına karşı Türkiye hükümetinin yaklaşımının hakkaniyetten uzak olduğunu savunan Yılmaz, "Türkiye devleti ve hükümetinin Suriye Kürdistan'ında yaşanan gelişmeleri bahane ederek, oraya müdahale etmesinin kimseye bir faydası olmaz. Kendi ülkesinde Müslüman Kürtlerin haklarını bir bütün olarak vermemekte ısrar eden devletin, diğer parçalardaki Müslüman Kürtlerin kazanımlarına karşı durması doğru değildir. İslam ümmetini oluşturan halkların birleşiminden oluşan bir birliğin teşekkülünden yanayız. Ancak akide bağı sağlanmaz ve İslam ortak payda olmazsa, o zaman diğer halkların sahip olduğu tüm haklara Kürt halkının da sahip olması gerekir. Kimsenin bu hakkı inkar etmeye, buna karşı çıkmaya ve engel olmaya da hakkı yoktur" şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme